37.Bölüm

16.5K 1.6K 732
                                    

(Danbi)

Gözlerimi aralayıp, huzursuzca yüzümü buruşturarak derin bir iç geçirdim. Kendimi fiziksel ve mental açıdan bir hayli yorgun hissediyordum. Bütün gece uyumak isteyen tarafıma inat sürekli uykularımın bölünmesine neden olan rüyalar görmüştüm.

Taehyung'u hayatımdan tamamen çıkarmak istiyordum fakat o rüyalarımda bile beni rahat bırakmamaya devam ediyordu. Zaten her şey o aptal rüyalarla başlamıştı. Taehyung ile evlenme hevesim bizi bu noktaya kadar getirmişti. 

Bakışlarım usulca yerde uyumaya devam eden Taehyung'a kaydığında sıkıntılı bir şekilde nefesimi dışarı verdim. Gecenin bir vakti uyandığım sırada üzerine kalın bir battaniye örtmüştüm. Yine de parkenin üzerinde yatıyor olmasından kaynaklı hasta olması ihtimali yüksekti fakat bu benim sorumluluğum altında değildi. Ona defalarca eve gitmesini söylememe rağmen beni dinlememişti.

Sahi, neden bana boşanmak istemediğini ve bana aşık olduğunu söylüyordu?

Bu bana aşık olmasıyla ilgili ise buna kesinlikle inanmıyordum. 

Daha önce de herhangi bir ilişkisi olup olmadığını açıkça sormuştum ve bana Ok Mi ismindeki kadından bahsetmeyip, yalan söylemişti. 

Aklıma tekrar kadının bana söylediği şeyler gelince üzerimdeki battaniyenin kenarlarını sıkıca kavradım. 

Sanırım Taehyung'un sevgilisi olmasını bir kenara bırakırsak, bunu o kadından duymak daha çok canımı yakmıştı. Karşıma geçip Taehyung'un aslında kendi sevgilisi olduğunu ve benimle olan sahte evliliğini bitirmesini beklediğini söylemesi kendimi fazlalık gibi hissettirmişti. Birilerinin hayatına zorla girmeye çalışan ve çiftleri ayıran biri olmaya hiçbir zaman niyetim yoktu ve Taehyung her şeyi en başından anlatmış olsa bu yola asla onu sürüklemeyeceğimi biliyordum.

Yine de evlilik sürecimiz boyunca beni bir kere bile görmeye çalışmamasından olabilecekleri anlamalıydım. Onun kaderim olduğunu düşünürken aslında onun hayatına zorla girmeye çalışmamış mıydım? Böyle düşününce benim de suçlu olduğumu fark edebiliyordum.

Yerimden yavaşça doğrulup komodinin üzerinden telefonumu aldım. Her ne kadar Hoseok ya da Yoongi ile kalmak istemesem de evde kaldığım sürece Taehyung'un beni istediği zaman görebileceğini anlamıştım ve ben onu aklımdan çıkarana kadar görmek istemiyordum.

Aileme aramızda olup bitenleri anlatsam evin yakınlarından geçmesine bile izin vermezlerdi fakat ben henüz kendim bile kabullenememişken onlara anlatmayı düşünmüyordum. Önce kendimi toplamalıydım.

........

Nihayet Hoseok'un evine gelip zile basacağım anı kollayan zil sesim ile birlikte ceketimin cebinden telefonumu çıkardım. Taehyung'un aramasını kabul etmeyip telefonumu tamamen kapatarak zile bastım. Onu uyandırmamaya özen göstererek evden çıkmayı başarmıştım ve bütün günümü burada geçirmeyi planlıyordum.

Kapıyı Shin Ah açtığında mahcup bir şekilde gülümsemeye çalıştım fakat o bakışlarını kısıp kaşlarını çatarak endişelenmiş bir ifade takındı.

''Danbi, neyin var senin?''

Pekala sanırım yıkıklığım her halimden belli oluyordu ve ben bu durumdan hiç hoşlanmamıştım. Shin Ah bile sevgilisi Hoseok'un evine neden geldiğimi sorgulamak yerine neyim olduğunu soruyordu ve bu inanılmaz bir durumdu.

''Bir süre burada kalmaya ihtiyacım var.''

Shin Ah usulca geri çekilip, girmeme müsaade ettiği sırada yeni uyandığı her halinden belli olan Hoseok kareli pijamaları ile beni karşıladı ve anında kaşları çatıldı.

Prince of Seoul ❧ VWhere stories live. Discover now