30. Bölüm

746 67 578
                                    

Satırlar arası güzel yorumlarınızı ve oylarınızı heyecanla bekliyorum. Profilimi takip ederseniz çok sevinirim.

☆☆☆☆☆☆


Geldiğimiz alışveriş merkezini baştan sona süzerken "Vay be..." diye mırıldandım. Buradaki mağazaların fiyatları, çarşıdakinin en az iki katıdır. Aptal gibi Berna'yı da taktım peşimize! Şimdi o ne görse yapışacak. Azarlayınca da depresyondan çıkmak için yapıyorum diyecek! Of... Daha yeni almıştım ama maaşımı.

İçeri girdiğimizde Mısra direk bir mağazaya yöneldi. Üvey kardeşim de peşinde giderken, arkalarındaydım. Güzel parçalar vardı fakat etiketleri uçuktu. Mecburen bende bakmaya başladım. Genelde açık renkli ve dar olan kıyafetler tercihimdi. Mesela büstiyerlere bayılıyordum. Fakat başımdaki iki erkekte buna izin vermediğinden boşuna para harcamayacaktım. Gerçi, Aksel kendisi bakarken sorun çıkarmıyor da... Biliyorum gözleri hep oralarda.

"Bence bu sana yakışır Minel."

Mısra elindeki elbiseyi üzerime tutarken "Hadi bir dene." diye mırıldandı. "Çok hoş..."

Evet güzeldi ama dekoltesi epey derindi. Benim için sıkıntı yoktu da... Malum otelde kalıyordum ve Aksel yanımdan ayrılmıyordu. Açıkçası bende kendime hakim olamamaktan korkuyordum biraz. Çünkü çok seksi ve çekiciydi. Yine de o kadar ileri gitmesine izin vermezdim herhalde. Yani, umarım...

"Tamam." Diyerek kabinlere yöneldim.  Boş bir prova odasına girdiğimdeyse hızlıca üzerimdekileri çıkarıp siyah mini elbiseyi denedim. Gerçekten de güzel durmuştu. Aynadan fotoğrafımı çektikten sonra Aksel'e gönderdim. Kuduracaktı şimdi. Adım kadar emindim bundan.

GÖNDEREN: Sevgilim

Oha.

GÖNDERİLEN: Sevgilim

Yakışmış mı?

GÖNDEREN: Sevgilim

O elbiseyi al ama sakın giyip de dışarı çıkma. Otelde buluşuruz ;)

GÖNDERİLEN: Sevgilim

Anca rüyanda görürsün.

GÖNDEREN: Sevgilim.

Yine resme kaldık desene :(

GÖNDERİLEN: Sevgilim

Ha?

GÖNDEREN: Sevgilim.

Yok bir şey güzelim. 

Ne demek istemişti ki? Yoksa... Yuh Aksel! Bu adam tam bir sapıktı. Görmeyeceğini bilsem de göz devirme isteğimi bastıramazken üzerimi değiştirip kendi kıyafetlerimi geri giydim. Aslında alabilirdim. Elbisenin etiketine baktım. İnşallah ucuzdur diyecektim ki 3999.90₺ fiyatını gördüğüm gibi kıyafeti yere bırakıverdim. Lan ben bunu giysem üzerimde servet taşıyormuş gibi hissederdim. Tabii ki de kasaya gitmeyecektim. Bir kumaş parçasına o parayı verecek kadar aptal değildim. Üstüne üstlük kuruşumu geri verecekler miydi?! Birde virgüllü sayı yazıyorlardı... Söylene söylene yerden aldığım kıyafeti reyonuna bıraktım. O esnada Mısra ve Berna üzerlerine bir şey giymişlerdi bile.

"Abla, yakışmış mı?"

"Abla deme bana." diyerek kolunu cimcikledim. İnleyerek geri çekilirken kaşlarını çattı. "Bunu istiyorum."

"Git al o zaman."

"Ama param yok ki..."

Göz devirme isteğimi bastıramazken "Öpücükle dene, belki verirler." deyiverdim. Banka mıydım ben anasını satayım. Hava alsın diye kızı çağırıyoruz, hemen bir kazıklama peşinde. O çok sevdiği abisi alsın.

her yıldız bir gün söner.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin