Chapter Seventeen: "I'm Afraid, Yeji"

3.2K 294 489
                                    

Playlist: BLACKPINK - Sure Thing (Cover), Stray Kids - I Am You

"Yeji!"

Gözlerimi zorlukla araladım. Göz kapaklarım kalkamayacak kadar ağırdı. Kollarımı yorgandan dışarı çıkarıp gerinirken esnedim. Aklıma düşen şeyle hızla doğruldum, etrafı inceledim. Rüya veya bir hayal olmadığına emindim, Hyunjin'le birlikte uyumuştuk. Fakat Hyunjin şu an odamda değildi, tek uyanmıştım. Sihirli bir güçle bu oyuncak lamaya dönüşmüş olamazdı, değil mi?

Üzerimdeki yorganı atıp hızlıca yatağımdan kalktım. Telefonumu almak için masama doğru ilerlediğimde orada bir A4 kağıdına yazılmış notu gördüm. Hem telefonumu hem onu alıp yatağıma tekrar oturdum. Notu okudum.

Sabah seninle birlikte güne başlamak isterdim ama aileni başına musallat etmek istemem. Bu yüzden biraz erken gidiyorum, sevgilim. Seni seviyorum. ~Hyunjin

Not gülümsememe neden olduğunda utançla elimi dağınık saçlarımdan geçirdim. Büyük ihtimalle yine pencereden atlayıp gitmişti, yoksa cesaret edip kapıdan çıkmasını beklemiyordum. Yüzümdeki aptal sırıtmayla notu defalarca okudum. Kollarının sıcaklığını hâlâ bedenimde hissedebiliyordum. Uyumadan önce yüzüme defalarca öpücükler kondurmuş, sürekli beni sevdiğini söylemişti. Parmakları her dakika saçlarımın arasında hareket etmişti ki bu bedenimin uyuşmasını sağlamıştı. Kısa süre sonra da onunla birlikte uykuya kollarımı açmıştım. Belki de dün gece en rahat uyuduğum saatleri yaşamıştım. O kadar güzel ve huzur vericiydi ki elimde olsa o anı tekrar yaşamak için zamanı geriye sarardım.

"Yeji!"

Annemin sabırsız seslenmeleri bir kez daha odama ulaştığında doğruldum.

"Geliyorum, anne!" Notu çekmecemde duran günlüğümün arasına sıkıştırıp odamdan çıktım. Banyodaki işlerimi hallettikten sonra mutfağa gidip hazırlanmış olan kahvaltı masasına oturdum. Aslında sabahları kalkınca kolay kolay acıkmaz, kahvaltıyı isteksiz yapardım ama bugün beni yemek yemeye iten bir şeyler vardı. Bu yüzden tabağıma bolca peynir, domates ve zeytin almıştım. Sessiz bir şekilde kahvaltımı yapıp azıcık daha uyumak istediğim için hemen odama geçtim. Annem bu hallerime alışkındı, bu yüzden bir şey demiyordu.

İçeri girip kapıyı kapattım ve hâlâ dağınık duran yatağıma kendimi attım. Hızlıca yatağımın üzerine atlamayı seviyordum. Yumuşak zemine düşüp bir süre yaylanmak güzel bir duyguydu. Cenin pozisyonu alıp başımı iki yastığımın ortasına gömdüm. Genellikle iki yastıkla birlikte uyurdum, yastıklardan biri başımın altında yer alırken diğeri sarılmak için burada duruyordu. Ve dün sarıldığım yastık daha değerli bir hâl almıştı. Çünkü orada Hyunjin uyumuştu. Anneme yastığın nevresimini yıkatmayı düşünmüyordum.

Evet, biraz takıntılıyımdır.

Ellerimi bana aldığı oyuncağa uzatıp yumuşak tüylerini okşadım. Gülümseyerek izledim, oyuncağın ellerim arasında bir o yana bir bu yana hareket edişini. Daha sonra oyuncağa sarılıp yüzümdeki tebessümle gözlerimi kapattım. Yeterince uyumuş olmama rağmen bir kez uykuya kucak açarken ilk kez tebessüm ediyordum galiba.

Ne kadar uyudum, bilmiyorum ama telefonum yanı başımda ard arda titremesiyle zaten çok derin olmayan uykumdan uyandım. Elim direkt telefonuma uzatıp ekranı açtım. İstediğim kişiden bir sürü mesaj vardı.

Gönderen: Hyunjin <3

Günaydın :*

Uyandın mı?

Seni bıraktığım için üzülmedin, de mi?

Ama zorundaydım, bebeğim.

✓ anxiety ❁ [hyunjin × yeji]Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