7

2.7K 223 19
                                    




"Ah aldanış, çok erken yaratılan çocuk, doğuşun mutlu olmaz hiçbir zaman; öldürürsün seni doğuran anayı."
-Shakespeare

***

"Daha kaç defa söylemem gerekiyor?" diye sinirle soludu Cemre. "İçeride değiller ve bu gece gelmeyecekler. Şimdi hemen buradan uza."

Kollarımı göğsümde birleştirdim ve tek kaşımı havaya kaldırdım. "Neden sana inanmıyorum?" Gerçekten sinir bozucu bir kızdı.

Cemre sabır diler gibi sordu. "Bu senin problemin." İkimiz de omuzlarımızı dikleştirdik. "Gidiyor musun gitmiyor musun?"

"Liderler gelene kadar hiçbir yere gitmiyorum," dedim. Saatin bir gün daha bende kalmaması gerekiyordu. 280 bin dolar öylece bekleyemezdi. Özel bir saat olduğundan önüme gelen kuyumcuya girip saati satamazdım.

Cemre "Çocuklar," diye aşağıya seslendiğinde dönüp baktım. İki tane fazla gelişmiş adam hızlı adımlarla merdivenlerden çıktı.

"Bir sorun mu var?" diye sordular. Çatık kaşlar üzerimdeydi ama hiç istifimi bozmadım. Nerde kalmıştı bu aptal lider bozuntuları?

"Kızımız sorun çıkarıyor. Rica etsem kendisini Kovan'dan çıkarır mısınız?" Cemre'nin bu iğrençleşen tatlı aksanını hiç duymamayı dilerdim.

"Kovan'dan çıkarmak mı?" diye sordum. Korktuğumdan değildi tabii ama bütün gece gruptan ayrı takılma fikri hiç de hoşuma gitmedi. "Buna hakkın yok."

Adamlar kolumdan tutup beni kolayca havaya kaldırdığında şaşkındım. Buna hakkı var mıydı gerçekten? Cemre'nin yetkileri hakkında liderlerle konuşma - bunu yapamayacağımı da biliyordum- vaktim gelmişti.

"İndir beni," diye olay çıkarmaya çalıştım. "Pis maymunlar! Çabuk beni yere bırak. Buna hakkınız yok. Angutlar..."

"Kızı yere bırakın." Demir'in sesi kulaklarıma dolduğunda çırpınmayı bıraktım. Merdivenlerin başını tırmandı ve yanımıza geldi. Bakışları ayaklarıma indiğinde beni havada tutan adamların aniden kollarımı bırakmasıyla ayaklarım çivi gibi yere çakıldı.

"Yavaşşş." Gerçekten de çivi etkisi gibiydi.

"Neler oluyor burda?" Serkan Demir'in arkasında belirdi ve olan biteni anlamak için gözlerini üzerimizde gezdirdi.

"Yeni kız olay çıkarmaya çok meraklı," dedi Cemre olayı başından savmak için.

Cemre'yi dikkate bile almadım. Daha önemli işlerim vardı. "Sizinle konuşmam lazım. Acil." Demir'le Serkan'a baktım. İkisi de kaşlarını kaldırdı.

"Odada konuşalım," dedi Serkan ve Demir'in arkasından geçip odadanın kapısını açtı.

Önce Demir, sonra ben içeri girdim. Cemre hemen arkamda belirdiğinde "Özel," diye çıkıştım.

Cemre önce bana sonra liderlere baktı. Burda olması gerektiğini düşünen bir havası vardı ama Demir, "Cemre sonra uğrarsın," dediğinde yüzü feci halde düştü. Ayaklarını hızlı hızlı yere vurarak odadan ayrıldı.

Demir üzerindeki ceketini çıkardı ve sandalyenin arkasına astı. Siyah bir pantolon giymişti ve üzerinde lacivert bir gömlek vardı. Serkan Demir'in tam tersi olarak krem rengi bir pantolon ve beyaz polo yaka bir tişört vardı üzerinde.

"Derdin ne?" diye sordu Demir sertçe. Sinirli olup olmadıklarını anlamaya çalıştım öncelikle.  İkisinin de yüzü renk vermiyordu. İyi yanlarından kalkmış olmalarını diliyordum çünkü isteyeceğim şey bir iyilikti.

FanusWhere stories live. Discover now