2.7

2.1K 175 1.2K
                                    

Louis bir Harry'ye bir de laptoptan açtığı filme bakıyordu. Harry merakla filmi izliyordu. Özellikle da başroldeki karakter ile oğlunun aynı adı taşıması onun ilgisini daha çok çekmişti.

Filmin bitmesine çok az kalmıştı. Ama Harry şimdiden birçok sahneye ağlamıştı. Louis ise Harry'yi göğüsüne yatırarak saçlarını okşuyordu.

"Sakin ol Harry, sadece bir film."

Harry göz yaşlarını silerek doğruldu. Film de olsa onu çok etkilemişti.

"A-Ama oğlumuzla aynı adı taşıyor. Ya oğlumuz da üzülürse?"

Louis kıkırdayarak Harry'nin elini tuttu.

"Ya oğlumuz da kendine bir Oliver bulursa?"

Harry iç çekerek Louis'nin gözlerine baktı.

"Belki de kızları sever, kızları severse onu desteklemeyecek miyiz?"

Louis bu sefer iki eliyle Harry'nin iki elini tuttu.

"Biz onun her zaman arkasında olacağız Harry. Hatalar da yapsa oğlumuzun arkasında duracağız ve kimden hoşlanırsa hoşlansın çok kibar ve senin gibi duygusal bir çocuk olacak."

Harry dolu gözleriyle gülümsedi.

"Hep bizimle ol Louis, bizi hiç bırakma. Benim de, Elio'nun da sana ihtiyacı var. Elio iki harika babaya sahipken bir anneyi istemez."

Louis gülümseyerek Harry'nin dudaklarına bir öpücük kondurdu.

"Her zaman sizin yanınızda olacağım ve sizi koruyacağım. Oğluma da mükemmel bir hayat sürmesi için her türlü maddi manevi desteği sağlayacağım."

Harry daha fazla dayanamayıp Louis'nin boynuna sarıldığında Louis de Harry'nin beline sarılarak güzel kokusunu içine çekti.

* * *

James Louis'ye kahvesini uzatarak Bay Clark'ın içeri aldığı kadına baktı.

"James, Jane; Louis, Ja-"

"Oh, biz tanışıyoruz. New York'taki otelde kalırken kendisine kartımı vermiştim."

Louis de aynı şekilde gülümseyerek Jane'in elini sıktı.

"Öyleyse harika. Sizi James misafir edecekti ama madem Louis'yi tanıyorsunuz sizi o seve seve misafir edecektir."

"Gerçekten hiç gerek yok ben bir otelde-"

"Sorun değil Bayan Brown, bende kalabilirsiniz."

Jane mahçup olmuş bir şekilde başını salladı.

"Ama benim bir oğlum var, onu da yanımda getirdim. Şu an girişte oturuyor."

James kahkaha atarak lafa atıldı.

"Louis'nin de bir oğlu-"

Louis boğazını temizleyerek lafa girdi.

"Sorun olmaz. Siz ufaklığı da alıp benim arabama gidin, hemen geliyorum."

Louis anahtarı Jane'e uzatarak James'in kolunu tutup onunla birlikte uzaklaştı.

"Araştırdın mı, diğerlerine ne olmuş, Zayn'den başka ölen var mı?"

James cebindeki kağıdı çıkartıp Louis'ye uzattı.

"Seninkileri bulamadım ama onların arkadaşlarını buldum. Belki onlar biliyordur."

Louis başını sallayarak kağıdı ceketinin iç cebine koydu. Daha sonra hızla şirketin otoparkına doğru yürüdü. Bugün hava güzel olduğu için arabasını açık otoparka park etmişti. Arabasına ilerleyerek şoför koltuğundaki yerini aldı. Ardından yan tarafında oturan Jane'e gülümseyerek konuştu.

salvatore ➳ larryWhere stories live. Discover now