57.Bölüm

2.7K 241 21
                                    

Mart,2018

     Bu kalabalığın hiç dağılmayacağını sandı Melek.Seval'in olup olanca tüm akrabayı çağırdığını daha kapısının önünde anlamıştı.Kapının önündeki o kalabalık ayakkabı gürûhu cami kapısını andırıyordu.

İçi kıpır kıpırdı.Duramıyordu yerinde.Bir yandan da düşünüyordu kimdi böyle onu dinleyen.Evini,arabasını,hatta işyerini!Her kimse de Melek tarafında büyük bir korku yaratmayı başarmıştı.Tüm bunların cevabı Yağız'daydı.Yenilen yemeğin ardından daha tatlılar servis edilmeden Zeynep eve gitmek istedi.Ders çalışacaktı,sınava az kalmıştı.Kaybedecek vakti yoktu.Ama Yağız'ın halen evde olup olmadığını bilmeden bir yalanın peşi sıra gitti.

"Ablacığım tatlını ye öyle gidersin."diyerek Zeynep'i bir süre daha zapt etti orada.
Cennet Hanım'ın yanına gizlice ilişti.Muhabbet arasında,dikkatler başka yöndeyken "Anne sana bir şey diyeceğim ben."

"Söyle, kızım."derken ters giden bir şeylerin olduğunun farkına varmıştı Cennet Hanım.

"Kızlar duymasın korkarlar ama ben evde böcek gördüm.Bir de değil çok tane.Kapkara,kocaman böyle!"derken eliyle de tarif etti kadına.

Başka bir çaresinin olmadığına kanaat ederek söylemişti bu yalanı.Her şeyin sarpa sarmasını engellemek,kızların bir travma geçirmesini önlemek için.

"Aa!Bir şey mi küflendi acaba?Nasıl bir böcekti?Baban gitsin bir baksın."

"Anne dur şimdi.Yarın bakar.Şimdi ortayı velveleye vermeyelim."

"Tamam.Korkarsınız,bu gece bizde yatın.Görmesin kızlar da.Yarın bakar baban,ilaçlar bir güzel.Belki de rutubetten olmuştur."

Tahsin Bey emekli orman mühendisiydi.Cennet Hanım her ne böceğiyse eşinin onları bir güzel yok edeceğine inanıyordu.Bilmiyordu ki yoktu öyle bir böcek.Bu hikayeyi oğlu için yazmıştı Melek.Yalan söylediğine de şimdiden pişmandı üstelik.Kendi kendine yalancılık etmediğini söylüyordu.Evde böcek vardı.Öyle canlı,yürüyen cinsten değilse de;gören,dinleyen cinstendi.

Bu yalan nedeniyle bir beyaz yalan da Zeynep'e ve Beril 'e söyledi."Kombi arıza yapmış o yüzden babannenizde kalacağız bugün."
      Çocukların itiraz edecek hali yoktu;canlarına minnetti.Seval'in evinden ayrıldıktan sonra kızlara ve kendine pijama getirme görevini getirmek için kendi evine gitti önce Melek.Yoktu Yağız,gitmişti.Hiç Yağız uğramamış gibiydi ev.Sabahında bıraktığı gibi buldu evi.Bu nüans canını sıksa da ses etmedi.Kalbi,gözleri,eli,teni Yağız'ı delice isterken hem de...

Aşağı kata Cennet Hanımların evine indiğinde kızlara, tez elden giyinip uyusunlar diye yardım etti.Zeynep biraz daha çalışmak için dirense de uykudan gözünü açacak hali kalmamıştı.Bu yüzden onun iknası da zor olmamıştı Melek cephesinde.Tam o sırada Cennet Hanım geldi.

"Kuzularım yataklarınızı hazır ettim."

"Oh ne güzel!"salondaki koltuklara serilmiş yataklara Melek
,aşırı bir sevinç göstermiş olsa da kimse üzerinde durmadı bu aşırılığın.Salondaki serili yataklarına kızlarını yatırdı.

"Ben yatıyorum başım çok fena.Hadi kızım sen de bir an önce hazırlanıp uyu."dedi Cennet Hanım,Melek'in hazır ve nazır duruşuna ithafen.

"Tamam."derken Melek'in içi içine sığmıyordu.Uykusunun esamesi yoktu üzerinde.Sanki yıllardır uyuyormuş;dün gece zerre uyuyamayan o değilmiş gibi.Sabırsızdı.Yağız'ı tekrar görmek için can atarken kızlar hiç uyumayacak sandı.Işıkları kapattığı yerde üzerini değiştirmeden bir müddet sessiz sakince oturdu.Uyuduklarına emin olunca da parmaklarının ucunda yürüdü.

Kod Adı:KILIÇWhere stories live. Discover now