15.Bölüm

1.1K 119 2
                                    










Kitabı kapatıp önündeki sehpaya gelişigüzel fırlattı. Yüzünü buruşturmuş ve yana çevirmişti. Sesle gözlerini açan Ruken uzandığı çimlerin üzerinden gülümsedi. "Ne oldu paşam beğenmedin mi?"

"Vedat'la tanışmak, bu kitabı tartışmak istiyorum Ruken."

Eteklerini savurup gelip yanına, kolunun altında girdi adamın. "Neden?"

"Çok şey..."

"Romantik adam Tunahan, neden sevmedin şimdi? Sende hoş adamsın, kıskanmıyorsun ya?"

"Neyini kıskanacağım," derken elini havada savurdu. "Tuna Balat'ı yakmış hah, seni başkasına verseler ben İstanbul'u yakardım. İş mi yani aman da aman ne adammış..."

"Ya?" dedi, elini Oğuzhan'ın kısa sakallarına sürterek çenesindeki gamzeyi okşadı. "İstanbul'u yakar mısın gerçekten?"

Yüzünü çevirip tatlı kadına kalbi ağızında baktı. Bir başkasına yar olacak olur muydu onun kadını. "Ülke yanar ülke!"

"O kadar kıymetli miyim?" Ruken'in gözleri aç bakıyordu. Her söze her tavıra aç, doymaz doyurulmaz hüzünle karışık.

"Ama ben sana anlatamıyorum, bak iki ay olacak neredeyse. Daha nasıl anlatsam biliyorum ama alan dar."

Anlıyordu anlamasına ama sürekli hissetmek, duymak görmek istiyordu. "İyi geliyor," diyebildi.

"Ah, adı güzel kadın... Seni gören duyan zannederki kimsesiz sevgisiz büyüdü. Bu açlığın nereden geliyor bir çözemedim, bir onu çözemedim."

Kadın olmanın arkasına saklandı, annesinin boşluğunu kimse dolduramadı, diyemedi. "Kadınım ben, isterim."

"İstediğini alacaksın o zaman." Küçük dudaklara kapanacaktı ki, telefonunun sesi tüm ambiyansı bozdu. Ruken uzanıp sehpanın üzerindeki telefonu ona uzattı. "Haldun arıyor, yine bir yerden dikizliyor bizi. Ben gidip atıştırmalık bir şeyler hazırlayacağım."

Ruken'in eve girişini izlerken açtı telefonu. "Evet," dedi, duymakta acele edeceği şeyler için.

"Yüz yüze mi konuşsak Oğuzhan?"

"Gerek yok, anlat." Arkadaşının soluğunu alıp verdiğini işitti ve daha çok merak etmeye başladı.

"Hazal Arman yıllar önce annesiz ve babasız kalmış. Annesi Emel Arman, babası Servet Arman. Annesi bir uçak kazasında hayatını kaybetmiş babası da intihar etmiş. Devasa bir servetin tek sahibi hemen hemen."

"Eee?" dedi hiç alakası olmadığına karar vererek.

"Emel Arman, eşini aldatmış bir adamla. Servet Bey'de bunu kaldıramayıp intihar etmiş, Hazal o zaman üç yaşındaymış."

"Hâlâ konuya giremedin Haldun?"

"Geleceğim yer seni üzecek diye korkuyorum."

Bir süre sessiz kalıp onu neyin üzeceğini düşündü ama aklına tek bir şey bile gelmiyordu. "Anlat!" dedi net sesiyle.

"Emel Arman ve baban Engin Kara aynı uçakta hayatlarını kaybetmiş. Geçmişe gidince gördük ki, Emel Arman'ın Servet Bey'i aldattığı kişi baban!"

Babasını uçak kazasında kaybettiğini biliyordu. Trajik bir hikaye olduğunu da. Annesi ona 'biz ayrılmaya karar vermiştik ama uçak kazasında vefat etti,' demişti. Babası, annesini aldatmıştı ve o kadınla giderken hayatlarından olmuştu.

"Oğuzhan?"

"Buradayım, ama hâlâ anlamış değilim," derken karışık zihni derin bir yorgunluk ve üzüntü yaşıyordu. Annesi ona babasını kötülemek istememiş, gerçeği tam yirmi beş yıldır gizlemişti ve şimdi kapatıldığı bu evde, değer verdiği bir kadının da hayatına sızan bir kadındı o adamın kızı.

Kalp Sonunu Kendi Seçer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin