''Endişe etmeni getirecek bir şey yok ki..Tamam istediğin gibi olsun o halde ama seni çağırdığım anda itiraz etmeden yanımıza geleceksin.''

''Sana gelmemi isteyeceksin ve itiraz edeceğim?Kafayı yemiş olmam lazım..''derken dudağının kenarı muzipçe kıvrıldı ve benim gözlerim oraya takılı verdi.Zorlukla boğazımı temizleyip toparlanmaya çalıştığımda halimi gülümseyerek izliyordu.Yanaklarım ısınınca utandığımı anlayarak daha fazla üstelemedi.

''Siz buradan gidebilecek misiniz canım?Keşke ben sizi bıraksaydım böyle hiç içime sinmedi.''

''Giderim ben merak etme..En olmadı navigasyon ne güne duruyor.''dedim sessizce..Yanımda koltuğundan rahatça uyuyan oğlum yerinden kıpırdanmaya başlamıştı.Bir yandan elimle onu geri uyuması için pış pışlarken olabildiğince sessiz konuşuyordum.

Başını sallayarak arabadan inerek bagajdan çantasını aldı.Yanımdaki kapıyı açıp dikkatli bir şekilde gürültü yapmadan arabadan çıkmaya çalıştım ama o anda gözlerini açan oğluma yakalandım.Gözlerini kırpıştırarak masum masum bize bakan bebeğimin hemen yanına döndüm.

''Annee..''

''Annemm..Söyle bebeğim..''diyerek dizlerimin üzerinde koltukta durup üzerine eğildim. Alnına düşen terli saç tutamlarını parmaklarımla geriye tarayıp gülümsedim.Elimi sırtına götürdüm. Hafif terlediğini fark edip hemen yanımdaki çantasından bir bez yerleştirdim arkasına..Minik  eliyle üzerimdeki gömleği sımsıkı tuttu.

''Anneee..Buuhh..''

''Oy sen susadın mı bebeğim..Al iç canım..''diyerek hemen biberonunu ağzına yaklaştırdım.Minik elleriyle şişeyi tutmaya çalışarak iştahla suyu içtikten sonra bana uzattığında.

''Afiyet olsun bebeğim..''diyerek tombul elini dayanamayıp öptüm sevgiyle..

''Ezra..''diyerek bana seslenen Sırat'a döndüm.''Daha fazla oyalanmayalım..Batın'da böyle perişan oluyor.''

''Haklısın..Sen git hadi canım.Bizde şimdi çıkarız yola.''

''Ulaşınca beni aramayı unutma güzelim..Beni habersiz bırakırsan çıkıp gelirim yanınıza ona göre..''diyerek eğilip saçlarıma öpücük kondurdu.Geri çekilip yürümeye başladığında oğlum yanımda birden bağırmaya başladı.

''Baabaa...Dipmeee..''diyerek ağlamaya başlayan oğlumu nasıl susturacağımı şaşırdım.Oturduğu koltuktan çırpınarak bana uzanmaya çalıştığında hızla kemerlerini çözdüm.Kollarıma atılıp boynuma sarılarak ağladığında içimden bir şeyler koptuğunu hissettim.

''Şşşttt..Ağlama bebeğim..Babanın bir yere gittiği yok daha sonra yanımıza gelecek zaten..''diyerek kucağımda sırtını okşayarak sakinleştirmeye çalıştım.

''Tamam Ezra'm..Şuan anlayacak durumda değil baksana.Ver hadi bana oğlumu.''diyerek arkamdan uzanıp kapıyı daha da açtı.Kucağımda bebeğimle arabadan indiğimde oğlum çırpınarak ''Babbaa mennn aahhll baabaa..''diye Sırat'a kollarını uzatıp seslendiğinde boğazım düğümlendi.Geç kavuştuğu babasını kaybedeceğinden korkusu sarmıştı bebeğimin minik yüreğini..

''Gel oğlum..''diyerek kucağına aldığı bağrına bastı bebeğimi..Kolları babasının boynuna dolamış mahsun bakışlarıyla Sırat'a bakıyordu.

''Diippmmeee..Baabaaa..Delll..''diyerek dilinin döndüğünce kendini ifade etmeye çalıştı.

''Buradayım babacım,bir yere gittiğim yok.Siz anneyle birlikte dedenin yanına gideceksiniz bende işlerimi halledip geleceğim bebeğim..''

''Hıhhhııı..Diipppmeee..''diyerek ağlamaya devam ettiğinde araya girdim.

''Baba sana mamma alıp gelecekmiş oğlum..Bak oradan maamaa alıp dedenin yanına gelecek.'' diyerek ilerideki manavı gösterdim.  

EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin