15

2.6K 220 24
                                    




"Ancak acı çeken acı çekene yol gösterebilir.
Vurgun yemiş biri kurtarıcı olabilir mi?"
-Thomas Mann

***

Karşımda duran Demir'den başkası değildi. Aynı gergin yüz, aynı delici bakışlar tamamen Demir'e aitti.

Benim gibi Demir'de bu gece benimle karşılaşmayı beklemiyordu. Bu her halinden belliydi. İkimiz de sanki hayalet görmüş gibi birbirimize baktık.

Kulağının arkasından akan kan boynundan ağrı gömleğinin içine giriyor ve beyaz gömleğini kırmızıya boyuyordu. Bense durmadan terliyordum. Önüme düşen saçlarım terden ıslanmıştı.

Demir bir süre sonra gözlerini benden ayırıp yere düşen çantaya baktı. Daha sonra masanın üzerinde duran çantaya bakındı.

O sırada Demir'in biraz önce kapıya çarptığı adam anlaşılmaz homurtular eşliğinde Demir'in bacağına yapıştığında yerimden zıpladım.

Demir bacağına yapışan elden ayağını kurtardıktan sonra sert tekmesini adamın karnına geçirdi. Bu hareketiyle dudaklarım kurumuştu. Şiddet bu dünya için kaçınılmaz olsa da hala görmeye alışkın olduğum bir şey değildi.

Koridorun başından gelen sesler ikimizin de kulağına dolmaya başladığında Demir koridoru kontrol etmek için bir adım geri çekildi. Daha sonra bana döndü ve "Acele et," diye mırıldandı.

Daha fazla oyalanmadan yere düşürdüğüm çantamı aldım ve masanın üzerindeki son poşetide acemice çantanın içine sıkıştırıp fermuarını kapattım. Çantamı boynuma geçirdim.

Hızla Demir'e doğru ilerlediğimde Demir koridorun ortasındaydı ve bir bana bir de koridora baktı.

Yerde yatan adama dokunmamaya özen göstererek yanından geçmeye çalıştım ama bu sefer kanlı eller benim bileğimi yakaladı ve kendimi yerde buldum. Ellerim zemine yapıştı ve kendimi geri çekmeye çalıştım ama korkuyla adama bakmaya devam ediyordum.

Yüzü kanlar içindeydi ve sessizce mırıldanıyordu. Hala gitmemem için ısrarcıydı ve koridordan duyulan sesler fazla zamanımızın olmadığının habercisiydi.

Ben adama bakmaya devam ederken Demir bileğime yapışan elden beni kurtardı ve yumruğunu adamın suratına yerleştirdi. Kolarımdan tutup beni ayağa kaldırdığında bir tuhaftım. Demir'in bakışlarından bile bunu anlayabiliyordum.

Fanus'un en ünlü hırsızıydım ama şu an bir acemi gibi göründüğümden emindim. Demir ise bu halime şaşkın şaşkın bakıyordu.

İlk kez bir şey çalmıyordum ama ilk kez tek başıma böyle büyük bir işe kalkışıyordum. Daha önce arkamda beni koruyabilecek takım arkadaşlarım vardı ve işler ters giderse birilerine güvenebilirdim.

Şu an tek başımaydım ve ortalık tamamen karışık haldeydi. Her an yakalanma korkusu beni telaşlandırıyordu.

Parmaklarım Demir'in avcuna yerleştiği anda kendimi koşarken buldum. Seslerin geldiği yöne doğru koşuyorduk ve bir sürü adam merdivenlerden aşağıya iniyordu.

Gidecek bir yerimiz var mıydı bilmiyorum ama kendimi tamamen Demir'e bıraktım. Adrenalin bütün vücudumu ele geçirmişken mantıklı düşünemiyordum.

Ne olduğunu anlamadığım bir anda kendimi karanlık bir odada buldum. Demir hemen ardımızdan kapıyı kilitlediğinde etraf daha da karardı. Tek bir ışık bile yoktu ama Demir'in eli hala elimi sıkıca tutuyordu. Onu kaybetmemek için koluna sarıldım.

FanusWhere stories live. Discover now