Louis başını eğerek elinde tuttuğu sonuçlara baktı. Hepsinin sonucu pozitifti. Nasıl hissedeceğini bilemiyordu. Yüzündeki buruk ve acı dolu gülümseme ile doğruldu.
"Ş-şimdi ne yapacağım?"
Doktor elini Louis'nin omuzuna koyarak iç çekti.
"Dediklerimi yapmalısın Louis, kendini yorma. Stresten uzak dur, dinlen, işini bırak ve kendine vakit ayır. İnan bana bu kendine yapacağın en büyük iyilik olur."
* * *
Louis bilgisayarından elemanlarının yeni çalışma listesini ayarlarken bir yandan da streste boğulmamak için kendini zor tutuyordu. Harry, Louis'ye Vera'dan istediği kahveyi getirmiş, kapıyı üzerlerine kilitleyerek Louis'nin yanına çektiği sandalyeye oturmuştu.
"Stresli görünüyorsun Louis, masaj ister misin?"
Louis başını olumsuz anlamda sallayarak işine devam ettiğinde Harry parmaklarını Louis'nin pantolonunda gezdirdi.
"Belki de sen bana bir şeyler yapmak istersin..."
Ama Harry genelde gördüğünün aksine Louis'nin pantolonun üzerinde bir şişlik bulamamıştı.
"Biraz gerginim Harry, sonra yaparız..."
Harry sıkıntıyla yanaklarının içini şişirdi.
"Bütün gün evdeydim, Elio da hep uyudu, Vera da gitti, sen de beni-"
Louis Harry'nin sözünü bitirmesine izin vermeden dudaklarını Harry'nin dudaklarına bastırdı.
"Hiçbir şey, hiç kimse, hiçbir durum benim için senden daha önemli değil Harry..."
Louis Harry'nin dudaklarının üzerinde konuştuğunda Harry gülümseyerek Louis'nin yanaklarını okşadı.
"Yapacak mıyız?"
Harry tişörtünün uçlarını kavrayarak yukarı doğru sıyırdı. Tişörtünü üzerinden attıktan sonra parmaklarını şortuna götürdü. Fakat Louis iç çekerek geri çekildi. Stres altında olduğu için bacak arasındaki Louis Jr. da şu an ilişkiye girmek için hazır değildi.
"Sohbet etmeye ne dersin?"
Harry gözlerini devirerek parmaklarını şortundan çekti.
"Yaşlı gibi konuşma Louis, hadi yapalım."
Harry tekrar şortuna uzanırken Louis onu durdurarak ayağa kalktı. Harry'yi kendi koltuğuna oturtup karşısında diz çöktü. Harry'nin hala verdiği yüzüğü çıkartmamış olan elini tutarak konuştu.
"Seninle bir şey paylaşmam lazım hayatım..."
Harry geri çekilerek Louis'ye baktığında Louis Harry'nin tişörtünü ona geri giydirdi.
"Harry seni öyle çok seviyorum ki, sen bir şeye üzüldüğünde benim boğazımda bir yumru oluyor..."
Louis sessiz ve yumuşak bir tonda konuşarak karşısındaki güzelin eline minik bir öpücük bıraktı. Ardından içindeki buruklukla cümlesine devam etti.
