0.5

2.9K 267 1.3K
                                    

Louis kahvaltıdan beri dalgın görünüyordu. Harry ise piyano öğretmeni gittiğinden beri piyanosunun başında bekliyordu. Piyanonun taburesinde ayaklarını sallandırarak önündeki kağıtlara bakarak dalmış Louis'sine baktı.

"Bir şey mi yaptım Louis?"

Louis o kadar dalgındı ki Harry'nin sorduğu şeyi duymamıştı bile.

"Benim yüzümden aylardır çalıştığın her şey boşa gitti. Keşke gelmeseydim ya adamların gözlerine bakmasaydım. Beni yalnızlıkla cezalandırırsan seni anlarım Louis. Lütfen üzülme."

Louis başını kaldırarak gözlerini birkaç kere kırpıştırdı.

"Sorun sen değilsin, buraya gel."

Harry piyanonun başından kalkarak Louis'nin yanına ilerledi. Hemen bitişiğine oturarak özlediği mavi gözlere baktı.

"Seni çok üzdüler mi?"

Harry Louis'yi üzmemek için içinde biriktirdiği göz yaşları ile birlikte başını olumsuzca salladı.

"Dudağın hala acıyor mu?"

Harry omuz silkerek Louis'nin kucağına çıktı.

"Belki öpersen geçer."

Louis gülümsedikten sonra dudaklarını nazikçe Harry'nin alt dudağına bastırıp geri çekildi.

"Şimdi daha iyi misin?"

Harry kaşlarını kaldırarak yeşillerini Louis'nin mavilerinde gezdirdi. Ardından parmaklarıyla Louis'nin çenesini ve saçlarını okşadı.

"Bilmem, belki de tekrar denemeliyiz."

Louis'nin zihni son zamanlarda sarhoş gibiydi. Ne yaptığından haberi vardı, ne de ne söylediğinden. Gülümseyerek karşısındaki güzelin alt dudağını dudakları arasına aldı. Bir yandan saçlarını okşarken öbür yandan da diğer elini beline yerleştirdi.

Yumuşak öpüşlerine devam ederken Harry'nin kucağında kıpırdadığını fark etti. Harry ne yaptığından habersiz olsa da Louis ereksiyon olmuştu. Harry'nin dudaklarından hızla ayrılarak onu kucağından indirdi.

"Ama- nereye?"

Harry Louis'nin arkasından bakakaldığında Louis çoktan lavaboya gitmişti. Harry'nin gözleri dış kapıda onları izleyen Vera'ya takılmıştı.

"Hey, bu çok ayıp! Bir daha bizi izleme."

* * *

Harry sürdüğü ojenin kuruması için tırnaklarına üflüyordu. Bugün koyu pembe bir oje sürme kararı almıştı. İçinde bulunduğu pembe tavşanlı pijamasına uygundu. İçeriye Louis'nin girdiğini görünce tırnaklarına üflemeyi bırakıp heyecanla alkışladı.

"Louis, tırnaklarıma bak!"

Louis kaşlarını kaldırarak Harry'nin üzerindeki battaniyeyi yavaşça aşağı doğru sıyırdı.

"Hmm..."

Dudaklarını sakin bir şekilde Harry'nin çenesine bastırıp geri çekildi.

"Kereviz yemeğini yemedin, şimdi yemelisin..."

Harry dudaklarını kıvırarak kendisine doğru eğilen Louis'nin saçlarına parmaklarını geçirdi.

"İstemiyorum..."

Louis bu sefer dudaklarını Harry'nin dudaklarına bastırıp yoğun tadını dudakları arasına hapsetti.

"Hadi..."

salvatore ➳ larryWhere stories live. Discover now