♤Ruh Öküzüm♤

3.bölüm

Çalma Listesi:

•••••••••

"O çocuk da kim Özüm? Çocuğun seninle konuşurken-" sözlerinin devamını getirmeden gözlerini kapatıp bir şey mırıldandı ve bana tekrar baktı.

Öfkeli gözleri ve konuşma tarzı sinirimi bozmuştu. Aramız yeni düzelmişken tekrar bozulsun istemiyordum. "Doğu bak, çocuğun hiç arkadaşı yokmuş bende tanışıyım dedim. Biliyorsun ben çok meraklıyım. Kantinin en köşesinde tek başına oturuyordu ben de yanına gittim ve..."Doğu sözümü kesti "Nefes al" dedi.

Ben ona niye hesap veriyordum! O kızlarla konuşurken iyi ben bir erkekle konuşunca suç oluyordu, mükemmel(!) "Ben gidiyorum " dedim ve hızla oradan uzaklaştım.

*******

Gözlerim istemsizce Ayaz'ı arıyordu. "Ne oldu?" diyen Azra'ya "Kapa çeneni Azra zaten sinirliyim sana patlamayayım." Azra bu sözüm üzerine ellerini sallayarak "Sakin." dedi.

Azra'yla bahçeye çıktığımızda Ayaz'ı gördüm ve yanına doğru ilerledim. Ayaz beni görünce ayağı kalktı ve gülümsedi. Yanına oturdum ve bende gülümsedim. Bir sünger misali üzerindeki tüm siniri çekmişti gülümsemesi.

"Özür dilerim." Hayret edersesine kafamı salladım. "Neden özür diliyorsun ki?" gözlerini kıstı, "Benim yüzümden sevgilinle kavga ettiniz" dedi.

Kaşlarımı çatıp ona baktım. "Öyle bir şey olmadı zaten biz hep böyleyiz, sorun değil. "dedim ve çatılan kaşlarım düzeldi.

Ona her bakışımda midemde birşeyler oluyordu. Ama ondan hoşlanmıyordum yani olamam değil mi? Doğukan'a ihanet edemezdim. Tamam o birçok şey yapmıştı ama yine de beni aldatmamıştı.

Ya da ben öyle inanıyordum.
***

Sabah kalktığımda babam beni uyandırmadığı için onun evde olmadığını anladım. Hemen üstümü giyinip aşağı indim. Babam kahvaltıyı hazırlamıştı. Hazırladığı kahvaltıyı hemen bitirdim ve evden çıktım. Arabaya binip hızla okula doğru yol aldım.

Sınıfa girdiğimde telefonumun sesiyle irkildim:

Kimden:Azrail

Ben bugün gelmeyeceğim okula sonra anlatırım.

Kime:Azrail

Edebiyat sınavı var diye gelemiyorsun değil mi? Çakall. :D

Yazdım ve telefonu cebime koydum. Sırama otururup çantamdan defterlerimi çıkardım. Yanıma bir çanta koyuldu ve çantanın sahibine baktım.

"Boşsa oturabilir miyim?" Ayaz'ın kahverengi gözleriyle karşılaşınca gülümsedim.

"Tabi, bugün Azra gelmeyecekmiş." dedim sevinçle yanıma oturdu. "Eee nasılsın Ayaz?"

"Iyi sen?"  hiç iyiyim demeden aklıma gelen fikirle "Telefon numaranı versene," başını olumlu anlamda salladı. "05..."sözünü kesen kapının sesiydi öğretmen içeri girdi ve hemen sınav kağıtlarını dağıtmaya başladı.

Edebiyat sınavı gayet iyi geçmişti hatta Ayaz bana kopya vermişti. Teneffüs zili çaldıktan sonra direk Ayaz'ın boynuna atladım. "Çok çok teşekkür ederim!" o da sarılmama karşılık verip elini belime doladı.

Sarılmamızı bölen Doğukan'ın Ayaz'a attığı yumruktu. Ayaz yumrukla beraber sendeledi. Doğukan öyle sinirliydi ki zorlasa gözlerinden ateş çıkacaktı. Ayaz da Doğukan'a yumruk attı. Ayaz bir hamleyle Doğukan'ın üzerine çıktı ve yüzüne yumruklar yağdırmaya başladı.

Doğukan Ayaz'ı üzerinden attı ve üzerine çıktı Ayaz'ın ona yaptığının aynısını o da Ayaz'a yapmaya başladı. Ben ağzım açık olanları izlerken nöbetçi öğretmen sınıfa girdi ve ikisini de birbirinden ayırdı.

"Hemen müdürün odasına yürüyün," dedi. Bende peşlerinden gittim. Müdürün odasına girdiklerinde peşlerinden ilerledim.

Öne atıldım ve Müdür ilk sözü bana verdi; "Hocam, Ayaz bana edebiyat sınavı için ders notlarını vermişti ve bende o notlar sayesinde edebiyat sorularının çoğunu doğru yaptım. Bu yüzden Ayaz'a teşşekkür amaçlı sarıldım. Sonra Doğukan gelip Ayaz'a yumruk attı. Sonra kavga başladı."dedim gülümseyerek. Ne yapıyordum ben böyle? Sevgilimi suçlayıp yeni tanıştığım çocuğu mu koruyordum? Saçmalık!

Ayaz bana gülümseyerek baktığında başımı öne eğdim. Doğukan'ın öfkeli bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Kendimi çok suçlu hissetmiştim. Sonuçta ayrılmadığımız sürece o benim sevgilimdi. Ah aptal kafa!

"Bakın çocuklar bir daha böyle bir şey duymayacağım anlaşıldı mı?" dedi müdür. Ikiside olumlu anlamda başlarını salladılar ve odadan çıktık. Bu kadar kısa sürmesinin nedenini anlamamıştım.

"Görüşürüz prenses," dedi Ayaz ve yanımızdan uzaklaştı.

Doğukan kolumdan tutup beni yangın merdivenlerinin o tarafa getirdi ve "Sen ne yaptığını sanıyosun Özüm? Resmen o eziği savundun. Unutmadın değil mi? Biz seninle 2senedir sevgiliyiz. Ha yani unuttuysan dedim. Hem bu sana neden prenses diyor?" dedi tek nefeste ve bağırarak.

"Ona ezik deme bu 1 , ben sevgili olduğumuzu unutmadım ama galiba sen unuttun bu 2 , ve o bana iyi davranıyor bu da 3 " dedim 3 sayısını bastırarak. Hayretle bana baktı sonra yaklaşıp dudağımı öptü geri çekildiğinde gözlerime üzüntüyle baktı. "Bir süre görüşmeyelim" dedi ve yanımdan ayrıldı.

**********

.Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen. Sizi çook seviyorum.