1. Bölüm

10.9K 1K 1K
                                    




Beş yıl önce...

Aşk dediğin heyecan isterdi. Aşka baktığında yüreğin ona çarpa çarpa uçmak isterdi. Bir dokunuşla uçmak, olduğun andan kopmak isterdi. Ona bakmak ve tüm dünyayı unutmak isterdi. Aşk insan bünyesindeki en güçlü duyguydu ve hükmünü süre süre büyümek isterdi. Ve alırdı! Yapardı! Aşk güçlüydü çünkü.

Fakat bunların birini bile bulamıyorsa olduğu kalbi terk ederdi.

Zamana yenilir, isteklere burun kıvırır, açlığı bastırır, tokmuş hissi verirdi. Ama istediklerini alamadığında açlığını ifade ederdi.

Aradaki sevgi bağı kopar, yerini çekilmez ulaşılmaz iki insana teslim ederdi.

Karşılıklı oturan Ruken ve Kenan'a da tam olarak bunları yapıyordu aşk. Aradan çekilmek istiyordu. Bu iki insan kendisinin kıymetini bilmiyor, bilmek için de hiçbir şey yapmıyorlardı. Genç kalpleri ve tez canlılıkları buna izin vermiyordu fakat ikisi de bunun henüz farkında değildi.

"Seni anlamıyorum..." diye başlayan sözler anlamak istemiyorumdur aslında.

Ruken, Kenan'a kaldırdı kahverengi gözlerini. "Benim de seni anladığım söylenemez." Aynı şeyi karşısındaki adama ifade ediyordu kadın. Anlamak istemiyordu.

Kenan göz devirdi. "Birlikte gidecektik Ruken. Sen master yapacaktın, ben de. Ne oldu şimdi?"

"Çok istediğimi biliyorsun. Ama fark ettim ki ailemden bir adım uzağa gidemem."

"Benden gideceksin yani, öyle mi?" Kenan kızgındı. Sesi de bunu ortaya seriyordu.

Ruken kararlıydı. Evet, gitmek çok istemişti ama gerçekten de yıllarca sürecek ayrılığa hazır değildi. Eğitimini kendi ülkesinde geliştirebilirdi. Bu, gezmek yeni yerler görmek gibi değildi. Hayatını başka bir ülkede başka bir şehirde yeniden kurmaktı. Ruken bunu artık istemiyordu. Bu onun tercihiydi.

"Sen gideceksin yani, sen de benden gidebiliyorsun demek ki..."

"Biz bu hayali birlikte kurduk Ruken. Benimde ailem var! Ama bu hayat benim!"

"Hayatımızı bizden çalmıyor ailelerimiz. İnsanız ve isteklerimiz değişebiliyor. Sana hatırlatmak istiyorum; bu hayal senindi, benim değildi. Sen kurdun ve benim de içinde olmamı istedin."

"Seni zorlamadım. Çok beğendiğini de ben hatırlatılmak isterim."

"Evet, hoştu, güzeldi. Büyüdük biz Kenan. Ben ilk tanıştığımızdaki yaşımda değildim. Artık yirmi üç yaşındayım."

"Yaşımız büyürken aşkımız küçülmüş, ben öyle anlıyorum."

Adama bakıp nefes bıraktı Ruken. Hangi aşktan bahsediyordu ki Kenan? Beş yılın kaçta kaçını aşkla yaşamışlardı? Bir dargın bir barışık geçen beş sene...

"Bize bir bak Kenan," dedi sakin bir tonda. "Her şey için tartışır olduk. Zamanla uzlaşma sağlayacak konularımız azaldı. Biz büyürken aşkımıza ne oldu bilmiyorum ama biz değiştik. Sen benim için çok değerlisin. Seni kaybetmek değil, kazanmak istiyorum."

"Kazanmak için ne yapıyorsun peki? Beni yarı yolda bırakıyorsun. Benim değerim bu mu?"

"Kalmak isteyen sen olsan ben bu şekilde davranmazdım."

Kenan eğreti bir gülüş attı kadına. "Duyda inanma. Sen Ruken Kara'sın. Damarlarından inat akıyor."

Gözlerini kıstı Ruken. "Bana bunu sen mi söylüyorsun, Kenan Kurşunlu? Karadenizin inatçı oğlu. Biz tam olarak buyuz işte. İkimiz orta yolu bulamıyoruz. Bu şekilde olmamalı, ortak bir noktada buluşabiliriz. Başka bir yol deneyelim. Düşünelim. İkimizin de istediği bir şey olabilir."

Kalp Sonunu Kendi Seçer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin