Bölüm 21. Artvin / Part 1

4.4K 514 305
                                    

İnsan bir şarkı duyduğunda beğenir ve sonsuz döngüye girerek dinler ya, işte öyle bir duyguydu Hopali'nin yaşadıkları.. Çok sevdiği bir şarkıyı başa sarıp dinlemek gibiydi, genç kızın ona Mustafa Ali'm demesi.. Onun Ali'si.. Sadece onun.. Sadece ona ait.. Genç adam o an duyduklarına inanamamış gibi kıza tekrar tekrar söyletmişti bunu.. Bu sefer geri adım atmayan Neslihan'da adama istediğini vermiş, utansa da bıkmadan usanmadan yine tekrar etmişti dilinden dökülmek için can atan iki kelimeyi..

"Bir kez daha söyler misin?"

Neslihan dudaklarına tatlı bir gülümseme bırakıp adama doğru çevirdi aşk dolu gözlerini. "Uçak inmek üzere ve sen hala o konuda mısın?" diye sordu.

"Orada kalmaya razıyım!" dedi genç adam. Ufak bir çocuk edasında masum bir bakış attı. "Bekliyorum!"

Neslihan dudaklarını birbirine bastırıp alttan bir bakış attı. "Utanıyorum ama.." dediğinde adam kızın elini kendi avuçları arasına aldı.

"Utanacağın en son kişiden mi? Çok kırıldım!"

Şuan bu durumda olmaktan ziyadesiyle memnun olsa da, hayatının biranda değişmesine bir türlü anlam veremiyordu, Neslihan. Hayatı boyunca bütün dünyası olan adamın ona karşı duygularını bu kadar açıkça göstermesi ikileme düşmesine neden oluyordu. Hissettiği o aşkın yanında nedensiz bir korku hissediyordu. Ve bunu adama söylemekten çekinmedi. "Ben aslında korkuyorum, Mustafa Ali.." dedi fısıltıyı aratmayan sesiyle. "Yani aramızdaki bu bilinmez şeyden, çok korkuyorum."

Genç adam istemsizce kaşlarını çattı. Girdiği bu ifade genç kızı fazlasıyla gerse de, geri adım atmadı. Duyduklarına karşılık nasıl bir cevap vermesi gerektiğini düşündü kısa sessizliğine gömülürken. İçinden geçenler bir bir surat ifadesinden okunsa da, derin bir nefes alarak sakinliğini korumaya çalıştı. Ona tam anlamıyla aşkını itiraf etmediği için miydi bilinmez dediği şeyler? Hissettirememiş miydi içinde onu yıllardır tüketen sevdasını? Yaşanmış o kötü hatıralar mıydı korkusunun sebebi?

"Bilinmez şeyden kastın ne? Aramızda bilinmez bir şey yok zümrüt göz!" dedi sert ama bir o kadar sakin çıkan sesiyle. Çünkü sakin kalmak zorundaydı. Kızın cevap vermesine izin vermeden içindekileri dökmeye devam etti. "Ayrıca korktuğun şey ne? Seni hayatımda istemem mi? Bak bunca zaman kaçtım evet ama artık kaçmak yok! Ve pes etmekte yok. Sana olan hislerimi en iyi şekilde anlatmak için seni kaçırdım ben! Tamam, çok iyi bir başlangıç yaptığımız söylenemez ama.." Genç adam konuşmasına çok kısa bir ara verdi. Konuştukça öfkesi daha da harlanıyordu sanki. Sakin kalmak zorunda olduğunu sürekli kendine hatırlatır gibi nefesler alıyordu. Atacağı öfkeli bir bakışla bile sevdasını korkutmak isteyeceği en son şeydi. İri bedenini kızdan tarafa doğru çevirdi. Zümrüt gözlere kitlendiği anda bütün öfkesi buhar olup uçmuştu sanki. Artık saçlarıyla gizlemediği yarasına gözü iliştiğinde, elini uzatarak parmaklarının tersiyle yarasının üzerinde hareket ettirdi. Neslihan gözlerini hızla kapatarak, tenine değen sıcaklığı bütün iliklerinde hissetti.

"Bırak yaranı kapatayım artık.." dedi adam acı dolu sesiyle. Genç kız gözlerini hızla araladı. Acının bütün emaresini taşıyan suratı merhamet dolu bakışlarıyla süzdü. "Biliyorum, sana yaşattıklarımı belki hiç unutmayacaksın, belki de beni hiç affetmeyeceksin. Ama ben artık kaçmak istemiyorum, Neslihan. Kendimden, yaşamak istediklerimden, sana yaşattıklarımdan, vicdanımdan ve en önemlisi kaderimden kaçmak istemiyorum.. Tüm bu davranışlarım ve sana olan sevdam, üzerimde eğreti duruyorsa eğer inan bana artık ne sabrımın, ne de gücümün kaldığından.." 

Neslihan yanağını saran elin üzerine kendi elini bıraktı. "Sen çok güçlü bir adamsın.." dedi tüm kalbiyle inanarak.

"İşte bu sığındığım koca bir yalan.." diyen genç adam kabul etmezcesine kafasını iki yana salladı. "Hiç gücüm yok Neslihan.. Yüreğimin en derinine mesken eden sevdan var ya.." dedi ve durdu. Boğazına düğümlenen yumruyu yutkundu. "Benim bütün gücümü tüketti.."

SEVDANA GÖNÜL VERDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin