21.Bölüm

17.9K 1.7K 946
                                    

(Danbi)

Taehyung ile birlikte yaptığımız kısa süreli yolculuk Hoseok'un evinin bahçesinde sona erdiğinde emniyet kemerimden kurtulup Taehyung'a döndüm.

"Bıraktığın için teşekkür ederim."

Taehyung alt dudağını ısırırken gülümsemeye çalıştım. Bir şey söylemediği için inmeye hazırlandığımda ise yine bileğimde uzun parmaklarının varlığını hissettim.

"Danbi, bir saat sonra burada olacağım."

Başımı usulca sallayıp yeniden gitmek için hazırlandım fakat Taehyung bileğimi bırakmaya pek niyetli görünmüyordu.

"Şirketin aşağısındaki kafede falan buluşabilirdiniz aslında."

Taehyung'un sığ birisi olduğunu düşünmek istemiyordum fakat kağıt üzerinde evli olduğumuzu bas bas bağıran kendisi iken neden arkadaşımın evine gidiyor olmamı sorun haline getirdiğine pek anlam veremiyordum. Hem evliliğimiz gerçek bir boyuta taşınsa bile ona arkadaşlarıma karışma hakkı vermezdim.

"Taehyung, arkadaşlarımla buluşuyor olmamla ilgili bir sorunun mu var?"

Her şeyi açık açık dile getiren biri olduğumdan bunu da dile getirmekte bir sorun görmemiş, merakla Taehyung'un vereceği cevaba odaklanmıştım.

"Bong Cha ile konuşmanız sırasında bazı şeyler duydum. Bu yüzden içim rahat değil."

Kaşlarım havalanırken, Taehyung ciddi iadesini koyuyor bir şeyler söylemem için iki dudağımın arasına bakıyordu.

"Tam olarak ne duydun?"

"Sana aşık olduğunu" diye net bir cevap verdiğinde, bakışlarımı ondan alıp sıkıntılı bir nefes verdim.

"Bunu önemsiyor musun?"

Beni kıskandığını düşünerek sorduğum soruya karşılık Taehyung biraz duraksadıktan sonra yanıt verdi.

"Bir başkasıyla görüşüyor olmanın, saygısızlık olduğunu söylemiştin."

Ne yani tek sorun ettiği şey bu muydu?

Hissettiği şey kıskançlık değil de birbirimize sahte evliliğe rağmen getirdiğimiz kısıtlama mıydı?

"Yoongi'yi arkadaşım olarak görüyorum ve onunla arkadaşca görüşüyorum. Şimdi bileğimi bırakır mısın?"

Taehyung bileğimi yavaşça bırakırken ister istemez bir miktar hayalkırıklığına uğradım. Oysa bana karşı bir şeyler hissediyor olabileceğini düşünmüştüm.

Arabanın kapısını açıp indiğimde bir kez bile ardıma bakmadan kapıya doğru ilerledim. Kapıyı gün ışığım açtığında ise özlemle kollarımı Hoseok'un boynuna doladım.

"Danbi, çok özlemişim."

Hoseok beni belimden tuttuğu gibi havaya kaldırıp döndürdüğünde kahkaha atıyordum. Fakat bu oldukça kısa sürdü. Çünkü kulaklarım cırlayan Shin Ah yüzünden tırmalanmıştı.

"Ya sevgilime sarılma demedim mi sana?"

Bu kız kıskançlığın vücut bulmuş hali gibiydi ve yaklaşık altı aydır Hoseok ile bir ilişkisi vardı.

"Tamam sarılmam" diyerek Hoseok'un boynundan kollarımı geri çekip yanaklarını çekiştirmeye başladım.

"Ama yanaklarını kimseye vermem!"

Prince of Seoul ❧ VWhere stories live. Discover now