Şuuru aşk istila ettiği zaman, hakikatın yüzünde ki örtü düşer.
Bu sızıda neyin nesi? Vücudum darbe üstüne darbe alışmacasına dökülüyordu, elimi sızlayan yerime götürmemle gözlerim kocaman açılıverdi. Çıplaktım! Yerimden beynimden vurulmuş gibi doğrulunca üstümde ki örtüyü açıp çıplak vücuduma baktım. Kendimden utanarak üstümde ki örtüye sarıldım.
Başımı çevirip yanımda yatan her kimse ona bakamadan geceyi hatırlamaya çalıştım. Dün gece Ateş... Evet, en son onunlaydım. Elim yüreğimde başımı çevirdim. Oydu... Yanımda tıpkı benim gibi çıplak yatan oydu. Tekrar önüme baktığımda önüme baktığımda ellerimle sıkıca ağzımi kapattim.
Evet, planladığım gibi yatağındaydim ama bir fazlayla... Ben onunla birlikte olmayacak yalnızca o izlenimi vererek benimle evlenecek izlenimi vererek onu rezil edecektim. Düştüğüm hale bakılırsa ben rezil olmuştum... Alıma gelince önce gülmüş sonra da kahkaha atmıştım.
"Ne oluyoruz... Kahretsin!" Yanımdaki adam olanları idrak etmesiyle küfürü basmış benimse kahkahalarim sesli hıçkıriklara dönmüştü. "Selda kendine gel." Kendime gelmek mi? Geceden emin olmak ister gibi örtüyu tamamen üstüme çekip iki büklüm oldum.
Ateş kanı görmüş olmalıydı ki bu defa uzun bir küfür savurdu. Eli omzuma dediği an susarak gözü yaşlı ona baktım. Ava giderken avlanmış olamazdım. "Ben... Ben çok içtim... Istersen banyoya gir evet ssn banyoya gir çıkınca konuşalım." Bana işaret ettiği yöne boş gözlerle baktım.
Bir kez daha bana dokunmaya çalışacaktı ki omzumu çekerek yataktan çıktım. Işaret ettiği banyoya girince banyoyu üstüme kitliyerek sırtımı kapiya yasladım. Bu... Bu yaşanılanlar gerçek olmazdı. Ben bu denli kendimi kaybetmiş olamazdım. Içimden ılık bir şeyler akarken çıplak bedenimde yalnızca kardeşimin kolyesi vardı.
Elim kolyeye gittiği an hiçkirarak yere oturdum. Kardeşime ihanet etmiştim. Intikamıni almak yerine katilin koynuna gerçekten girmiştim. Ne kadar öyle ağladım. Bilmiyorum ama o adam kapiya vurup iyi misin diye sordu.
Ne yapacaktın Selda, söyle ne yapacaktın. Sabah olunca yine ağlayacak onu kendine inandırıcaktı şimdi gerek kaldı mı? Kardeşimin gülüşleri aklıma gelince ellerimle saçlarımı yoldum. "Selda hemen kendine gel yoksa kapıyı kiracağım." Boğazımda acılar düğüm düğüm olurken elimin tersiyle gözyaşımı sildim.
Vücudumda hala katilin kokusu vardı. Üstümdeki örtü üstümden düşerken ayağa kalkıp duşa kabine girdim. Suyu açıp altında ıslanırken duşa kabini örtecek dahi güçte olmadığımı fark ettim. Su üzerimden akıp giderken ellerimi kolladım. Ellerim dahi katil gibi kokuyordu... Kardeşim yattığı yerde ters dönmüştü. Benim yüzümden ruhu bir kez daha acı çekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬
Teen Fiction# 1 - gençkurgu © © Tüm hakları saklıdır İntikam ateşi yalnızca erkekleri mi yakar? Peki ya bir kadın intakam ateşiyle yanıp tutuşursa neler olur tahmin edebiliyor musunuz? Basit bir kızın çok sıradan hikâyesi. Çünkü o ne çok güzeldi ne çok zek...