Ateş yandaşıni bulmuş gibi bak duy der gibi kaşını kaldırdı. Selim de durup durup mantıklı konuşacak zamanı bulmuştu. "Yenge evlilik eş demişken bana hala bir kız bulamadın mı, böyle giderse evde kalacağım. "Diyerek derr yandı.

"Ben seni zerre anlamıyorum Selim,  zenginsin boy post desen maşallah ee yakışıklısinda nasıl bulamıyorsun bilmiyorum."Ateş öksürünce ona baktım. "Eğer kardeşim yaşıyor olsaydı, kesinlikle sana ayarlardim." Diyerek üstüne basarak konuştum

"Galiba benim suyum ısındı artık gitsem iyi olacak... Ve siz ikiniz sabah hazır olun. Yenge Ateş burun kırın ederse ara ben seni almaya gelirim. "Ayağa kalkınca iyi geceler demiştim, Ateş de iyi geceler dediğinde  " Zahmet etmeyin kapıyı biliyorum, yarın görüşürüz." Diyerek gitmişti.

O gidince saate baktim epey geç olmuştu. "Uyumayacak mısın?" Ateş bana bakmaya tenezzül etmeden hayır, demişti.  Baan gerçekten kızgın olmalıydı.  "Peki, küs müyüz?" Ciddi şekilde sorunca yüzüme bakabilmişti.

"Sana bir soru soracağım.  Bugün ailende kalacağım derken kastın bana kalabilir miyim diye soru sormak mıydı, yoksa yalnızca söylemek miydi?"

"Şey ben yalnizca bilgin olsun diye..."

"Iyi geceler Selda..." Cümlemi kesip kesin dilde iyi geceler dediğinde karnıma yine kramplar girdi. Bir yerde yalnizca sevdiğin ya da korktuğun birileri karnına sancılar girdirebilir yazıyordu.  Ben ondan korkmuyorsam sevgi olamazdı değil mi?

Onun gelemeyeceğini anlayınca ayağa kalkmıştım ki ışıklar kesildi. "Ateş elektrikler kesildi." Etrafıma bakıp karanlığa alışmaya başladım ama bir yandanda kalbim deli gibi atıyordu.

"Selim yapmış olmalı, ne de olsa üzüm üzüme baka baka kararmış. Seninle birkaç gün takılması onu entrikacı biri yaptı.  Aklı sıra bizi barıştırmak istiyor."

"Ne saçmalıyorsun Ateş, onun yaptını nerden çıkardın?"

"Arkana bak." Dediğinde  başımı çevirdim.  Karşı tarafta ışık mı vardı. Cidden yapmış mıydı?  Ateş'e bakınca bana telefonun ekranını gösterdi. " Evden çıkar çıkmaz mesaj atmış. Yeni hastaneden çıkmışsın ne olursa olsun seni üzmemeliyşim. Kendisi yerimde olsa ne yapardı acaba çok merak ediyorum."

"Selim'i na itibariyle affetsemde onun yaptığına inanmıyorum. Kapıyı kapatip çıkalı çok oldu. Elektrik şartelide içerde olmalı bence kalk bak Ateş şartel atmış olabilir."

"Galiba haklısın." diyerek telefonun el fenerini açarak ayağa kalktı. Ya böyle lafıma gelirsin.  Hem bak arkadaşının bile günahıni aldın, bütün bunlar hep önyargıdan. Kolarimi göğsümde birleştirip büyük bir özgüvenle etrafıma bakınırken bahçede karaltı gördüm.

"Ateş..." Bağırarak Ateş dediğimde "Ne oldu?" Diyerek ışığı bana  doğru tuttu. Bende ışığın yardımlayla ona doğru koşup gömleğinden sıkı sıkıya tuttum.

"Orda... Bahçe de gölge gördüm. "

Ateş sakin ol diyerek ışığı o tarafa tuttu. "Önce elektriğe bakalım sonra ben çıkıp dışırayada bakarım."

"Dur bende seninle geleceğim." Onun koluna girerek o nereye giderse bende oraya gittim. Girişte bir şeyin kapağını açıp içine ışık tuttu.

"Lanet olsun şarteller tutuşmuş iyi ki evin içinde yanmadık." Ne dediğimde kapağını kapatıp bana döndü.  "Yapılması için sabahi beklememiz gerekiyor. "

"Iyi ama o zamana kadar ne yapacağız ben korkarim."

"Ben varım yanında neden korkuyorsun?"  Az önce öyle davranıyordun ama... Etrafima bakarak birleri var mı diye baktım her an birileri gelecek diye çok korkuyordum.

"Kapi... Kapıyı kilitleyelim." Ateş bir şeyler söyleyerek kapıyı kilitlemişti. "Bahçe kapısı oradan da biri girebilir. Orayı da kilitleyim." Ateş söylenmek yerine elimden tutup ellerimizi birbirine kenetledi. Yolumuza ışık tuttuğunda bahçe kapısını da kilitlemiştik.

"Her yeri kilitledik mi, açık bir yer kalmamıştır değil mi?"

"Istersen pencereleridw zincirleyelim... Hadi gel yukarıya çıkalım." Tam diyerek bende el fenerimi açıp yolumuza ışık tutmuştum. Merdivenlerden çıkarken denize düşen misali Ateş'e ahtapot gibi yapıştım.  Yukarıya odamıza çıkınca kapıyı kapattığım gibi kilitlemiştim..

"Bu kadar çok korkuyor olamazsın..."

"Ben hamileyim tamam mı, iki kişilik korkuyorum." Elini bırakıp  yatağa koştum.  Yatağa girip örtüyü üstüme çektiğimde Ateş telefonu arkası dönük şekilde yatağın üstüne attığinda tek eliyle üstündeki tişörtü çıkardı.  Dönüp yatağa girdiğindeyse gülerek ona baktim.

"Kocacım rica etsem pencereyi de örter misin?" Ateş ya sabır çekerek camı örtüp geri yattı.  Bende kedi gibi ona sokularak sarılmıştım. Bunu beklemese de umarımda değildi.

"Her gece kedi gibi olacaksan eski çağa dönüp elektrikleri yaptırmayacağim."

"Hele bir yaptırma seni gebertirim ve bana sarıl korkuyoruz diyorum anlamıyor musun" Ateş kolunu başımın altına soktuğunda bende ona biraz daha sokulup sıcaklığını hissetmeye çalıştım.

"Sarılıyor olmam seni affettim anlamına gelmez Selda, benden ayrilma fikrinden cayana kadar sana kızgın ve kırgın olacağım.


İnsan her zaman, kendini yenen de bir üstünlük bulunduğuna, ona boyun eğilmesi gerektiğine inanır.

Mukaddime, İbn-i Haldun






Instagram: Sldakser

İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin