25.Bölüm

92 13 11
                                    

Multimedia:Ali
Bölüm tamamen Secretgirl_002 ve gelemeyencocuk 'a ithafendir. Özel bölüm olarak düşünebilirsiniz.
Keyifli okumalar🌸
~~~~~
Sakinleşmeye çalışıyordum ama bana sarılıyor oluşu kesinlikle buna yardımcı olmuyordu. Korkmuyordum ama karanlıktı işte. Yoksa kalbimin bu kadar hızlı atmasının başka açıklaması olamazdı değil mi?

"Daha iyi misin?"dedi kulağımın hemen arkasından gelen sesi. Nefesi boynuma çarpıyor, saçlarımı teğet geçiyordu. Gıdıklanmıştım yahu.

"Defne?"dediğinde sesi hala fısıltılı gelse de endişesi belli oluyordu. Cevap versene salak çocuk öldün sandı herhalde.

"Ben...İyiyim, teşekkür ederim."dedim kısık çıkan sesimle. Ne oluyor bana ne bu haller?

"Titriyorsun, korkuyor musun?"dediğinde o an fark etmiştim titrediğimi. Ne diyecektim? Heyecanlandım ondandır mı?

"Hayır üşüyorum sadece,"dediğimde kollarının gevşediğini hissettim. Ama ne gerek vardı? Saçmalamaya başladım tamam.

Hemen ardından üzerimde hissettiğim yoğun vanilya kokusuyla gözlerimi kapatma isteğime engel olamadım. Çok güzel kokuyordu, bunu inkar edemezdim. Ve şu an üşüdüğüm için ceketini bir kez daha omuzlamq bıraktı. Birkaç saniye ikimiz de konuşmadık, sesini çıkaran o oldu.

"İyisin değil mi Kar Tanesi? Sana bir şey olacak diye çok korktum,"dediğinde ben başka bir şey düşünüyordum.

"Yanıma gelir misin?"dediğimde aniden sesi çıkmadı.

"Lütfen, gözlerimi kapatacağım. Sadece önüme geç ve otur tamam mı?"dedim tekrar ve yerde ezilen yaprakların sesini duyduğumda hemen gözlerimi kapattım. Karşıma oturduğunu anladığımda elimi boynuma götürdüm ve ceketinin düşmemesine dikkat ederek Kar Tanesi kolyemin hemen altındaki diğer kolyemi çıkardım.

"Bunu sana vermek istiyorum, kırdığım için özür olarak. Tekrar özür dilerim bu arada. Bunu bana babam vermişti, benim için çok değerli ama artık sen de benim için gerçekten değerlisin. Bu sende kalsın tamam mı?"dedim avucumu açarak elimi ileriye doğru uzattığımda. E ama almıyor ki.

"Almayacak mısın?"dedim kaşlarımı çatarak.

"Ben...Teşekkür ederim.Yani bana değer verdiğin için ve bu özel kolye için,"deyip kolyeyi elimden aldığında gülümsedim. Kolyede sol anahtarı vardı ilk gitar çaldığım zamanlar babam hediye etmişti ve bende o piyano çaldığı için beğenebileceğini düşünmüştüm.

"Beğendiğin mi?"dedim kaşlarımı havaya kaldırarak.

"Çok beğendim, çok güzel. Hem ayrıca senin gibi yasemin kokuyor."demesiyle kahkaha atmam eş zamanlı olmuştu. Minicik kolyeyi kokladın, yasemin koktu öyle mi? Aynen.

"Ceketin de senin gibi vanilya kokuyor." dememle ağzım açık duraksamam aynı andaydı. Ne dedim ben? Ne dedim?! Ben bu çocuğa şimdi ne dedim?!

Aha rezillik. Vallahi rezillik.

"Demek benim gibi vanilya kokuyor öyle mi?"deyip kısık sesli bir kahkaha attı. Ben ne yaptım peki? O nasıl oluyor demeyin oldu işte. Çok güzel gülüyordu vicdansız.

"B-ben artık gideyim, geç oldu. Evet evet geç oldu."dedim telaşla oturduğum yerden fırlarken. Utanmıştım, yanaklarımın yanmasından belliydi ve o kırmızı suratımı görmeden kaçsam iyi olurdu.

"Utandın mı sen?"demesiyle bir kahkaha daha attı. Bense burada renkten renge giriyordum.

Hepsini geçtim karanlıkta nasıl gördün?

Kar Tanesi/YarıTextingWhere stories live. Discover now