24.Bölüm

22.3K 1.6K 32
                                    







"Atla bakalım." Ruken iki kolunu da açtı. Leyla'yı özenle giydirmişti, artık gitme vaktiydi. Küçük kız Ruken'e bakarken eriyordu. Sabah uyandığında onu yanında bulmasıyla çığlık atmıştı. Geç uykuya dalmış olan babasını yerinden sıçratmıştı. Ruken gözlerini açmadan gülümsemişti.

Oğuzhan kadınlarına bakarak gülümsüyordu. Leyla inanılmaz bir hızla Ruken'e alışıyordu. Kızının, Ruken'in kollarına uçmasını izlerken kocaman gülümsedi.

İncecik kollarını Ruken'in boynuna dolayıp bacaklarını kadının karnına sardı. "Bize geleceksin, değil mi?"

Emin değildi Ruken ama Leyla'yı üzmek istemiyordu. Nihan Hanım ondan kaçıyor gibiydi ve şimdi evlerine gitmekten çekince duyuyordu. "Sen babanla gitsen, ben sonra gelsem? Evime gidip üzerimi değiştirsem, olmaz mı?"

"Olmaz," dedi baba ve kız aynı anda.

Oğuzhan'a göz devirip Leyla'ya gülümsedi. "O zaman çok kısa kalacağım, daha sonra gitmem gereken bir yer var. Akşama söz yine gelirim, uyurken bana masal okursun."

Leyla kıkırdadı. "Sen bana okuyacaksın akıllım ama ben masal sevmem."

"Sen okumayı biliyorsun," derken küçük kızın burnunu parmaklarıyla sıkıştırıp serbest bıraktı. "Nasıl öğrendin diye sormuyorum bile Leyla, baban bir dahi çocuğu da deha olacak."

"Bana diyene bakınız," derken kapıyı açtı Oğuzhan. "Annesi de bir deha ve Leyla okumayı kendisi öğrendi, adını yazmayı öğreniyordu bir baktık alfabeyi çözmüş."

Açılan kapıdan kucağında Leyla'yla çıktı. "Şaşırmadım. Yerimize yetiştirmemiz gereken insanlar olacaktı."

Asansörün tuşuna basan Sümeyra'ya yandan baktı. Bir süre gıcık gideceği belliydi. Sümeyra da bunu hissediyordu.

Asansöre birlikte binip, aracın arkasına yerleştiler. Yol boyunca Ruken'in kucağında inmemişti Leyla. Sürekli konuşuyordu ve o konuşurken Ruken onun kurduğu cümlelere hayran oluyordu, cevaplara verdiği anlık tepkileri daha çok yetişkin bir insanı anımsatıyordu.

Kendi oturduğu siteye giden yoldan aldığı bakışlarını Oğuzhan'a çevirdi. "Bu yol?"

Oğuzhan gülümseyerek göz kırptığında Ruken'in dişleri birbirine değdi, gözleri kısıldı. "Sen benim oturduğum yerde mi oturuyorsun?"

"Bir sokak arkandayım."

"A!" diye bağırdı Leyla, edilen hiçbir sözü kaçırmıyordu. "Aynı yerde mi evlerimiz?"

Oğuzhan dudaklarını birleştirip başka söz etmedi. Gelecekte onu daha büyük bir sıkıntı bekliyordu, ona göre her yer her yol Ruken'di ama kolay olmayacak gibi bir hisse kapılmıştı.

Ruken, Leyla'nın yanında bir şey diyemediği için küçük kıza dönüp gülümsedi. "Ya evet, canım. Bana yürüyerek bile gelebilirsin."

"Anneler babalarla yaşamıyor mu?" diye sorarken gözleri kocaman açıldı. "Öyle olması gerekiyordu."

Ruken onun şaşkın tepkisine gülümsedi. "Sonra bunları konuşacağız, tamam mı?"

"Tamam," dedi ama kollarını sımsıkı sardı Ruken'in boynuna. Ruken'in kurşun bakışları Oğuzhan üzerindeydi.

En az kendi evi kadar görkemli yapıdan içeri girip asansöre ilerledi. Leyla onun kucağından bir an olsun inmiyordu. Ev, kendi evinden üç kat daha büyüktü. Ev üç cephesini camların kapladığı bir yapıydı, kendi evi iki katlıydı ama bu ev dört kattan oluşuyordu. Leyla'nın odasına, Oğuzhan'ın yönlendirmesiyle girdi.

Kalp Sonunu Kendi Seçer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin