Chapter Thirteen: Ryujin's Plan

3K 305 354
                                    

Birkaç hafta önce, parti gecesi, saat 21.00 suları...

Üçüncü Kişi Ağzından Anlatım

Gecenin sessizliğini yırtan müzik sesleri yükseliyordu o saatte mekandan. Her yıl düzenlenen, gençlerin eğlenmek için geldiği basit bir okul partisiydi bu. Bir gece de olsa dersler unutulur, kafalar eğlenmek için çalışırdı.

O gece bunlardan farklı olan bir şey vardı. Aralarından birisinin kafasında çeşitli hesaplar ve planlar dönüyordu. Sinsi bakışlar atan gözleri herkesi dikkatle inceliyordu. Doğruyu söylemek gerekiyorsa, o bu işte profesyoneldi. Daha önce de ağına birçok kişiyi almış, onların acı çekmesini zevkle izlemişti.

Bu elinden gelen bir şey değildi. O ileri düzey bir bipolar hastasıydı. Acı çektirmekten zevk alıyordu ve bazı zamanlar hareketlerini kontrol edemiyordu.

Shin Ryujin.

Okulun popüler ve çekici kızı... Her zaman dikkat çekmeyi başarabilen bir kızdı. Fakat kimsenin onun hasta olduğundan haberi yoktu. Çünkü çok iyi gizliyordu bu zayıf yanını, bu yönünü de kullanarak insanlara nasıl acı çektireceğini biliyordu.

Sıradaki kurbanı göz hapsindeydi. Dikkatle inceledi, partiye getirmeyi başardığı bu masum kızı. Arkadaş ortamından tanıdığı Minho ile oldukça yakınlaşmış olduklarını fark etti. Minho'nun yakışıklı yüzü ve canayakın hareketleri Yeji'yi de çekmiş olmalıydı. O an sinsice gülümsedi. Minho farkında olmasa da ona planı için yardım ediyordu. İçinden ona teşekkür etti.

Sonra gözlerini onların biraz uzağındaki erkek grubuna çevirdi. Önce uzun boylu çocuğa baktı. Hyunjin... O da kendisi kadar popüler bir çocuktu. Genellikle her kızın gözdesi olmuş, kibarlığı ile dikkat çekmiş biriydi. Güldü. Onu da ağına düşürecekti.

Sonra aralarındaki sarı saçlı, yabancı çocuğa döndü. Felix... Ailesi Koreli olsa da Avustralya'da doğmuş ve bu yıl buraya taşınmışlardı. Kısa sürede okulun gözdesi olmayı başarmıştı. Felix arkadaş çevresinden çok farklı biriydi. Birçok kıza taş çıkartacak bir güzelliği vardı. Çekik kahverengi gözleri, dolgun pembe dudakları ve çilli yüzü ile birçok kişinin odak noktası olmuştu. Fakat bu dış görünüşüne rağmen kaşları sürekli çatıktı. Arkadaş çevresi dışında herkese sert davranıyordu. Bu yüzden ona yaklaşmaya cesaret edebilen biri görülmemişti.

Hoş, birazdan Ryujin buna cesaret eden ilk kişi olacaktı.

Felix, Hyunjin ile diğerlerinden daha yakındı. Yıldızları barışık olmalıydı ki bu plana Ryujin, onu da dahil etmişti. Felix'i Yeji'ye karşı kışkırtmakla kalmayıp Hyunjin'i de bu şekile elde edebilirdi. Tüm plan çoktan beyninde kusursuz bir şekilde işlenmişti.

Felix, istediği gibi, grubundan ayrılıp bar kısmına doğru ilerlediğinde o da kendi hallerinde eğlenen arkadaşlarını orada bıraktı. Felix'in olduğu tarafa doğru ilerledi. Bu sırada onunla nasıl bir diyalog kuracağını kafasında tasarlıyordu.

İyice yanına yaklaşıp hemen yanında durdu. Felix'in önüne konan içeceği gördüğünde gülümseyerek aynısından istedi. Felix ona yan bir bakış atıp bardağını alarak gitmeye yeltendiğinde Ryujin güldü.

"Merhaba, Felix."

Felix sadece onun yüzüne bakıp tekrar yürümeye başladı. Ryujin oflayarak gözlerini devirdi. Buz prens dediklerinde haklılardı demek ki...

"En azından kibarlık olarak karşılık verebilirdin." Felix olduğu yerde durup kalın, bir o kadar da soğuk sesiyle ona karşılık verdi.

"Merhaba ve güle güle Ryujin."

✓ anxiety ❁ [hyunjin × yeji]Where stories live. Discover now