36

1.1K 52 79
                                    

Özür dilerim. Hiçbir zaman burada tam anlamıyla aktif olamlıyorum. Kurgu çok kaliteli bundan eminim. Özgün ve kendine ait ama beni hep zorluyor. Yeni bölüm geciktiği için lütfen kusura bakmayın. Sizin bu hikaye için desteklerinize ihtiyacım var. Hiç ama hiç yorum gelmiyor. Bu da motivasyonumu düşürüyor. Keşke diğer hikayelerim gibi olsaydı :/ Neyse rica ediyorum desteklerinizi esirgemeyin. Biraz yorum yapın ve oy verin. Bu çok zor bir şey değil. Sizden istediğim ufak bir şey gibi görün. 

Yorumlarınızı ve oylarınızı mutlaka bekliyorum. Söz bundan sonra daha hızlı bölümler gelecek. <3

Birkaç saat sonra uyandığımda yanımda uzanan Aksel'i görmemle derin bir nefes verdim. Açıkçası işini hallettikten sonra gider diye düşünüyordum. Yanılmıştım. İyi ki buradaydı. Gülümseyerek yanağında dolaştırmaya başladım elini. Hafif kirli sakallarını okşarken burnundaki kemerde gezdirdim parmaklarımı. Başkasında olsa yakışmayacak o kemik, yüzüne resmen karizma katıyordu. Çilleriyse tatlı durmasını sağlıyordu. O da benim gibi sarışındı. Fakat kumrala çalıyordu biraz saç rengi. Boyu uzundu. Kilolu değil, normal bir bedene sahipti. En ince detaylarına kadar incelemiştim fiziğini. O çok yakışıklıydı. Ayrıca seksi de...

"Yanında tatlı da ister misin bebeğim?"

Gözlerini araladığında aslında uyumadığını fark ettim. Fakat ben çok yorgundum. Karnımda biraz ağrıyordu zaten. Yine de işe gidecektim.

"Günaydın..." diye mırıldandım. Utanmıyordum. Çünkü gece üşüyüp üzerime onun tişörtünü geçirmiştim. Fakat bacaklarım açıktı. Üzerimizde de ne yorgan, ne pike vardı. O da bana "Günaydın." Diye karşılık verirken ellerini belimde gezdirdiğinde "Kalkmam lazım. Ama çok yorgunum..." diye söylendim.

"İtiraf et, güzeldi?"

"Evet..." derken yerimden doğrulduktan sonra "Bunu inkar edemeyeceğim." Diye ekledim. "Fakat şimdi beni yetiştirmen lazım işe. Hemen duş alayım. Sende umarım Buğra'nın arabasıyla gelmişsindir."

"Aşağıda."

"Oh be... Otobüsle uğraşmayacağım."

Hemencecik banyoya girdim. Kısa ve hızlı bir duş almalıydım. Aksel evinde yıkanırdı. Birde onu bekleyemezdim şimdi. Zaten işe bir gün bile zamanında gidememiştim. Sürekli geç kalıyor ya da yalan söyleyip gitmiyordum. Gerçi... Şu saatten sonra kovamazdı beni. Annem susarsam, istediğim her şeyi yapacağını söylemişti. Bu fırsatı kaçırmayacaktım elbette ki. Zaten şu saatten sonra abilik bekleyemezdim Mirza'dan. Her şeyi öğrendiğinde suratıma bakmayacağından adım kadar emindim. Hele ajanlık yaptığımı bilse... Öldürebilirdi bile. Fakat umurumda değildi. Acı çekmelerini istiyordum. Yani, pişman olmalarını... Ben nasıl üzüldüysem onlarda üzülmeliydi. Tamam, Mirza'nın bir suçu yoktu ama yine de ona karşı anlamlandıramadığım bir sinir oluşmuştu içimde. Aksel'de bunu körüklüyordu. Birbirlerinden ne kadar nefret ettikleri barizdi. O Aksel'in tüm mal varlığına el koymuştu. Tamam, aralarındaki düşmanlığın sebebini net olarak bilmiyordum ama... Kimse kimseye hile hurdayla bunu yapamazdı.

Burada Aksel sonuna kadar haklıydı.

