23.Bölüm

25.7K 1.7K 114
                                    










...

Kafenin kapısından çıktığında korumaları Oğuzhan'ın önünü kesti. "Çekilin!" dedi Oğuzhan, net bir sesle.

Ruken durup döndü, Cihan ve Mutlu'nun sırtını görüyordu. Korumalarına 'kırın ağzını burnunu', diyebilirdi ama bunu yapmayacak kadar çok seviyordu. Kızgınlığının bir müddet sonra Oğuzhan tarafından uçurulacak olması gerçeğinin de pek tabii farkındaydı.

"Bırakın."

Patronlarının sözünü ikiletmeden kenara çıktılar. Oğuzhan aralarından geçerek Ruken'in burnunun ucunda bitti ve fısıldadı. "Nereye Ruken?"

"Cehenneme sevgilim, gelecek misin? Ama sen dur, asistanın gelsin, o sana rapor eder."

"Konuşacağız, gidemezsin."

"Bana benim sözlerimle yürüme!" diyerek sertçe çıkıştı. "Her şeyi duydun değil mi? Ne dediysem hepsini sana yetiştirdi ispiyoncun."

"Sen konuşmadan öncede bu böyleydi. Sen bizim seyrimizi değiştirmiyorsun. Senin anlamadığın şey ne biliyor musun? Sen bana güvenmiyorsun."

"Üstüne bastın, sen de bırakıp gidiyorsun, herkes bırakıp gidiyor."

Oğuzhan boynunu sağa sola esnetti. Gözlerini kapatıp açarak aşk dolu bakışlarını Ruken'e indirdi. "Otuz yılda birsin, seni bırakıp nereye gideyim? Nereden çıkartıyorsun sen bunları?"

Yol kenarında sıcak tepesine vururken saçlarını geriye attı Ruken. Başlamıştı özlü sözlerine ama bu onca sözü dinlediğini gerçeğini değiştirmiyordu. Kendini berbat hissediyordu. "Beni dinleyeceğine gelip konuşmalıydın, kendimi salak gibi hissediyorum ve yol ortasında bunları konuşmak istemiyorum." Başını yana yatırmış adama bakıp yüzünü buruşturdu. "Sen ne diye böyle giyindin? O saçların neden karışık? Ne bu serseri hava, güzel görünmen gereken biri mi var?"

Yana yatırdığı başı şaşkınlıkla açılan gözleriyle doğruldu. "Sana inanamıyorum, bu nasıl bir kıskançlık?"

"Kim? Ben mi? Sen aynaya bak aynaya, pis röntgenci. Hiç laf yapma bana Oğuzhan, yaptığının üzerini çizecek değilim. Sen..." derken yerinde çırpındı. "Manyak mısın ya?" diye bağırdı.

"Evet," dedi, sözlerine devam edeceği anda asistanı yanında belirdi.

"Bölüyorum ama..." dedi Sümeyra.

"Ne?" diye çıkıştı Oğuzhan.

Ruken kadına bakarken böceğe bakar gibiydi.

"Patron, Leyla'nın ateşi çıkmış, Nihan Hanım size ulaşamamış, hastaneye götürüyormuş Selim."

Oğuzhan'ın odağı değişirken Ruken de telaşla ona dönmüştü. "Gidiyoruz," diyen Oğuzhan, Ruken'in bileğini yakalamıştı. "Nereye be manyak?" diye bağırdı Ruken ve Cihan ve Mutlu'ya elini kaldırdı. Korumaları onunla çalışmaya başladığından bu güne böyle aksiyon görmemişti.

Oğuzhan durup döndüğünde Ruken ona çarparak durdu. "Sen benim kızımın annesi değil misin?"

Birkaç saniyeye sığan sessizlikle Ruken hiçbir şeyi çözemedi ama çözmek istemediğine emindi. "Öyle miyim?"

"Öylesin, kızımızın ateşi var biz hastaneye gidiyoruz."

"Bu yol dönülmez farkında mısın?" dedi Ruken.

"Biz dönülmez yolu geçeli çok oldu, sen hangi sapakta kaldın çözemedim gitti." Önüne dönerek çekiştirdi kadını. Ruken'in parlayan gülüşünü göremedi.

Kalp Sonunu Kendi Seçer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin