10.bölüm

4.2K 140 4
                                    

Multimedia özümün partide giydiği elbise.

Ayaz gittikten sonra Doğu ile buluşmaya karar vermiştim ve şuan Doğukan'ı kafede bekliyordum. Hala gelmemişti. Onun uzun ısrarları sonucunda buluşmuştuk. Ama hala gelmemişti. Kapıdan girdiğinde gözleri dolu doluydu. Hızla ayağı kalkıp yanına gittim.

"Neyin var?" Yüzüme üzüntüyle baktı ve dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı, "Özüm daha sakin bir yere gidelim lütfen," kafamı onaylarcasına sallayıp hızla çantamı aldım ve kafeden çıktık.

Boş bir parka girdiğimizde durdu. Ve benden uzaklaştı. Ellerini saçları götürdü ve isterik bir kahkaha attı. "Anlamıyorum, daha bir kaç haftaya kadar sarılırdık,birlikte uyurduk,ben yanındayken güvende oluşunu hissederdim, benimleyken nasıl heyecanlandığını izlerdim." bağırıyor, ara sıra kahkaha atıyor hatta bazen sesi titriyordu. Devam etti, "Ama şuan ne olduysa benden kaçıyorsun, beni görmek istemiyorsun. Neden Özüm neden? Neden bana böyle yapıyorsun?" Sorarcasına gözlerime baktığında. Gözlerimi kaçırdım. Ağlayan gözlerine bakarsam herşeyi unuturdum. Ama olmazdı yapamazdım. Beni aldatışını unutamazdım.

Tekrar isterik bir kahkaha attı, "Baksana cevap bile vermiyorsun," ellerini saçlarına götürüp arkasını döndü. Gerçekten beni aldattığını bilmiyor muydu? Unutmuş muydu? Olabilir. Ama ben unutmamıştım. Ona o kadar güvenirken bunu öğrenmiştim. Evet ben hiçbir şeyi unutmamıştım.

Bana dönüp hızla dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve sertçe öpmeye başladı. Onu itip geri çekildim. "Doğukan ne yapıyorsun sen!" Diye bağırdım. Gözlerine sinirle bakıyor ateş püskürüyordum. Ağlamaya başladı. Ama yüzümdeki ifade ufak bile olsa yumuşamamıştı.

"Eskiden heyecanlanırdın Özüm, kalbin yerinden çıkacak gibi olurdu. Ne oldu sana neyin var? Ne oldu bize?" Sona doğru sesi kısılmıştı. Sonra güldü. Bir kez daha güldü, bir daha, bir daha ve hiç durmadan güldü. Omuzlarımdan tutup beni kendine çevirdi.

"O eziği seviyorsun değil mi artık?" Soru sorarcasına yüzüme baktı. Ayaz'ı mı seviyordum? Hayır. Ama yoksa bilmiyordum.

"Bıraksana, artık beni Gizem ile nasıl aldattığını mı konuşsak? Ya da dur dur hiç konuşmayalım yüzündeki ifadeye acımak istemiyorum!" diye ateş püskürdüm. Ağlayarak gözlerime bakıyordu verecek cevap mı arıyordu anlamamıştım ama onu dinlemeyecektim. Çantamı alıp parktan ayrıldım.

*********

Doğukan ile buluştuktan hemn sonra eve gidip uyumuştum. Ayaz ile tam 3gündür konuşmuyorduk. Buarada 2gün sonra yani Cumartesi günü parti vardı. Ben hala ne giyeceğimi bilmiyorum ve kiminle gideceğimi de. Doğukan ile git der gibisiniz ama onunla asla gitmeyeceğim.

Galiba bana lise 1den beri platonik olarak aşık olan Taner ile gideceğim. Aslında başından beri Ayaz ile gitmek istiyordum ama Ayaz beyfendi bana küstü. Ah bu ergenlerin çocuk gibi davranması beni deli ediyor! Ha unutmadan Azra Güney denen çoktaş bir çocukla tanıştı. E tabi Ayaz'ın ve Doğukan'ın yerini tutmaz canım.

Herneyse bunlar artık sevgili falan. Elifnaz ve Yazgı'yı bu aralar hiç görmedim bir yere mi gittiler hiçte söylemediler. Galiba partiye gelirler. Çünkü eğer partiye gelmezlerse ben gitmem. Daha kiminle gideceğim bile belli değil büyük ihtimalle tek gideceğim. O yüzden yanımda biri olmalı. Azra gelse bile bir fayda etmez. Çünkü sevdiceğiyle takılır o. Ah ne yapacağım ben ya? Bence ben partide giyeceğim şeyi alayım kiminle gideceğimi sonra düşünürüz.

Hemen dolabımı açtım yırtık kot üstüne normal bir t-shirt ve deri ceketimi alıp aşağı indim. "Kızım 3saattir odanda ne yapıyosun bakalım"dedi babam.

Her ne kadar eve 'erkek attım baba' demek istesemde sustum. Ve "Azra'yla konuştuk" diye geçiştirdim. Babamın yanağına sulu bir öpücük koyup alışveriş merkezine gideceğimi söyledim. Babamda tamam anlamında başını salladı ve bende hemen evden çıkıp babamın arabasına atladım.

***

Alışveriş merkezine geldiğimde arabayı park edecek yer bulamadım ve bunun için yarım saat bekledim. Yarım saatin sonunda alışveriş merkezine varabildim. Hemen çok sevdiğim mağazaya girdim. Yanıma çok yakışıklı bir çocuk geldi. Galiba görevliydi. "Merhaba ben Poyraz nasıl yardımcı olabilirim?" dedi kadifemsi ses tonuyla. "Ben partide giyebileceğim bir elbise bakıyorum"dedim gülümseyerek.

"Beni takip edin tam isteğinize göre elbiseler biliyorum"dedi. Bende onun arkasında yürümeye başladım. Etrafta bir sürü giysi vardı. Poyraz'la mağazanın bir alt katına indik ve benim gözlerim yuvalarından çıkacakmışcasına açıldı. Herşey çok güzeldi. Tekrar aşağı indiğimizde parti giysileri vardı.

İçimden bir oh çektim. "Ben size uygun elbiseler getireceğim beni burada bekleyin," dedi Poyraz ve yanımdan ayrıldı. Ben etraftaki elbiselere bakarken Poyraz yanıma geldi ve bir elbise gösterdi. Straplez mor bir elbise getirmişti "Kabinler bu tarafta bence bu elbiseyi denemelisiniz." Bende kafamı tamam anlamında salladım. Ve kabinlere doğru ilerledim.

Elbiseyi giydikten sonra kabinden çıktım ve Poyraz gözlerini şaşırmışçasına açtı. Bende gülümsedim. "Bence bu elbise size çok yakıştı,"dedi gülümseyerek tabi buna gülümsemek deniliyorsa... Bende aynanın karşısına geçip kendime baktım ve yüzümü buruşturdum. "Bir de bu elbiseye bakın," dedi Poyraz ve elbiseyi bana uzattı. Bu elbise mükemmel idi.

♤Ruh Öküzüm♤Where stories live. Discover now