Birkaç dakika sonra bornozuma sarınıp dışarı çıktım. Aksel hâlâ uyuyordu. Neyse ki horlama gibi bir huyu yoktu. Aksi takdirde hayatta yatamazdık. Baran mesela... Aslan gibi kükrüyordu uykusunda. Ulusa sesleniyordu sanki. Yan odadan duyuluyordu sesi. Kaç defa kavga etmiştik bunun için? Fakat sürekli inkar ediyordu. Aslında... Onunla bu gün konuşmam lazımdı. İşten çıktıktan sonra buluşmalıydık. Çok dolmuştum ve içimi dökmem gerekiyordu. Tamam anlaşamadığımız ortadaydı. Sürekli didişip duruyorduk. Hatta şu anda küstük. Ama beni anlasa anlasa o anlardı. Aksel'in hırsından gözü kimseyi görmüyordu. İçten içe Mirza'nın abim çıkmasını önemsemediğini biliyordum. Fakat Baran'a bunları anlatırsam her daim yanımda olurdu. Tabii bazı şeyleri gizlenem gerekiyordu yine de. Aksel'in beni kullandığını falan öğrenirse... Sıçardı ağzına. Gebertirdi vallahi onu. O yüzden o konulardan hiç bahsetmeyecektim. Gerçi yine de beni kızsa da, bağırsa da üzgün bırakamazdı. Söylediği sözlerden ötürü pişmanlık duyduğunu farkındaydım. Ona sinirli olmamın tek sebebi öfkelendiğinde ağzından çıkanı kulağının duymamasıydı. Yoksa özünde iyi biri olduğunu çok iyi biliyordum.

Daha fazla uzatmayıp, barışacaktım.

"Aksel uyansana ya!"

"Git başımdan Minel. Az önce uyandım ya. Şimdi ne istiyorsun?"

Adam resmen az önce uyanıktım diye şimdi uyanmıyor!

"Ya kalk hadi!"

Kolundan çekiştirsemde işe yaramadı. Oflayarak üzerimi giyinmeye başladım bende. Salak, bu fırsatı kaçırdığı için uyandığında kendine kızacaktı. Ama benim için iyi olmuştu. Harbiden acıtmıştı canımı. Yumuşak görünüşünün aksine çok sertti. Hele ağzı... Tövbe tövbe. Fena bozuluyordu yatakta.

"Bak ben çıkıyorum."

"Minel... İzin alsana bu günde?"

"Kovacak beni farkındaysan?"

Homurdana homurdana doğrulduğunda gözlerini oluşturdu. Çok tatlı görünüyordu. "Uykum var ama..." diye mırıldandığında yanaklarını sıktım. Elimi ittirerek  "Yapma şunu." Dedi. Bu defa inadına devam edecektim ki dudaklarını dudaklarıma bastırarak yataktan kalktı ve gömleğini üzerine geçirdi. Anasını satayım adam bu işte usta gibiydi. Bense öylece bakakalmıştım yine. Bu iyi olmuştu ama. Tamam arsız biriydim de, izleyemezdim giyinirken. Utanırdım ben.

"Aksel... Sence Baran'la barışmalı mıyım?"

"Bence ben hariç herkesi unut. Hatta ben unutturabilirim sa-" derken yine lafı kaydıracaktı ki "Ciddiyim." Diye sözünü kestim.

"Pekala... Barış bence. Mirza itinden abilik bekleyeceğine Baran itinden bekle." Dediğinde oflayarak koluna vurdum. "Duymasın böyle dediğini."

"Duyarsa duysun çokta si-"

"Ya sen ne terbiyesiz bir şey çıktın böyle."

"Köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyordum sadece." Dediğinde kaşlarımı çatarak "Sensin ayı!" Diye bağırdım. "Birde dayı diyormuş ya. Harbiden hem ayı hemde öküzsün. Hatta kerestesin. Kalassın. Odunsun. Pis-"

"Ve birde seksiyim."

"Seksi olman pislik olduğun gerçeğini değiştirmiyor canım."

Karizmatik sesiyle "Peki şu anda seni yeniden istediğim gerçeğini değiştiriyor mu?" Dediğinde omuzlarından ittirdim hafifçe.

"Tövbe tövbe... Bir kere oldu diye her zaman olacağını sanıyorsan yanılıyorsun. Gebertirim vallahi. Uzak dur."

Minel hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Aksel hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Mirza'nın Minel'le kardeş çıkması hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 29, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

her yıldız bir gün söner.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin