On Dördüncü Bölüm

672 104 6
                                    

(Ecem Seven...)

"Tamam Deniz hanım. Okula geldim ben yanınıza geliyorum."

İki dakika şunları boş bırakmaya gelmiyor. Bu bardağı taşıran son damlaydı.

Deniz hanımın odasına gelip kapıyı tıklattım. Kapıyı açmamla karşılaştığım manzara beni şoka uğrattı. Kapıyı kapatıp içeri girdim.       " Ne oldu size? " hepsinin üzerinden krema, kek, çikolata damlıyordu. "Bu ne hal Ecem!" dedi Deniz hanım. "Ben siz kavga edin diyemi dans yarışmasına soktum." Deniz hanım ordan beni azarlarken ben hala onlara bakıyordum. Hepsi kurbanlık koyun gibi sıraya girmişti. "Ben... Okulda..." Deniz hanım masaya vurdu. "Sus! Cevap verme."

Önçelikle sabah akşam prova ekstra uykusuzluk ekstra tatillerinin elinden alınması ekstra Random ekstra etrafı toplama cezası... Bu onlara güzel bir ceza olur.

Aklımdan onlara ne ceza versem diye düşünmeye başladım. "Ecem, farkındaysan bir yarışmanın içerisindeyiz. Hepimiz sana güveniyoruz. Ama böyle olmaz. Siz daha bir grup bile değilsiniz. Kavga ederek olmaz bu iş." Deniz hanım çok haklı. Ama benimde haklı olduğum konular var.

"Hocam, ben bunlarla yapamıyorum. Biz eskiden daha iyi bir gruptuk. Neden daha dansedemeyen kişilerle grup oluyorum? Biz anlaşamıyoruz. Bunları grubumda istemiyorum. Başka kişil..."

"Hayır, siz bir grup olucaksınız. Ecem artık bu odada bulunan - ben hariç- herkes grubunda. Siz bir takımsınız ve bu işi yapıcaksınız. Şimdi çıkın."

Deniz hanım noktayı koydu ve hepimizi odasından kovdu. "Ecem sen kal."  Yani ben hariç herkesi kovdu. Diğerleri tek sıra halinde çıkarken arkalarından "üzerinizi değiştirip salonda olun" diye emirde bulundum.

Onlar çıkıp kapıyı kapattıklarında odada ölüm kokusu sezmeye başladım. Deniz hanım masasının yanından ayrılıp karşımda dikildi. İki eliyle omuzlarıma dokunup "sana güveniyoruz. Bunu başarıcaksın. Biraz daha gayret et, onlara ceza vericem. Bahceye dikilicek fidanlar var ve kış balosu için dağıtılması gereken broşürler."

Hah bu cezalarda güzel. Ama benimkiler daha güzel. "Çıkabilirsin."

Harika.

***

Dans salonuna girdiğimde kapıyı sertce arkamdan kapattım. Hepsi karşımda sıraya girdi. İçimdeki atom bombası bu raddede patlak verdi.

" hadi bunlar mal onu anladık. Size ne oluyo!?" elimi sacımın içine daldırıp geri bıraktım."lan siz beni batırmak mı istiyorsunuz? Diğer gruplar duyarsa ne der? Ha? Hepinizi öldürürüm."

Konuşmamı kesip nefes almaya başladım. Çok sinirlenmiştim. Dans salonunun her tarafından pasta akıyordu. "bunu siz istediniz." bir sağa bir sola gitmeye başladım. "Akşama kadar bu oda prıl prıl olacak. Parladığını görücem." Burak'ın arkadan fısıldamasını duydum. "Derin, Ecem canımıza okucak diye sızlanıyordu. Ceza bu muymuş?"

Sinirle Burak'ın yanına gidip "Derin sızlanmakta haklı. Yarın sabah saat dörtte burdasınız. Gelmezseniz kapı dışarı ederim sizi."

Salondan çıkıp gittim.

(Burak Çetiner...)

Ecem gidince Derin bize temizlik malzemesi getirmişti. Ben ve Mert yerleri villadalıyorduk. Pelin, Derya ve Biricik duvarlardaki pasta kalıntılarını siliyordu. Efe ve Emre dans aynasını silmeye koyulmuşlardı. Mete ise salonun kapısını parlatıyordu. Mert viladanın sapını kafama vurunca bende viledamla ona saldırdım. Ve sonra viladalarımız kılıç olmuştu.

"Kesin şunu!" diye bağıran Biricik, kılıçlarımızın viladaya dönüşmesine yol açtı. "Ya bağırma! Azıçık eğlenek dedik." viladamla yerlere iyice bastırmaya başladım. "Zaten sizin eğlence anlayışınız yüzünden başımıza bunlar geldi." Biricik söylenerek duvarı silmeye devam etti. "Akşam görücem ben sizi. Gecenin bir yarısında kalkmak neymiş görürsünüz." Derinde Biricik'e katılınca Mert olaya atladı. "Hep sen başlattın kızım!"

Kolej Savaşçıları [Tamamlandı] Where stories live. Discover now