Bölüm 21. Artvin / Part 1

Start from the beginning
                                    

Bir süre sadece bakışan ikiliden, aldıkları nefesin sesinden başka bir şey duyulmadı. Neslihan, yaşadıklarına inanmak istiyor, her zaman gördüğü rüyalarından birinin içinde olmaktan korkuyordu. Duymak istediklerini karşısındaki adam birebir ona söylüyordu. Genç adam ise, kızın ona inanması için daha fazlasını duymaya ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. Onun ömrüne sığdıramadığı sevdasını bilinmez şey olarak nitelendirmesi canını fazlasıyla acıtmıştı. Aralarındaki sessizliği bozarak, sıcak yanaklarını iki yandan kavradı. "Ve aramızdaki bu bilinmez şey dediğini, senin benden duymak istediğin eğer iki kelime yok edecekse.." dedi ve kuruyan dudaklarını ıslattı. Başını kızın suratına doğru eğerek alınlarını birleştirdi.

"Benim sana olan sevdam iki kelimeye sığmaz zümrüt göz.. Sadece bunu bil.."

Dahasına ihtiyaç yoktu. Duymak istediği ne iki kelimeydi, ne başka bir şey.. Ona böyle bakması bile yeterdi.. Heyecanından kaynaklı bir tebessüm belirdi kızın dudaklarında. Hopali, kafasını kaldırıp alnına kısa bir öpücük bırakarak geri çekildi. "Şimdi hiçbir şey düşünme ve sorgulama olur mu? Birlikte geçireceğimiz birkaç günün tadını çıkart. Bırak su aksın yolunu bulsun.."

İşte bunu yapabilirdi. Zaten istediği sadece buydu.. Bir süre sonra Trabzon havaalanına iniş yapan uçaktan el ele indi iki aşık yürek. Neslihan ilk defa tutulan ele hayret dolu bir bakış attı. Sanki, elektriğe verilmiş gibi titredi narin bedeni. Bunu fark eden genç adam, yandan bir bakış attı. "Alış artık yavrum." dedi alaylı bir gülüşle.

"Aslında neyi çok merak ediyorum biliyor musun?" diye sordu Neslihan adımlarını durdururken. Hopali sorgulu bir ifadeyle tek kaşını kaldırdı. "Neyi?" dediğinde genç kız, adamın tuttuğu eli görmesi için hafifçe havaya kaldırdı. "Ne oldu da bu kadar çabuk değiştin?"

Hopali, bir sıkı sıkıya tuttuğu ele baktı, bir sevdasına.. Sesli bir nefes bıraktı. "Ben hep aynıyım Neslihan.. Sadece sensiz geçirdiğim zamanları telafi ediyorum. Ve hızlı olmamı yadırgıyorsan, ne kadar çabuk yol alırsam, o kadar iyi.. Hem bizim gibi adamların kanında yavaş olmak yok!"

Adamın her şeye hazır bir cevabı olmasına şaşırmamayı artık öğrenmesi gerektiğini de aklına not etti genç kız. Dudaklarını birkaç kez araladı ve hemen kapattı. "Hadi gel otoparka ineceğiz.. Çocuklardan birine arabayı getirmelerini söylemiştim." diyen adamın çekiştirmesiyle yürümeye başladı. İlerledikleri koridorda gözünün iliştiği tabelayla adımlarını yavaşlattı. "Lavaboya gitmem lazım.." dedi. Genç adam kafasıyla onaylayarak elini bırakıp geri çekildi. "Burada bekliyorum."

Neslihan, ardında kalan adama bakmadan lavaboya girdiğinde hızla çantasından telefonunu çıkatıp açtı. Aklından çıkmayan annesine haber vermek zorunda hissetti kendini. Çünkü biliyordu, sesini duymadan asla uyumazdı. Hızla bastığı arama tuşundan sonra telefonu kulağına götürdü. Bir süre sonra annesinin keyifli sesini duyduğunda gülümsedi. "Annecim şimdi indik uçaktan haber vereyim dedim.." dedi sakin çıkmaya özen gösterdiği sesiyle. Çünkü yalan söylemeyi hiç beceremezdi! Annesinin alaylı çıkan sesiyle kalp atışları hızlanan kız, işittikleriyle ise neredeyse bayılacaktı.

"Bir saat kırk beş dakika da Milano'ya varılıyorsa, yarın bende geleyim bari.. Kahve içer dönerim.."

Lavabonun kenarına tek eliyle tuttu kız. Şimdi ne diyecekti? Telaştan dişlerini geçirdi alt dudaklarına. Annesinin kıkırtısı kulaklarına dolarken, düştüğü bu duruma içinden bir küfür savurdu. "Hu hu.. Benim küçük akıllı kızım orada mı?" diyen annesinin sesiyle gözlerini araladı.

"Özür dilerim anne.." dedi ağlamaklı sesiyle. Ne kadarda aptaldı böyle? En az üç dört saat sonra araması gerekirken, saat farkını hiç düşünmemiş, hemen aramıştı! Telefonun diğer ucundaki Nihan, kızının titreyen sesini işittiğinde gülmesine ara verdi.

SEVDANA GÖNÜL VERDİMWhere stories live. Discover now