Alıntı :))

3.5K 293 73
                                    

"Durdur şu arabayı!"

Feray'ın öfkeden titreyen sesi, arabanın içinde yankılanarak kayboldu. Berat kaçıncı sabrını çekiyordu bilmiyordu. Arabanın frenine sertçe abandı. Nerede olduğunu umursamadı ve yolun orta yerinde durdurdu. Aniden duran arabanın içinde ikisi de öne doğru yalpaladı. Genç adam, ateş saçan gözlerini, kendisine şaşkınca bakan kıza çevirdi.

"Ne olsun istiyorsun Feray?" dedi burnundan çıkan kızgın nefesle. "Amacın beni delirtmekse, emin ol bunu başaralı çok oldu!"

Adamın sert ve bir o kadarda soğuk sesi, Feray'ın kanının donmasına sebep olurken, güçlükle yutkundu. Herkese cevap veren o dili, bu adamın karşısında neden sus pus kesiliyordu? Veremediği tepkisine oldukça öfkelendi. Gururunu ayaklar altına almak, onun karakterine çok ters bir durumdu. Sinirden dolan gözlerini kırpıştırdı. Başını iki yana salladı. "Ağzından çıkan o hakaretlerin sahibi ben değilim!" dedi, adamın gözlerine dik dik bakarak.

Berat'ın bakışları koyulaşmış, yüzünde alaycı bir gülüş yer edinmişti. Kendini sakinleştirmeye çalışır gibi sakin bir nefes alsa da, gözlerinde beliren sahneyle bunu başaramadı.

"O it herif senin vücuduna koala gibi yapışırken.." derken sustu. Devamını getiremedi. Damarlarının kasıldığını hissediyordu. Biraz sonra kopacak kıyametin belirtileri bütün bedeninde sinyal veriyordu. O haysiyetsiz herifin hala nefes alıyor olmasına da inanamıyordu. Aptal gibi adamın hala yaşamasına nasıl izin verebilmişti? Nasıl bir yumrukla gitmesine seyirci kalmıştı?

"Seni ne ilgilendiriyor acaba?" diye araya girdi Feray. Adam yaptığı sorgu muhakemesine son verirken, gözleri tekrar seğirmeye başladı. Genç kız, birazdan kopacak tehlikeyi görmezden geliyor, adamın ateşine gönüllü halde benzin döküyordu. "İster yapışırım, ister bitişik gezerim! Buna sen mi karışacaksın? Ben Meltem değilim! Senin o ağa havaların bana sökmez, Berat efendi! Burası Mardin değil!"

"Kes sesini!"

Feray, dilini dişlerinin arasına alarak ezdi. Dudakları arasından kaçacak inlemeyi güçlükle bastırdı. Adamın ilk defa sesini yükseltmesine şahit oluyordu. Kalbine bir ağrı saplandı. Azar işitecek ne yapmıştı sanki? Tamam, onların arası hiçbir zaman harika olmamıştı ama bu kadar ileriye gittikleri kavgaları da olmamıştı. Ona kes sesini diye bağırmıştı! Bunu nasıl hazmedecekti? Genç kız, boğazına oturan yumruyu güçlükle yutkundu. Aslında o da karşılık verebilirdi. Vermemesi hataydı. Lakin akıllı olan yanı, sakın yanıt verme diyordu ona.. Tuttuğu nefes dudaklarından sessizce süzülürken, nefesindeki o ateş bütün tenini yaktı..

"Senden nefret ediyorum!" dedi çatallı çıkan sesiyle..

Nefretin böylesine canını verirdi, Berat Özçakır.. Neticede, nefret beraberinde her şeyi getirirdi. Bunlardan biride babası Berdan'ın dediği gibi, aşktı. Berat, aşkın en saf halini babası ve annesinden öğrendiği için bunu çok iyi biliyordu. Kızın sinirden titreyen dudaklarına, içli bir bakış attı. Sesini bu kadar yükseltmesinden pişman olsa da, bunu belli edip geri adım atacak değildi. Onun fıtratında öyle bir şey yoktu. Her ne kadar nefret ettiğini söylese de, sesindeki o tını o kadar güzeldi ki, nefret hariç bütün duyguları barındırıyordu. Kara gözlerini kızın gözlerinden biran olsun çekmeden, "Bende!" diye mırıldandı. Feray'ın kalbinin ne derece ezildiğini, parçalandığını bilmeden kendi mezarına bir toprak attı..

"Bende senden nefret ediyorum!"

Devamı sonra 🤭🤭🤭

Hadi buda mübarek günde sevap pointim olsun 😂

Alıntı paylaşmak pek adetim değildir ama arada yaparım bi güzellik 😍 Bu kadın daha ne yapsın? Bir önceki hikaye, bir sonraki olaylar derken kafayı yemezsem iyidir 🤭 Dua edin hatunlar! Bu aralar fazlasıyla ihtiyacım var 😊🙏

Kocaman kucakladım.. Pazartesi görüşürüz.. 💕💕

SEVDANA GÖNÜL VERDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin