3.Bölüm: Mahir'in Terazisi

Start from the beginning
                                    

"Abla ben yine senin kolyelerinden birini aşırıp okuldaki kızlardan birine hediye ettim." Kadir mahçup bir şekilde gözlerime bakıyordu, mahcubiyetinin yalan olduğuna yemin edebilirdim.
Kulağıma çalınan kelimeleri işitiyor ancak anlam veremiyordum. Kafam tamamen dışardaki ikilideydi.

"Anne ablamın çoktan üzerime atlamış olması gerek miyor muydu?"
Elini gözümün önünde salladı.

"Git yarın kolyemi geri al."  Salladığı elinin üzerine sertçe vurdum.

"Oh oh iyi, ayarları düzeldi."
Gözlerimi kısık üzerine atılacakken annem araya girdi.

"Kalkın hadi sofraya, soğumasın yemekler."

Mutfaktaki masada yerimizi aldığımız da gözü her zamanki gibi babanın sandalyesine daldı.

"Yerini yitiren, yeniden yerleşemez diyorlar. Duymadın mı?" Diyor şair, annem bu dünyadaki yerini yitirmişti, yuva saydığını toprağa gömmüştü. Bizim dikiş tutmayan bir söküğümüz vardı, babam bizim açık yaramızdı.
Babam annemin eksik yanıydı.

🍃

İki delikanlı yan yana yürüyordu, akşam ezanı okunmuş mahalledeki çocuklar evlerine yol almışlardı.

"Ne konuşacağız?" Mahir merak doluydu.

"Sakin bir yere geçelim, anlatacağım." Serhat bu akşam yalanın rengini tenine sürecekti, dost dediğini yitirme yolunda ilk adımını atacaktı.

İkili mahallede bulunan ufak tepenin üzerinde durdular, Mahir ellerini arkasında birleştirmiş, yönünü ılık esen melteme doğru çevirmişti.

"Mahir?"

"Serhat, kıvranma da söyle artık." Bu konuşmanın hoşuna gitmeyeceğini anlamıştı.

"Konu Leyla."
Dilinin ucunu ısırdı Serhat, Mahir'in keskin bakışları ona döndü.

"Leyla?" Tek kaşı çoktan havalanmıştı.

"Evet."

Mahir yumruğunu sıkıp gevşetti.
"Leyla'nın seninle ne alakası var?"

"Ben ve Leyla görüşüyoruz."
Kıskançlık gözünü kör etmişti, Leyla'yı Mahir'den bile sakınmak istiyordu.

"Ne demek lan görüşüyoruz?"

"Daha doğrusu görüşmek istiyoruz, Leyla senden çekiniyor-"
Mahir'in gözü döndü, unuttu karşısındakinin dostu olduğunu, yapıştı yakasına.

"Sen ne diyorsun gevşek herif, kız abi diyor sana."

"Senden çekiniyor, sen onun abisi gibisin ya." Kan beynine sıçradı Mahir'in, sımsıkı tutuğu adamın suratına kafasını geçirdi, Serhat'ın dudaklarından yüksek sesli bir inleme döküldü.

"Ne abisi lan?"
Leyla'yı paylaşma fikri bugüne değin aklına bile gelmemişti sanki sonsuza dek onun oyun arkadaşı olacak gibi geliyordu.
Şimdi onun bir adama ait olabilme gerçeği kanını kaynatıyordu.

"Abisi değilsen neyi oluyorsun o zaman?" Serhat kafasını sağa çevirip ağzına dolan kanı tükürdü.

"Leyla benim çocukluğum lan, Leyla benim dünüm."

Leyla Where stories live. Discover now