48

1.4K 136 33
                                    


Keyifli okumalar!

Dakikalardır Demir telefonla konuşuyordu. Hangi geminin saat kaçta çıkacağı, geminin kalkışıyla kimin ilgilendiği ve beni güvenle gönderebilmek için ne bilmesi gerekiyorsa her şeyi öğrenmeye çalışıyordu.

Bense yatağımın bir köşesinde oturmuş düşünüyordum. Demir'e baktım. Pencerenin önündeydi ve arkası bana dönüktü. Telefon kulağında, bir eli de ensesindeydi. Gerildiği zaman bu şekilde ensesini kaşıyordu.

Bir süreden sonra kiminle ve ne hakkında konuştuğunu dinlemeyi bıraktım. Sadece gidecek olma ihtimalimi düşünüyordum. Heyecanlı ama bir o kadar da korkuyordum.

Demir sonunda telefonu kapattığında bana döndü. Daha sonra girişte duran birkaç parça eşyalarıma baktı. "Bu eşyalar senin için yeterli olacak mı?"

Cevap vermedim. Ağlamak üzereydim. İçten içe hissettiğim düşünce beni kahrediyordu. Gitmek istememek... Tam da şu an zamanıydı ama ben neden gitmek istemiyordum?

Demir cevap vermediğimi görünce bana yaklaştı ve hemen yanıma oturdu. Dizlerimin üzerinde duran ellerimi avuçlarının içine aldı.

Kafamı kaldırıp Demir'e bakmaya çekiniyordum. Bir damla yaş yanağımdan kayıp giderken, Demir derin bir nefes aldı.

"Biraz konuşalım mı?" diye sorduğunda kafamı sallamakla yetindim.

Omuzlarımdan minik bir hareketle beni yavaşça yatağa yatırdı ve kendisi de yanıma uzandı.

"Sorun ne Yağmur?" diye sordu sakince. Eliyle saçlarımı okşuyordu. Bu beni biraz olsun rahatlatmaya yetmişti. Kokusunu içime çektim.

Kafamı biraz kaldırdım ve Demir'in gözlerinin içine baktım. Endişeliydi. "Neler oluyor?" diye sordum merakla. "Neler olduğunu bana söylemelisin."

Gidebilmemin tek yolu buydu. Burada, arkamda neler bırakıp gittiğimi bilmek zorundaydım.

"Serkan bana ihanet etti," dediğinde şaşkınlıkla Demir'e baktım. Yüzündeki öfke gözle görülüyordu.

"Nasıl?" diye sordum hemen.

"Anıl'ın kurmaya çalıştığı yeni grup sandığın kadar da masum değil. Sana anlattığından çok daha fazlası var."

"Serkan'ın bu konuyla ne alakası var?" diye sordum.

"Asıl mesele de bu," dedi içten içe hayal kırıklığına uğrayarak. "Anıl'a sana teklif getirmesini söyleyen kişi Serkan'dı. Anıl ve Serkan işbirliği içindeler."

Şaşkındım. Ne diyeceğimi bilemedim. "Ne demek istiyorsun? Serkan Kovan'ın liderlerinden biri."

"Öyleydi," dedi sinirle. "Kovan'ı hükümetin kontrolüne bırakmak istiyor ama buna izin vereceğimi düşünmüyorsun değil mi? Hükümetten ne kadar nefret ettiğimi herkes bilir."

"Neden böyle bir şey yaptı?" diye sordum. Demir'in her defasında Kovan'ı ve Kovan'ın geleceğini canla başla koruduğuna şahittim.

"Fazla hırs ve açgözlülükten diyebilirim. İkimizin liderliğinde kendisinin benden daha altta kaldığını düşünüyordu. Eşit şartlarda olmak istedi ama bu şartları belirleyen ben değilim. Yönetimde tekleşmek istedi ama beni alt etmek o kadar da basit değil. Bu yüzden Kovan'dan vazgeçmesi gerekiyordu. Ve öyle de oldu."

Bir süre sustu. Demir'in Serkan'dan daha fazla göz önünde olması su götürmez bir gerçekti ama bu kadar hırslı olduğu tahmin bile edemezdim.

"Serkan Hükümet'in yeni planına dahil olmayı seçti."

FanusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin