18.Bölüm

406 35 9
                                    

Bahar'ın sabrı yoktu meçhule giden hiçbir şeye. Ona göre arafta kalmak bu dünyadaki cehennem gibiydi.Aklında belirsizliğe en ufak bir yer yoktu.En büyük korkusuda bir gün bu dünyadaki cennet ile cehennem arasında seçim yapmak zorunda kalmasıydı.Şimdide kuzeni bir karar vermek zorunda kalacaktı.O sırada Ceren cevap bile veremeden teyzesi girdi içeriye.

_"Ooo kızlar napıyorsunuz bakalım?"

_"İyi anne oturuyoruz işte" dedi Ceren. Konuşulanları duymamış olmasını diledi. Teyzesi gülümseyerek Bahar'a döndü ve küçük bir kutuyu uzattı.

_"Yaa teyze ne gerek vardı hediyeye falan. Sizin gelmeniz yeter benim için. Boşuna masraf etmişsin"

_"Yoo ben almadım ki bu hediyeyi"dedi teyzesi kendinden emin bir şekilde. Bahar şaşırmıştı. Başka kim olabilirdi ki? Ceren'e baktı o da gözleriyle kendisinin olmadığını belirtti.

_"Kim o zaman teyze? Kim bana hediye alsın ki?" Teyzesi keyifli bir şekilde kahkaha atarak;

_"Hayranın çok demekki. Hadi aç artık şu kutuyu. Sana ait diye açmadım 1 hafta boyunca öleceğim meraktan" Nee 1 hafta önce mi? Ne hediyesiydi bu şimdi? Nerden çıkmıştı ki?Kutunun üzerinde "Bahar Hanım'a" diye yazıyordu.Büyük bir heyecanla kutunun kurdelelerini çözdü önce. Sonra kutunun kapağını açtı. Gördüğü şeye inanamıyordu. Göz bebekleri büyümüştü. "Bu...buu... "diyebildi sadece.

İçinde o gün çok beğendiği ancak Nedim'in kardeşi için verdiği melek kanatlı bileklik duruyordu. Hediyenin hemen üzerinde de küçük bir not;

Bahar Hanım;

Eminim o narin kollarınıza çok yakışacaktır. Ben çok aradım aynısından bulabilmek için İstanbul'a gittim. Sonunda buldum. Kanadının arkasına da adınızı yazdırdım. Ama dediğim gibi "Sizin uğura ihtiyacınız yok ,zaten varlığınız huzurla dolduruyor insanı." Hediyemi kabul ederseniz çok sevinirim. Eğer bana ulaşmak isterseniz numaramı bırakıyorum. Aramanızı büyük bir heyecanla bekliyor olacağım.

                                                                                                                                                 NEDİM A. 

                                                                                                                                               "05......"

Bahar Nedim'in böyle bir şey yaptığına inanamıyordu. Hemen kanadın arkasına baktı. "Adı gibi Bahar" yazıyordu. Ne tepki vereceğini bile bilemiyordu. Meraklı gözlerle kim olduğunu merak eden teyzesi ve Ceren'e cevap verdi.

_"Nedim , Nedim almış hediyeyi. Kendisi mi getirip verdi teyze?"

_"Yok kızım kapıya kimse gelmedi. Posta kutusun da gördüm ben bunu"

Gerçekten de Nedim kapıya gidip verme cesaretini bulamamıştı kendinde. Hem o zaman Bahar'ın evine döndüğünü de bilmiyordu. O gün bütün zamanını bu hediyeyi bulmak için harcamıştı. Bulduğu günde "belki yanlış anlaşılır" diyerek posta kutusuna bırakmıştı. Bahar'ın elindeki notu birden çekip aldı Ceren.

_"Ooo Bahar Abla" dedi alaylı bir sesle. Arayacak mısın peki? O kadar jest yapmış."

_"Hayır ne münasebet" diyerek kestirip atmıştı konuyu Bahar. Aslında Ceren haklıydı. Bu çok anlamlı bir hediyeydi. Peki ya Nedim'i gerçekten arayacak mıydı?Daldığı düşüncelerden annesinin sesiyle irkilerek kendine geldi.Kutuyu nereye saklayacağını bilemedi.Bilekliği bir hışımla kutusuna koydu kapağını zorlukta kapattı.Nereye saklayacaktı?Hemen Ceren'in sweetinin cebine sakladı.Ceren ne olduğunu anlayamadan kahkahalara boğulmuştu bile.Annesinin sesi yakınlaştı sonrada Melek kapıda belirdi.

_"Sesleniyorum sesleniyorum niye duymuyorsunuz?"Panik yapmıştı Bahar.Önce ayağa kalktı sonra oturdu.

_"Sohbet ediyorduk işte anne duymamışız"Kuzeni ve teyzesi hala gülüyorlardı.Ceren'e masa altından bir çimdik attı.Fısıldayarak "Ne gülüyorsun?Sussana" dedi.Ceren kendisine hakim olamıyordu."Anlattığın fıkraya gülüyorum abla işte."dedi. Bahar iyice panikleyip ayağa kalktı tezgaha yaklaştı.

_"Hadi artık bu kadar gülmek yeter bulaşıklar bizi bekliyor" diyerek konuyu çoktan değiştirmişti bile.

Akşam olup yatağına girdiğinde elinde Nedim'in aldığı bileklik vardı.Uzun uzun baktı.Kalbi heyecanla çarpıyordu.Ceren haklıydı bu güzel bir jestti,büyük bir incelikti.Bu sert bakışlı adam nasıl bu kadar ince düşünebilmişti ki? Peki ya gerçekten onu aramalı mıydı?

Uk'de (Meçhul Araf)Where stories live. Discover now