"Büşracım lütfen alınma ama bu pasta daha güzel. Bak hamileyim yeğenin istemese katiyen bunları yemem." Büşra kötü bir bakış atarak önümden çatalı alıp pastaya daldırdı. Içimden bunlar nerde kaldı derken fısıldaşarak yanımiza geçmişlerdi.
Ateş böğürtleni önüme bırakınca hemen yanima oturdu. Okan da Büşra'nin yanina oturunca böğürtlenden ağzıma atarak arkadaşıma uzattım. "Tadina bak çok güzel." Büşra oralı olmazken Ateş ve Okan tabağa ellerini uzatti.
"Elleme... Ellemeyin hamile birinin elinden böğürtlen alınmaz. " Ikisine bağırarak tabağı kendime çekip böğürtlenleri hızla yemeye başladım
"Büşra en azından sen pastandan versen." Büşra ağzı dolu hayır dediğinde "Kalk Okan bize bu masada tek lokma yok."demişti. Ikisi masadan kalkınca Büşra ve ben kalmıştım. Tıkanana kadar yediğimde Büşra'nin telefonu çaldı.
"Efendim... Selda'lar da oturuyorum sen... Misafir geldiğim yere seni de davet edemezdim değil mi?" Kimle konuşuyorsun dediğimde başını çevirdi. "Herkes burada... Ateş ve Okan'da... Neden seni çağırmadiklarıni i an bilmiyorum bunu arkadaşına sormalısın."
"Selim mi?"
"Bilmiyorum bir samiye bekle soruyorum... Selim akşam hep beraber dışarıya çıkalım mı diye soruyor."
"Hayır, biz gelemeyiz Selda rahatsız..."
"Hiçte bir kere ben çok iyiyim. Büşra söyle ona erkekler gelmesede biz geliyoruz... Bir de söyle ona dondurmasi güzel olan bir yere gidelim."
Büşra söylediklerimi iletirken arkama baktım. Okan yine sinirlenmişti. Ateş iyi misin diye sorduğundaysa güldüm. "İyiyim kocacım temiz hava daha da iyi gelecektir." Bana tek kaşıni kaldırınca önüme döndüm. Biliyordum ki o olmadan hiçbir yere gidemezdim.
"Selda balık sever misin diye soruyor. Ben sevdiğini bilsem de hamilesin sana dokunmasın."Balık mı, şimdiden ağzım sulanmıştı.
"Yok yok ne dokunacak şuan o kadar açım ki her türlü balık yiyebilirim." Bana gözüyle önümdekileri işaret edince omuz silktim. Akşam için söylemiyor muydu, ben o zamana açlıktan bile ölürüm.
"Tamam, Selim biz geliyoruz sen bana adres atarsın... Arkadaşlarına kendin sorsan iyi olur... Görüşürüz. "
Büşra telefonu kapattığında gözünü arkaya dikti. Bende Okan'ın yüz ifadesini merak ederek arkama bakmıştım. Okan epey olmuş bildiğin yay gibi gerilmişti. "Selda buraya rahatsız olduğun için gelmiştim, görünen o ki gayet iyisin ben artık gideyim."
"Tabi tabi git, akşama güzelce hazırlan..." Büşra kalkınca bende elim belimde kalktım. Bildiğin karni burnunda kadınlar gibi hissediyordum.
"Ateş bende kalksam iyi olacak, sen acil çağırınca işi gücü bırakip geldim." Büşra'ya bakmayı kesince ayaklanan iki adama baktım. Bence Okan gayet yakışıklı aynı zamanda da mütevazı biriydi tamda arkadaşıma göreydi.
"Sen bir şey söylemedin akşama bizimle gelecek misin?" Ateş'e bakmak yerine göz ucuyla bizden tarafa baktı. "Akşam verilmiş bir sözüm var, artık başka zamana..."dediğinde bildiğin bozulmuştum. Yüzüm düşerken midem ağzıma geldi.
"Sonra görüşürüz benim lavaboya gitmem gerekiyor. Büşo eve gidince beni ara." Elim ağzımda giderken iyi misin, diye sordu. "Iyiyim iyiyim artık bunlara alış." Demekle kalmayarak adımlarımi hızlandırdım. Güç bela kendimi lavaboya attığımda klozetin önüne diz çökerek içimde ne varsa çıkardım.
Midem boşaldığinda hangi ara geldiğini bilmediğim Ateş gelerek kalkmama yardım etti. Elimi yüzümü yıkadığimda bana havlu uzatti. "Biraz daha iyi misin?" Yüzümu silerek omuz silktim.
"Değilim bütün böğürtlenlerim klozeti boyladı."
"Üzülme Okan'i arar nerden aldığını öğrenir sonra da gider alırım."
"Onlar gitti mi?" Evet, dediğinde anladım dedim. Koluma girip dışarıya çıkmama yardım etti. "Ateş bize erikte alir mısın, şimdi tam mevsimi...." Bana güldüğünde komik mi diye sordum.
"Hayır, değil. Sizin için bir şeyler yapmak hoşuma gidiyor. Özellikle de sen bir şey isterken rica tonunda konuşyorsun ya bu daha çok hoşuma gidiyor. "
Söylediklerine canım sıkılmıştı. "Senin işin gücün yok mu be adam gidip çalışsana elin iş tutsun... Hem söyle şunları kaldırsınlar gördükçe midem kalkiyor."
"Suzana söylerim kaldırır. Önce seni yukarıya çıkarayıp bir güzel dinlen. Sonra da gider istediklerini alırım."
Iyi diyerek odaya kadar çıkarmasını bir şey demedim. Beni yatağa yatırıp üstümü örttügünde küçük çocuk edasinda surat asarak hasta değilim diyerek ona çıkıştim. Bana iyi davranmasına tahammül edemiyordum. Ona ne kadar öfke dolsam gülen gözler karşında öfekemi koruyamıyordum. Ateş eğilip alnından öpünce ağzım açık kaldı.
"Ben gelene kadar kendinize dikkat edin. Canın bir şey isterse de çekinme ara hemen alırım."
"Ararım tabi sana mi soracam."
"Elbette bana sormayacaksin ben senin kocanım... Neyse vakit kaybetmeden ben gideyim. Sende akşam için bolca dinlen ne de olsa hamile halinle entirikalar çevirmek seni zorlayacaktır. Senin yorulmanı istemem. Sonra kalbim acır..."
Böğürtlen lekesini en iyi böğürtlenin yaprağı çıkartır. Dert dermanın yanı başında...
Ev Yapımı Sihirli Değnek, Şermin Yaşar
YOU ARE READING
İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬
Teen Fiction# 1 - gençkurgu © © Tüm hakları saklıdır İntikam ateşi yalnızca erkekleri mi yakar? Peki ya bir kadın intakam ateşiyle yanıp tutuşursa neler olur tahmin edebiliyor musunuz? Basit bir kızın çok sıradan hikâyesi. Çünkü o ne çok güzeldi ne çok zek...
Böğürtlen
Start from the beginning