50

791 62 3
                                    

Keyifli okumalar!

Gözlerimi açtığımda hava yeni yeni aydınlanıyordu. Kulübenin içindeki hafif loşluğa alıştığında Demir'in olmadığını fark ettim. Sakince gerimde kalktım. Gece biri gelmiş olabilir miydi?

Yavaş adımlarla kulübenin kapısına doğru adımladım. Ses çıkmamasını umarak kapıyı hafifçe araladım ve dışarı göz attım. Görünürde Demir yoktu. Bedenimi biraz daha dışarı sarkıtıp motosikletin yerinde olup olmadığını kontrol ettim.

"Seni bırakacağımı mı düşündün?"

Demir'in sesini duyduğumda irkildim. Demir arkamdan benimle birlikte motosiklete bakıyordu.

"Hayır!" dedim aceleyle. "Nerede olduğunu merak ettim."

"Temiz hava almak için dışarı çıktım." Elindeki çubuğu kırdı ve ormana doğru fırlattı. Daha sonra devam etti. "Nöbet tutacağını sanıyordum."

Kaşlarımı çattım. "Tutuyordum," dedim ama ne zaman uyuduğumu hatırlamıyordum. Büyük ihtimalle uyuyakalmıştım.

"Yorulmuş olmalısın. Neyse ki beni uyku tutmadı. Sen uyurken nöbeti ben devraldım."

"Nasıl hissediyorsun?" diye sordum.

"İyi ama hala dizim için dikişe ihtiyacım var." dedi yüzünü buruşturarak. "Uyanmanı bekledim."

"Beni uyandıranilirdin."

"O kadar güzel uyuyordun ki kıyamadım." diye söylendi.

"Ne yapmak istediğini anlamıyorum." dedim sinirle. Söylediği şey beni sinirlendirmişti.

Kulübenin içine girdim ve Demir de beni takip etti. Kapıyı sessizce kapattı.

"İyi bir şey söyledim?" dedi kararsız bir sesle. Kafası karışmış gibiydi.

"Senden iyi veya romantik şeyler duymayı beklemiyorum."

"Ne duymak istiyorsun?" İkimiz de ayaktaydık ve birbirimize bakıyorduk.

Kirli sakalı biraz daha uzamıştı ce saçları dağınıktı. Bu, beni cezbediyordu. Onu incelemeye bir son verdikten sonra sorusuna odaklandım. Lafı dolandırmaya hiç niyetim yoktu.

"Merak ediyorum," dedim karalı bir sesle. Tek kaşını havaya kaldırdı. "Beni sevip sevmediğini."

Demir gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. "Belki de sana ne kadar kızgın olduğumu ifade edemedim." dedi gözlerini açtığında.

"Kaza sırasında seni gördüğümde mutlu olduğumu mu sandın?" diye sordu merakla. "Şu an nasıl bir durumun içinde olduğumu anlayabiliyor musun?" Yavaş yavaş öfkeleniyordu.

"Anlayabildiğim için şu an buradayım."

"Ama burada olmaman lazımdı!" diye bağırdı. "Bütün bunların olacağını aylar öncesinden biliyordum Yağmur. Keşke bir gün daha erken kalksaydı o lanet gemi. Senin de bütün bu olanlardan haberin olmayacaktı."

Bana bir adım attığında sesi de yumuşamıştı. "Seni o kadar çok seviyorum ki sana zarar gelmemesi için senden vazgeçmek zorundaydım."

"Gitmen için sana yardım ettim çünkü bu sefil hayatı daha fazla katlanmana dayanamıyorum." Yüzümü avcunun içine aldı ve gözlerimin içine baktı.

"Dün seni gördüğümde seni sevdiğimi tekrar söyleyemedim çünkü kendimi suçlu hissettim. Bu hayata bayıldığın için burada değilsin Yağmur. Benim için buradasın ve ben bunun için o kadar üzgünüm ki. Bu lanet yerden gitmen için çok dua ettim ama hala karşımdasın." Son sözlerini fısıltıyla söyledi.

FanusWhere stories live. Discover now