Yirmi Dördüncü Bölüm

533 94 4
                                    

Hepinize merhaba. Bölümün devamı gelicek. Bu bölümü en sevdiğim arkadaşım Rabiya 'a adamak istiyorum. Canım arkadaşım iyi ki varsın❤️❤️ Ve tabiki sizler.

İyi okumalar❤️❤️❤️❤️❤️❤️

Çantamı sırtıma alıp dans odasından çıktım. Saat on bir olmuştu ve kat nöbetçisi beni bu saate ayakta görürse canıma okurdu. Salonun kapısını kilitleyip yatakhanenin olduğu kata çıktım. Tabi merdivenin hemen başında onu görünce kendimi duvarın arkasına atıp saklandım. Diğer taraftaki merdivenler boş olmalıydı hoca burada olduğuna göre.

Elimdeki şapkamı kafama takıp hemen bir plan yaptım. Bizim oda diğer merdivenin hemen on adım ilerisindeydi. Hızla diğer merdivenlere koşup bir kat aşağıya indim. Koridoru hızla geçerken kapısı açık olan boş bir sınıfa gözüm kaydı. Burası bizim öküzlerin sınıfıydı.

İyi ama kapı niye açık? Normalde kilitli olurdu.

Hoca diğer merdivenin başında beklemeye geçmeden hızla o merdivene gitmeliyim. Boş sınıfı es geçeceğim sırada gözüm çöpe takıldı. Mete en son sinirlendiğinde yanımda çöpe bir şey atmıştı.

Alsamıydım?

Ay iyice saçmaladın Ecem. Ne var çöpe kağıt atmışsa?

Çöpe eğilip hemen kağıdı alıp cebime sıkıştırdım. Belli mi olur bakarsın şantaj yapabileceğim bir şey bulurum.

Ayak sesleri gelince güvenlik abinin olacağını tahmin edip hızla sınıftan çıkıp merdivene yöneldim. Allahtan hoca hala diğer merdivenlerdeydi. Hızla ve sessiz adımlarla odaya giriş yaptım. Bizimkiler çoktan yatmıştı.

Sessizce yatağıma çantamı atıp kendimide banyoya attım. Hızla bir duş aldıktan sonra pijamalarımı giydim.

Bundan sonrası film şeridi gibi geçti, kendimi hızla yatağa atıp uykuya daldım.

😰😰😰

(Pelin Akkaya...)

Sınav kağıdımı hocaya verdikten sonra sırama geçtim. Ardından Derin kağıdını verip yanımdaki çocuğu kaldırıp yanıma oturdu. "Ne yapıyorsun? Hoca görürse sıfır verir." oflayıp "ikimizde kağıtlarımızı verdik kopya çekemeyiz. Onu bunu bırakata sen Ecemle konuşuyor musun?"

Hay Allahım. Bide ilk okuldaki gibi "onunla konuşuyorsan benimle konuşma" muhabbetine mi başlayacaktık?

"Evet, konuşuyorum" dedim. "İyi, benim söylediğimi söyleme, ondan bu balo için kıyafet almaya gitmek için izin alsana. Hani sinirli falan akşama kadar prova yaptırıyor ya hah onu ertelettir bir günlüğüne."

Ecemde hemen "ay kankim kıyafet almaya mı gidecekmiş? Git git" diye hemen izin verecekti.

Zil çalınca masadan kalkıp "git kendin söyle" dedim.

Sınıfdan çıkarken arkamdan Derya gelip "Derin yellozu ne diyordu sana?" elimdeki çantamı sırtıma takıp "ne dicek Ecemden izin al da kostüm almaya gidelim diyor. Acıktım, kantine gidelim."

Başını sallayınca beraber kantine indik. Kendimize bir tabak ve iki kola alıp bir masaya gerçtik. "Aslında bende Derine biraz katılıyorum. Bende sana..." sözünü kesip "niye benden bekliyorsunuz ya." Masadan sadece kolamı alıp kalktım.

Tabi nedense herkesi bir balo heyecanı kaplamış olsa gerek ki beş dakika sonra Burak ve Mert önümü kesip "Eceme biraz çıtlatsan. Takım almaya gidicerktik."

La Havle...

"Beni bu işe karıştırmayın." deyip önlerinden çekip gittim.

(Ecem Seven...)

Kolej Savaşçıları [Tamamlandı] Where stories live. Discover now