Bölüm 2

27.3K 938 229
                                    


Düşmanlarınız mı var? Güzel. Demek ki hayatta bir şeylerin mücadelesini vermişsiniz.

 Demek ki hayatta bir şeylerin mücadelesini vermişsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2 Ay Sonra

Yüzüme  savaş karalarını sürer gibi  bordo rujumu sürdürten sonra fazlasını  elimi öperek  silikleştirdim. Bugün  öyle  bir gündü  ki hayallerim gerçeğe dönüşecekti. Ben bugün  zafere ulaşacaktım. Bunca ay bugün  için çabalamıştım ve meyvelerini  toplayacaktım.

Büşra'nın gerçekten  Okan'a aşık  olması planlarımın içinde olmasa da onluk bir durumum kalmamıştı. Bugün  ilişkilerini  açıklamak  için hep beraber yemek yiyecektik. Elbette  o da yemekte olacaktı. Ve o zaman  planım  derveye girecekti. Yüzümdeki  acı  ifadeyle aynadan gözümü  alarak başımı  eğip kolyeme baktım. Kolyeme parmak uçlarımla dokunduğumda yüreğim  cız  etti. Güzel  kardeşim  her şey senin eğer  şuan  yaşıyor  olsaydın emindim ki sende aynı  şeyleri  yapardın.

Telefonum çalınca ekrana  baktım.  Büşra  hazır  mısın  diye aramıştı. O çoktan  bu oyunu kestiğimi düşünsede vazgeçmemiştim. Ona hemen çıkıyorum dediğimde  annemi aradım. Annem her defasında olduğu gibi  çok  özlediklerini ne zaman  geleceğimi sordu.

Bende  en kısa  zamanda demiştim. En kısa zamanda işimi  hallderek kardeşimin mezarına  gidecektim. Taksi  geldiğinde  ayna da kendime baktım. Bugün fazla iddealı göze  batmak için  açık  seçik  giyinmiştim. Bu benim  tarzım olmasa da amacıma  güzel  hizmet  edecekti.

Evden çıkıp  alelacele  taksiye  bindim. Büşra  toplandıklarını nerde kaldığımı  sorunca geldiğimi  söyleyerek  telefonumu kapattım. Iki  ay önce bu mekana geldiğimde  işin bu kadar uzayacağini bilmesem de sonunda istediğim yerdeydim.

Mekana salinarak girdiğimde  herkesin  dönüp  dönüp  bana baktığıni hissediyordum.  Ilerde Büşra'yi görünce elimi kaldirarak  selam verdim, Okan ve ikisi bana baktıktan  sonra hayretle  birlerine baktilar. Beni  daha önce  pek çok  gördüğü  için  mini elbiseme şaşırmış  olmalıydı. Ben onlara doğru  yürürken  arkasıni   dönük  olan adam bana dönüp beni soyar gibisinden  bakınca  yutkundum.

Pes etmek yok, derken bütün  hücrelerimin içinde dans ettiğine dair yemin  edebilirdim. Vücut  ısım  yükselirken  içimden  kızardiğımi anlamasinlar dua ediyordum.

"Hoş geldin canım..." Büşra bana sarılırken  bu ne hal demiş  benden ayrılırken  de gülümsemişti.

"Hoş  geldin Selda, seni arkadaşım  Ateş  ile tanıştırmak istiyorum" Bana elini uzattıktan sonra yanımda  duran adamı  işaret  etti. Nezaketen ayağa bile  kalmadan elini uzatınca bende elini  parmak ucumla sıkarak  memnun oldum demiştim.

"Artık  oturalım mı?" Başımı  sallarken oturmam için hemen onun yanıni işaret  ettiler. O da incelikten kırılıyormuşçasına oturduğu yerden sandalyemi çekti.

İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin