41.Bölüm

73 4 23
                                    

Multimedia:Mert
(genel olarak Mert'ten çok az bahsetmişim ama olsun...)
Uzun bir bölüm olacak.
Keyifli okumalar🌸
~~~~~
Hoplaya zıplaya eve döndüğüm sırada bir yandan da kendi kendime sırıtıyordum. Bugün benim için çok güzel bir okul günüydü. Zehra'yı yolduğum, eniştelerimin kızları kaçırdığı bir gün...

Çok güzeldi işte.

Ama şu an eve tek başıma dönüyordum çünkü kızlar çıkışta Eylül acıktığı için kantine gitmiş, oradan da yaklaşan sınavlar için not çıkaracaklarından kırtasiyeye uğrayacaklarını söylemişlerdi. Olsun, sorun değildi yahu.

Zıplamaktan yorulduğumu fark ettiğimde zaten evin yakınındaki parkın önünden geçtiğimi fark ettim ve şansıma sırıtarak oturup dinlenmek için bir banka yöneldim. Ve tabii bir de cebimde olan telefonumu çıkardım.

Bilinmeyen Numara:Utanıp kaçtığını anlamadım sanki.

Bilinmeyen Numara:Hem seni seviyorum diyorsun hem de sonra konuşunca kaçıyorsun.

Bilinmeyen Numara:Oluyor mu ama böyle?

Gün salağa yatma günüdür, benden söylemesi.

Defne:Ne oluyor mu?

Bilinmeyen Numara:Hani az önceki mesajda belirttim ama istersen tekrar yazayım.

Defne:Hava soğuk hava.

Bilinmeyen Numara:Konumuzla alakası ne canımın içi?

Bismillahirrahmanirrahim. Kalbime bir şeyler oldu.

Defne:Bwm mi camının içi?

Bilinmeyen Numara:Camımın içi değil, canımın içi.

Ayıp ayıp. Dalga geçiyor bir de.

Defne:Ayıp ama senin de bu yaptığın.

Bilinmeyen Numara:Ne yaptım ki?

Defne:Tamam sus konuşma.

Bilinmeyen Numara:Defne zaten konuşmuyorum ki, yazıyorum.

Defne:Sen de iyice bizim Eylül gibi oldun.

Bilinmeyen Numara:Ha Eylül dedin ya aklıma geldi.

Bilinmeyen Numara:Kıza dikkat edin benden söylemesi.

Kaşlarım çatıldı. Bir şey mi olmuştu?

Defne:Niye ki?

Bilinmeyen Numara:Bizim Atakan delirdi Eylül Eylül diye.

Bilinmeyen Numara:Her an kızı kaçırmaya kalkabilir.

Enişteme bak be.

Defne:Bence siz Atakan'a dikkat edin.

Defne:Eylül bahçede olanlardan sonra kendini hırpaladı ne demek kavga ederken beni tutmak diye.

Defne:Gördüğü yerde Atakan'ı parçalar, benden söylemesi.

Durum gerçekten de buydu. Eylül Atakan onu Pelin'den ayırdıktan sonra adeta çıldırmış, 'Beni nasıl ayırır o yellozdan?!' diye ortalığı birbirine katmıştı. Hemen sonra dedikleri aynen şöyleydi, 'O at ağızlı çocuk aklı varsa karşıma çıkmasın. Hevesim içimde kaldı, onu döverek rahatlayacağım.' Ve sonrasında da sinirden acıktığını söyleyerek kantine gitmişti.

Maymunumu delirttiler yahu.

Bilinmeyen Numara:O zaman Atakan'ı kollasak çok iyi olacak.

Kar Tanesi/YarıTextingDonde viven las historias. Descúbrelo ahora