Gece üçe yaklaşıyordu ve evdeki kimse uyuyamamıştı. Harry bacaklarını yataktan sallandırarak Elio'yu izliyor, Louis ise bir Harry'ye bir de bebeğe bakıyordu.
"Artık büyük bir sorumluluğumuz var."
Harry hevesle konuştuğunda Louis daha kucağına almaya sıra bulamadığı bebeğe baktı.
"Benim de sorumluluğum birken iki oldu..."
Harry umutla yatağın ortasında yatan bebeğe baktı. O da uyumamıştı. Bugün bu evde herkes uyanıktı.
"Benim ailem öldüğünde bana aile oldun Louis, Elio'nun da ailesi terk etti ve biz ona aile oluyoruz..."
Louis Harry'nin dediği şeye karşı gülümsedi.
"Benim de ailem öldüğünde yetimhaneye bırakılmıştım. Herkes evlat edinmek için beklerdi ama gelen kişiler bebekleri evlat edinmek isterdi. Aklıma yetimhane anılarım geliyor, Tanrı'ya şükür ki harika bir aileyle karşılaştım, sonra da sen ailem oldun."
Harry duygulanarak bebeğin üzerine eğildi. Bebek minik mavi gözlerini Harry'nin yeşilleriyle buluşturarak gülümsedi. Harry bebeğin bu hareketini sevdiği için gülümsemesine karşılık verdi. Ardından onun minik elini tutarak küçük parmaklarına bir öpücük kondurdu.
"Bu bebeğe bir isim vermeli miyiz? Yoksa ismiyle mi kalsın?"
Louis abajuru yaktı. Ardından Harry'nin yanına oturup bebeğe baktı.
"Adı Elio. İtalyan asıllı olduğu için böyle kalması daha hoş olur. Hem... izlediğim bir filmdeki karakterin adı da Elio'ydu."
Harry başını sallayıp, bebeğin ellerini tutarak oynamaya başladı.
"Merhaba Elio, ben Harry."
Bebek Harry'ye damaklarını göstererek gülerken Harry onun seyrek saçlarını okşadı. O çok tatlıydı.
"Ben de senin babanım ama istersen annen de olurum, Louis de senin baban."
Louis kendini bile başkasına yıkatan bir oğlanın nasıl baba olabileceğini düşündü. Harry bebekle konuşmaya devam ediyordu.
"Ben diğer baban. Babanı beğendin mi?"
Elio ellerini titrekçe Harry'nin çenesinde uzatarak bacaklarını heyecanla salladı. Louis istemsizce bu görüntüye gülümsedi. Onu Harry ve kendinin oğlu gibi düşünmüştü ki... zaten öyleydi.
"Louis, onu kucağına alsana. Sen onun babasısın."
Louis iç çektikten sonra saate baktı.
"Sen artık yatağına geç hayatım. Ben bir geceliğine Elio ile idare ederim. Eşyaları da yakında gelir."
* * *
Louis yanındaki küçük hareketlenme ile gözlerini araladı. Elio tiz sesiyle ağlamaya başladığında Louis büyük elini bebeğinin göğsüne yerleştirip sakinleşmesi için onu okşadı.
"Şşş, her şey yolunda..."
Elio, Louis'nin sesi ile sakinleşmeye başladı. Louis iç çekerek doğrulduğunda gözleri saate ilişti. İşe gitmesine yarım saat kalmıştı. Louis yataktan kalkıp hızlıca takımlarını giydi. Daha sonra bebeğini kucağına alarak aşağı indi.
Vera kahvaltıyı hazırlamıştı. Louis bebeği Vera'ya uzatarak yerdeki poşete eğildi. İçindeki birkaç parça bebek kıyafetine, süte ve biberona baktı. Öbür poşetin içindeki bebek bezini çıkarttıktan sonra gülümsedi. Sanırım artık gerçek bir babaydı. Ne kadar on yıldır çocuk büyütüyor olsa da şimdi baştan başlıyordu.
