Louis dizlerini kendine doğru çekerek yatmaya devam etti. Son bir haftadır böyleydi. Duyduğu sözler zihninde defalarca yankılanmıştı. Harry yavaşça kapıyı açarak elinde bir bardak süt ile içeri girdi. Louis'yi yine böyle göreceğini biliyordu. İç çekerek bardağı komidinin üzerine bıraktı. Ardından yatağa oturarak Louis'yi izledi. Louis kızarmış mavilerini Harry'ye çevirdi.
"Hasta da değilsin, ateşin de yok Louis. Gayet sağlıklıklı görünüyorsun. Ruhun mu hasta?"
Louis başını sallayarak gülümsemeye çalıştı.
"Ç-Çok kötü bir şey öğrendim, bu beni çok yıprattı. İyi hissediyorum ama yataktan çıkmak istemiyorum..."
Harry doğrularak Louis'nin kucağına doğru çıktı. Kollarını Louis'nin boynuna dolayarak başını Louis'nin omuzuna koydu. Louis kollarını çıplak bele sararak elleriyle Harry'nin çıplak sırtını okşadı.
"Seni üzgün görmek beni berbat ediyor Louis..."
Harry başını kaldırarak parmaklarıyla Louis'nin yüzünü kavradı elmacık kemiklerini okşayarak gözlerine baktı. Louis'nin kanlanmış mavi gözleri gördükçe kahroluyordu.
Harry dudaklarını Louis'ninkilere bastırarak gözlerini kapadı. Ardından onunla birlikte yatağa yatarak altında kalmayı sağladı. Louis Harry'nin dudaklarından ayrılarak yutkundu. Harry ellerini Louis'nin saçlarına geçirdi. O sırada Harry belini hafifçe kaldırarak vücudunu Louis'nin vücuduna sürttü. Louis ise yorgun bir sesle konuştu.
"Ne istiyorsun güzelim..."
Harry Louis'nin altından çıktıktan sonra külotunu da çıkartarak yataktan aşağıya attı. Louis'nin çekmecesine uzandıktan sonra içinden bir prezervatif ve kayganlaştırıcılardan çilek aromalı olanı çıkarttı.
Louis'ye uzattıktan sonra arkasını dönerek ellerinin ve bacaklarının üzerinde durdu. Louis şaşkınlıkla Harry'yi izliyordu.
"Hadi Louis, seni mutlu edeceğim. Hem ben de mutlu olacağım."
Louis şaşkınca kalakaldı. Harry Louis'ye dönüp elindeki kayganlaştırıcıyı kutusundan çıkardı. Tüpün kapağını da açtıktan sonra tüpü Louis'ye uzatıp eski konumuna geri döndü.
Louis şaşkınlığını hala üzerinden atamamışken krem Louis'nin eline akmıştı. Louis elindeki kremi titreyen elleriyle Harry'nin kalçasının girişine sürerken neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Louis sızlanarak üzerini çıkarttıktan sonra altındaki eşofman ve boxerdan da kurtuldu. Prezervatifi de takarak bir eliyle Harry'nin belini kavradı. Harry'nin üzerine çıktıktan sonra öbür elini de Harry'nin elinin yanına koydu. Omuzuna küçük öpücükler kondururken penisini Harry'nin kalçasının içine yavaşça itti. Harry sesli bir şekilde inleyip çığlık attığında Louis geri çıkarak dizlerinin üzerine çöktü.
"B-Ben yapmak istemiyorum Harry..."
Harry başını olumsuzca salladı. Louis'yi bu mutlu ediyordu ve bir haftadır psikolojik olarak çökmüş olan Louis'sini mutlu etmek istiyordu.
"Eğer sen beni yapmazsan ben seni yaparım, hadi Louis."
Louis acı dolu bir iç çekerek tekrar doğrulduğunda Harry tekrar eski konumunu aldı. Penisini yine hizalayarak yavaşça Harry'nin içine gönderdi. Harry ellerinin altındaki çarşafı tutarak bir kez daha inledi.
Louis Harry'nin belindeki eliyle karnını okşayarak yavaşça gelgit yapmaya başladı. Harry ise dudaklarındaki inlemeleri serbest bıraktı.
Louis yavaşça hızlandığında Harry dişlerini sıkarak kendini tutmaya çalıştı. İçindeki doluluğa yavaş yavaş alışıyordu. Bu ilk seferden daha az acıtmıştı.
Birkaç dakika böyle devam ettikten sonra Louis'nin hareketleri yavaşladı. Ardından tekrar hızlandığında Harry artık kendini tutamayarak zevk içinde çığlıklar atmaya başladı. Louis Harry'nin içinden çıktığında çoktan sona ulaşmıştı. Penisini Harry'nin kalçasının üzerine koyarak prezervatifi çıkardı. Komidine koyduğu peçeteden bir tane alarak Harry'nin beline dökülen beyaz sıvıyı ve penisini temizledi. Daha sonra kendi gözlerinden akan yaşları koluna silerek tekrar dizleri üzerine çöktü.
Louis'nin hıçkırıkları artıyordu. Harry endişeyle kaşlarını çatarak Louis'yi yatağa yatırdı.
"B-Ben mutlu olursun sanmıştım Louis. Ne olur ağlama, seni çok seviyorum, lütfen ağlama..."
Sorun bu değildi, Louis kollarını Harry'nin omuzlarına dolayarak ona sarıldı. Harry de yattığında başını Louis'nin göğüsüne koyarak pikeyi bellerine kadar çekti. Kollarını Louis'nin göğüsüne dolayıp hıçkırarak ağlamaya devam eden Louis'nin göz yaşlarını eliyle sildi. Louis de kollarını Harry'ye dolayarak hıçkırıkları arasında saçlarına öpücük kondurdu.
"Sorun ne Lou, lütfen konuş benimle..."
Louis'nin verecek bir cevabı yoktu. Son bir haftadır kendini psikolojik olarak yıkık bir vaziyette görüyordu.
Harry sevdiğini böyle gördüğü için içi yanıyordu. Onu kollarının arasında saklayarak tenini okşadı.
"Bana mı kırıldın, kötü bir şey mi yaptım Louis? Ya da herhangi biri?"
Louis başını olumsuzca sallayarak yutkundu.
"Elio'ya pembe dışında renk giydirdim diye mi kızdın? İstersen pembe de giydiririm Louis. Sen de onun babasısın ve senin istediğin gibi de giyinebilir."
Louis tekrar başını olumsuzca salladığında Harry iç çekerek parmaklarını Louis'nin çenesine koydu. Başını kendine doğru çevirerek gözlerine baktı.
"Canın mı acıyor sevgilim?"
Louis başını ağır ağır olumluca salladığında Harry'nin sarılmasıyla bağırarak ağlamaya başladı. Boğazındaki düğümler ağladıkça çözülüyordu.
Louis son zamanlarda çok kilo kaybetmişti. Bu yüzden Harry Louis'ye sarılırken kolları arasında kaybediyordu. Ona daha sıkı sarılarak alnından gözlerinin kenarlarına kadar öpücükler kondurdu.
"Peki bu acı ruhsal mı yoksa fiziksel mi?"
Louis ağlamaya devam etti.
"C-canım değil, ruhum acıyor..."
Harry başını sallayıp iç çekerek doğruldu. Ardından Louis'nin çıplak bedenini kucağına almaya çalışarak ayağa kalktı.
"Önce sıcak bir duş, daha sonra ağrı kesici, senin dilediğin bir yiyecek ve oğlumuzla biraz zaman geçirmek, ne dersin?"
Louis başını sallayarak kollarını sıkıca Harry'nin boynuna doladı. Harry de kucağındaki zayıf ve küçük Louis ile birlikte banyoya ilerledi...
* * *
Bölüm nasıldı?
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Bu ve bunun gibi fotoğraflar görmek istiyorsanız instagramdan @larrythetic sayfamı takip edebilirsiniz. ♡
