4.7

1.9K 110 455
                                    

Louis gözlerini yavaşça araladı. Odaya giren güneş ışığı gözlerini acıtmıştı. Sızlanarak yerinde doğrulmaya çalıştı. Tam o sırada Harry lavabodan çıplak bir şekilde çıkıp derhal makyaj masasına oturdu. Masadaki aynadan Louis'ye baktığında kendisini şaşkınca izlediğini fark etti.

"Günaydın sevgilim! Oh, kocacığım mı demeliydim? Hayır, yarın kocam olacaksın!"

Louis gülümseyerek tamamen çıplak bir şekilde yanağına allık sürmeye çalışan oğlana baktı.

"Neden üzerine bir şey giymiyorsun?"

Harry elindeki fırçayı bırakarak ayağa kalktı. Kalçasını sola çevirip elini beline koyarak Louis'ye döndü.

"Bu kadar mükemmel bir vücudu kumaş parçaları ile saklayacak değilim!"

Harry süzülerek yatağa doğru yaklaştı. Yavaşça yatağa çıkıp parmaklarını Louis'nin eşofmanının uçlarına taktı.

"Küçük Louis'nin de biraz hava almaya ihtiyacı var..."

Louis Harry'nin elini tutarak onu durdurdu. Başını kaldırarak dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.

"İhtiyacım olan tek şey senin sevgin."

Louis Harry'nin ellerini avuçları arasına sıkıştırdı.

"Elio uyanmıştır, üzerine bir şeyler giy ve bebeğimize bak. Olur mu?"

Harry başını sallayarak doğruldu. Yataktan süzülerek kalkıp dolaba ilerledi. Düzgün bir şekilde asılan takım elbiselerde hayranlıkla parmaklarını gezdirdikten sonra çekmeceyi açıp külotunu aldı. Doğrularak üst taraftan tişörtünü alarak hızlıca giyindi.

Harry kapıdan çıkarken Louis de yerinde doğrulmaya çalıştı. Vücudu fazla halsizdi. Bilekleri biraz daha zorlasa kırılacak gibiydi. Camdan içeri giren güneş ışığına baktı, daha sonra gökyüzüne. Yüzünde acı bir tebessüm oluştu. Yakında oradan Harry'yi izleyeceğini biliyordu. Louis'yi en çok yaralayan şey sevdiğini ve oğlunu yapayalnız bırakacak olmasıydı.

Hiç fark etmeden gözlerinden bir damla yaş süzülmüştü. Gözyaşı yanağını ıslatırken Louis ağzının içindeki yaralardan dolayı yüzünü buruşturdu.

"Kendine gel, yarın evleniyorsun..."

Louis kısık sesiyle kendini avutmaya çalışırken dışarıdaki çalışanlar çoktan standı kurmuştu. Louis yatak başlığından sıkıca tutunarak ayağa kalkmaya çalıştı. İncinen bileğini zorlayarak ayakta durmaya çalıştığında acı bir şekilde inleyip tekrar yatağa oturdu. Bu durumda olmak Louis'nin zoruna gidiyordu. Bir yıl içinde hayatının böylesine mahvolacağını tahmin edememişti. Harry kucağında küçük Elio ile beraber hızla odaya girdi.

"L-Louis, bir yerin mi acıdı? Oh, ne yapıyorsun! Yatakta nasıl doğrulabildin..."

Harry kucağındaki çocuğu yere bırakarak Louis'nin yanına gitti. Louis dişlerini sımsıkı sıkmıştı. Harry'nin ve oğlunun yanında ağlamak istemiyordu.

"T-tuvalete gitmem lazım, koltuk değneklerimi verir misin?"

Elio paytak adımlarıyla Harry'nin makyaj masasına kadar ilerlemişti. Harry'nin kullandığı allık fırçasını eline alıp incelerken Harry de Louis'ye koltuk değneklerini uzattı.

"Eğer tuvalete gidemezsen ben yardım-"

"Hayır, hayır, asla! O kadar düşmedim..."

Louis Harry'nin teklifine sert çıkarak koltuk değneklerine sımsıkı tutundu. Hafifçe ayağa kalkmaya çalıştığı anda bedeninin titrediğini fark etti. Yapamıyordu, tüm gücünü verse de ayakta duramıyordu olduğu yere düştüğü anda Harry telaşla yere eğildi. Elio şaşkınca yere düşen babasına bakarken Louis dişlerini sımsıkı birbirine bastırıp göz yaşlarını engellemeye çalıştı.

salvatore ➳ larryDonde viven las historias. Descúbrelo ahora