Kesit

10.1K 567 201
                                    

"Belindeki kemer olayım.. Saçındaki toka olayım.. Nefesin olup içine dolayım.. İste kölen olayım ooo!"

Mutfak fantezilerine hız kesmeden devam eden Giray, Nergis'i tezgahla kendi bedeni arasında sıkıştırdı. Zavallı kadın, dakikalardır rendelemeye çalıştığı havucu sinirle kabın içine doğru fırlattı. "Giray! Rahat dur be adam! Çocuklar gelecek şimdi!" Kadının ses tonunun kısık oluşu, sert çıkmasına engel değildi. Giray, karısının sinirden düz çizgi haline gelen dudaklarını parmak uçlarıyla iki yana doğru gerdirdi. Sinsi bir gülüşün ardından yavaşça suratına eğildi.

"Onları nasıl yaptığımızı anlayacak yaşa geldiler Nergis! Ayrıca babalarının huylarını da ezbere bildiklerinden eminim!" dedi.

"Hiç şüphen olmasın babacım!"

Giray ve Nergis basılmanın verdiği telaşla birbirinden ayrıldı. Genç kız, elindeki elmayı dişleyerek, etrafa fışkıran suları umursamadan alışkın olduğu bu duruma sinsice göz kırptı. Babasının arsız oyunlarını hedef alan Feray, alaylı bakışlarıyla anne ve babasını süzerken, Giray bozulan moraliyle kollarını göğsünde birleştirdi.

"Doğru söyle bana, o zalim deden bizi basman için sana para mı veriyor?"

Genç kız, elmasından bir ısırık daha aldı. Ağzının kenarında oluşan çıkıntı sebebine tatlı bir ifadeyle "Gerçekleri duymak istediğinden emin misin?" diye sordu. Giray kafasını geriye atarak, "Allah'ım!" diye inledi.

"Asıl ben Allah'ım! Liseli aşıklar gibi mutfak köşelerinde kaçamak yapana kadar o akıl almaz iki canavarı zapt edin!"

Feray isyan bayrağını çektiği sırada, Nergis kızına uyarı niteliğinde elini kaldırdı. "Kardeşlerin hakkında.."

"Doğru mu konuşayım?" Feray annesinin lafını hızla keserek, "Doğru konuşuyorum zaten! Canavarlar!" dedi. Genç kız, ikiz kardeşlerinden dem vurmaya devam ededursun, Giray kavuşturduğu kollarını ağır bir tavırla çözdü. Büyük bir gururla omuzlarını dikleştirirken, dudaklarında sinsi bir gülüş belirdi.

"Usta zamanımın eserleri, canavar olamayacak kadar mükemmel, Feray!"

Giray, çırak, kalfa ve ustalık işi olarak benimsediği sıralaması yüzünden gururla övünürken Nergis, yanında uslanmayan kocasına dirseğini hızla savurdu. Giray gelen darbeyle acıyla inlerken, durumdan memnun olan Feray, kıkırdadı. "Bu durumda en beteri ablam olmalı!" dedi.

Nergis, kızına olan özlemiyle iç çekti. "Sakın duymasın bu dediğini.."

"Yurt dışında olmamış olsaydı, eminim duyardı." Feray, annesinin üzüntülü gözlerinden temasını kaçırdı. Konuyu dağıtmak amacıyla olan biteni anlatmaya karar verdi. Oturduğu taburede rahat bir pozisyon alırken Giray sabırsızca, "Pekala. Anlat bakalım. Ustalık eserlerim, bu sefer ne yaptı?" dedi.

"Eray Sude'ye hediye almış. Samet aldığı hediyeyi çalmış. Gidip kıza kendi almış gibi vermiş. Bu duruma çıldıran Eray, Samet'i ki, altını çizerek söylüyorum özbeöz kardeşini sınıfın ortasında dövmüş. Sizce yazar burada ne anlatmak istemiş olabilir?"

Feray'ın tek solukta anlattığı olaya Nergis sinirle söylenirken, Giray oldukça rahat bir şekilde, "Peki bütün bu olanlar olurken, bize neden haber verilmemiş?" diye sordu. Feray, bu soruyu beklemediğini belli edercesine gözlerini kocaman açtı. "Şeyden.. Her neyse ne diyordum? Hah! Kardeş kardeşe biraz şakalaşmışlar.."

Genç kız, bakışlarını anne ve babasından kaçırdığında yaptığı aptallığa içinden masum bir küfür savurdu. Resmen kendisini ele vermişti. Bu aralar performansından oldukça düşmüştü. Bu aptallığının tek sebebi ise o veliaht ağa bozuntusu olacak adamdı!

Nergis kızının huyunu o kadar iyi biliyordu ki, artık şaşıracak gücü kendinde bulamıyordu. Bir evlat babasına bu kadar benzememeliydi! "Okula kendi numaranı mı verdin?"

Nergis'in, sinirli sesi kızına ulaştığında, genç kız gelen felaketten kaçamayacağını anladı. Ellerini iki yana araladı. "Kardeş dayanışması bu!" dediğinde Giray kızına hak verircesine gülümseyerek kafasını evet anlamında salladı. Tabi bu hareketi yapma cesareti Nergis'in bir adım gerisinde olmasından kaynaklanıyordu. Nergis kocasının ne yaptığını hissetmiş gibi hızla kafasını çevirdiğinde Giray, anında kaşlarını çattı. "Yaptığın çok yanlış babacım. Esefle kınadım şimdi!" dedi.

Feray gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. En büyük yandaşcısı babasıydı. Sonuçta onu annesine kurban edemezdi. Nergis, kocasına sinirli bir bakış atıp kızına geri çevirdi ateş açan gözlerini.. "Az önce canavar diye şikayet ettiğin kardeşlerini mi koruyorsun?" diye sorduğunda, Feray kavisli kaşından birini kaldırdı.

"Kardeşiz biz. Canavar manavar ne yapalım yani? Sokağa mı atalım?"

Nergis, kimin vebalini almış olduğunu bir kez daha düşündü. Kapalı tuttuğu gözleriyle içinden saydığı belli bir sayının sonuna geldiğinde hızla göz kapaklarını araladı. Parmağını kızına doğru kaldırıp sallamaya başladı. "Hemen üzerini değişip çalışma salonuna in küçükhanım. Bugünkü dersimizi unuttum sanma!" Feray gözlerini kapatıp kafasını geriye atarak inledi. Nergis kızının inlemesine kulak asmadan kocasına doğru döndü. "Ve sen, o canavarların babası olacak adam! Derhal gidip ikisiyle de konuşuyorsun ve yaptıklarının yanlış olduğunu izah ediyorsun. Kız meselesine girmeden! Anlaşıldı mı?"

Bütün fantezi hayallerinin altında kalan Giray, içler acısı haline hayali kadehini kaldırdı. Elveda şaapmalar.. Elveda tezgahlar.. Elveda eksilen kıyafetler.. Omuzları yenilgiyle düşen adam, karısına son bir kez baktı. Nergis tepkisiz kaldı. Giray, gol sevincini bu sefer yaşayamadan mutfaktan çıkmak adına hareketlendiği sırada, mırıldanmaya başladı..

"Tükendi nakti ömrüm, tükendi.."

Feray, kapıdan çıkmak üzere olan babasına aniden, "Uçak bileti!" diye seslendi. Giray anlamadığını belli eden bakışlarını kızına yönelttiğinde, gamzesini gözler önüne serercesine sırıtmasıyla karşılaştı.

"Sizi basmam karşılığında bugün uçak bileti kazandım! Ve yarın ablamın yanına gidiyorum!"

Şok olan Giray ve Nergis itiraz cümlelerini sıralamak üzereyken mutfağın bahçeye açılan kapısından ilahi bir ses doldu.

"Damat? Damaaaat?"

Samet'in ilahi sesi her yanı inletirken, Giray gözlerini kapattı. Feray parmaklarını şıklattı ve gerisinde kalan açık kapıyı gösterdi "Ah söylemeyi unuttum. Tavlada seni yenmek için hazırmış! Bahçede bekliyor!" dedi. Giray boğa gibi solumaya başladı. Neden bu kadar kalabalık bir aileyle yaşamayı kabul etmişti ki?

"Hadi korkma gel, insan azmanı! Söz veriyorum, canını acıtmayacağım.."

Samet, pes etmeden Giray'a seslenedursun adamın sinirli solukları hız kesmeden devam ediyordu. Ve Samet pes etmek ne demek bilmiyordu..

"Hu huu? Yaşlı kurt, seni bekliyor!"

Çektirdiğin kadar çekeceksin kotasını daha doldurmamış mıydı? Bu çile ne zaman bitecekti? Bir kez daha yenilgiye uğrayan Giray, bu sefer adımlarını bahçe kapısına doğru çevirdi. Ardında kalan kadınına sinirle söylenmeyi de ihmal etmedi..

"Sana yıllar önce yurtdışına kaçalım demiştim!"

😂😂😂😂

^-^ Giray ve Samet'mi özleyen canlarıma gelsin.. Yarasın, şifa olsun😂😂

Hikayemizz hız kesmeden devam edecek.. Merakları zirvede tutun, gerisi bende 😎

Feray hanımın karakterini az çok öğrendiniz.. Ufak bi spoide vermis oldum ama olsunduu 😂😂😂

Seviliyorsunuz.. ❤❤

SEVDANA GÖNÜL VERDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin