Bölüm 3: ~Çıkmaz Sokak~

6.3K 506 337
                                    


Özgür gece yarısına yaklaşırken eline aldığı telefonundan hızlı bir mesaj yazdı ve telefonu tekrar cebine sokuşturdu. Heyecandan yerinde duramıyordu. Gözü konsolun üzerinde duran parfüme ilişti. Meleğinin en sevdiği kokuyu hemen üzerine boca ederek, dağınık duran saçlarını düzeltti. Aynadaki yansımasını hoş gözlerle süzdü ve saatine kısa bir bakış attı. Sadece dakikalar sonra hasreti sona erecek ve sevdasına kavuşacaktı.. Kontrol altına aldığı nefesi sakince bıraktı ve çıkışa doğru ilerledi..

O esnada çaprazındaki evde büyük bir sessizlik hakimdi. Gözü tavanda, aklı sevdasında olan genç kız, telefonun titremesiyle adeta bir panter gibi telefona atıldı. Okuduğu mesaj kalp ritimlerini bozarken fısıltıyla dile döktü..

'Her zamanki yerde..'

Adamın yazdığı iki kelimelik mesaj, sanki destanlar yazmış gibi hissettirmişti minicik yüreğinde.. Telaşla yataktan kalktı. Üzerinden çıkartmadığı kıyafetleri düzelterek, toplu saçlarını açtı ve omuzlarına dökülmesini sağladı. Dalgalı saçlarının arasına iki elini birden sokuşturup havalandırdığı sırada duraksadı. Çatılan kaşlarının tek sebebi, Özgür'ün sevmelere doyamadığı uzun saçlarını geçen hafta kestirmesiydi. Suratında beliren korkulu ifade ansızın kaybolurken, dudakları sinsi bir şekilde iki yana kıvrıldı.

"Anın etkisinden fark etmezsin umarım!"

Melek, sessiz olmaya büyük özen göstererek odasından çıktı. Karşısında kalan odaya bir bakış attı. Kapının altından süzülen hafif ışığı görünce kardeşi Yiğit'in hala uyumadığını anladı. Suratında oluşan kısa korkulu ifadeyi hemen yok etti. Yiğit'in Özgür'ü bilmesi demek, gecenin bu vakti evden kaçmasına sessiz kalacağı anlamına gelmezdi. Dudaklarını ısırarak parmak uçlarında merdivenlere doğru yöneldi.

Özgür, ağacın altında bir ileri bir geri hareket ediyor, gecenin karanlığına güneş gibi doğacak sevdasını heyecanla bekliyordu. İlk kez görecekmiş gibi yerinden çıkmaya can atan kalbinin üzerine elini bastırdı. Sıklaşan nefesini kontrol altına almak için derin bir nefes soludu. Ve o soluduğu nefesle kapattığı gözlerini hızla araladı..

"Melek.." diye mırıldandı tam ardında duran sevdasını görmeden hisseden Özgür..

Özgür'ün kendisine dönmesiyle dudaklarının arasından tuttuğu nefes süzüldü. Bir şeyler söylemek istese de bunu yapamadı. Bütün gün gördüğü adama bir kez olsun sarılamamış olmasının acısını yeteri kadar çekmişti. O esnada Özgür'ün kolları iki yana doğru aralandı. Davet edilen kolların arasına hiç düşünmeden bıraktı titreyen bedenini..

Özgür göğsüne sığınan sevdasına var gücüyle sarıldı. Özlediği kokusunu öyle derin soluyordu ki, başının döndüğünü hissediyordu.. İlk çekilen Melek olurken, sevdiği adamın gözlerine baktı. "Çok özledim.." diye fısıldadı. Tek elini adamın yanağına yasladı. "Her seferinde bundan daha fazla özleyemem diyorum ama her seferinde daha da özlüyorum Özgür.."

"Ya ben?" dedi. Elini uzatarak genç kızın pürüzsüz yanağını kavradı.. "Sen benim bu hayatta duyduğum tek özlemsin Melek! Allah şahidim olsun seni düşünmeden tek bir anım geçmiyor. Tek bir soluk bile alamıyorum. Her yerde, her şeyde sen.. Benim gül yüzlüm, gülen yüzüm şükür kavuşturana.."

Melek, kuruyan dudaklarını ıslattı. Bunu davet olarak algılayan Özgür, kafasını eğerek kıza doğru yaklaştı. Adamın bu yaklaşımı karşısında heyecanına yenik düşen gözleri yavaşça kapandı. Dudaklarında baskı bekleyen Melek, koca bir hüsranla karşılaşırken, açtığı gözleri çatık kaşlı adamı buldu. "Ne oldu?" diye sordu. Özgür kafasını geri çekti ve bakışlarını kızın saçlarına kaydırdı. Melek o an akıbetini anladı. Anın büyüsüne kapılmasını beklediği adamı tahminlerini boşa çıkartırken, beklenen soru hiç gecikmeden geldi.

SEVDANA GÖNÜL VERDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin