8. Bölüm

33.1K 2.4K 630
                                    



Herkese iyi geceler olsun.

Yazarınız evrenden karadeliğe geçti. Kendini bulamıyor, savrulup duruyorum. Yarın çok işim var ve şimdi yüklüyorum bölümü. Hiççç şikayetçi olduğunuzu sanmıyorum ;)))

Çarşamba günü İLLA'nın ilk bölümünü yayınlayacağım. Haberiniz olsun ;))

Keyifle okuyun...

Bol beyin yangıları dilerim.

🖤

İstanbul...

Odasında eşyalarını toplayan Kenan, kapıdan giren yengesine baktı. Mavi gözleri yine çakmak çakmaktı. "Günaydın yengelerin sultanı."

Siyah saçlarını at kuyruğu yapmış olan Hilal, saçını savurdu. "Başka yengen mi var Kenan?"

Dudağının ucu havalandı Kenan'ın. "Yok. Olsa da senin yerini alması zor abla."

"Sabah sabah bu ne övgü kardeşim, hayırdır?"

Ceketini giyen Kenan telefonunu iç cebine attı. "İçimden geldi, çıkıyor muyuz?"

"Seni almaya geldim zaten aklımı karıştırdın, hadi çıkalım?"

"Abim geliyor mu?"

"Hayır, bütçeyi sana vermiş öyle dedi."

"Evet, verdi. Masanın üzerindeki evrak çantasını kavradı. "Kontrol ettim, makul, beğendim."

"Güzel. Daha önce konuştuk Hazal ile bir sorun çıkmadan anlaşmayı tekrar edeceğiz."

"Hazal?"

"Hazal Arman, Arman Seramik. Nereye gidiyoruz biz Kenan?"

Başını sağa sola salladı. Dosyada okumuştu firmanın adını ama sürekli aklında tutacağı anlamına gelmiyordu. Arman'ın Hazal olacağı ise hiç gelmiyordu.

"Çıkmış aklımdan, çıkalım."

İnce ceketini giydi Hilal. Çantasını tutması için Kenan'a uzattı. Yine çok şık görünen yengesine baş salladı. Nasıl kıskanç bir kadındı Hilal. Durduk yere bile çok kıskanç bir kadın olabiliyordu. Takıları da kendi de ben buradayım diyordu. Saçını da ceketinden kurtarıp çantasını aldı.

"Artık gidebiliriz."

Arman holdingin yönetici katına çıkarlarken Hilal, Kenan'a döndü. "Nasıl gidiyor?"

"Gitmiyor, Ruken dün gitti ve ne zaman döneceği meçhul."

"Haberim var, Rukensiz nasıl gidiyor demek istedim ama cevabı aldım gibi." Hilal tebessüm etti. "Kenan, neden biriniz geliyor biriniz gidiyor? Ortada buluşamadınız."

"Kaderin bizimle bir işi mi var sence?" Kenan bunu ciddi ciddi düşünüyordu.

"Kaderin tüm evrenle ilgili planları vardır ama takma dönecek nasılsa."

"Alıştık ayrılıklara sonuçta bu onun görevi, bu son olmayacak."

Asansörden ilk Hilal çıktı. Toplantı salonuna geçerlerken Kenan'ın telefonu çaldı. Ona dönen yengesine bakıp gülümsedi. "Ruken arıyor, ben hemen geliyorum," dediğinde Hilal gülümseyip açılan kapıdan geçti. Olduğu yerde durdu ve telefonu açtı. Cıvıl cıvıl gelen sesle kocaman gülümsedi.

"Kenan Bey, müsait miydiniz?"

"Sana her zaman müsaidim."

"Bunu duyduğuma memnun oldum."

Kalp Sonunu Kendi Seçer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin