2.Bölüm

25.1K 1.9K 1.1K
                                    

(Taehyung)

Ayakkabılarımın çıkardığı sese aldırmadan geniş salonda gergin adımlarla iki nokta arasında gidip gelmeye devam ediyordum.

Hayatımı tam da bu noktaya kadar özgürce yaşamış biri olarak böyle bir durumun içinde olmaktan kesinlikle nefret ediyordum. 

Doktora yapmak için gittiğim Kanada'da nihayet iki kişi arasındaki ilişkide fazla duygusallık, fazla bağlılık, fazla kıskançlık istemeyen birisiyle uzun süreli bir ilişkiye başlamıştım. Yaklaşık sekiz aylık sürecin ardından manken sevgilimin isminin kazara bir uyuşturucu skandalına karışması sonucu başlayan aile baskısının ardından şu an evleniyordum. 

Kanada'dan apar topar buraya dönmeme sebep oldukları yetmezmiş gibi, babama karşı çıkmam sonucunda geçirmiş olduğu kalp krizinden kendimi sorumlu hissederek istedikleri gibi davranacağıma söz vermiştim. Elbette istedikleri gibi davranmamın altında istedikleri kişi ile üç hafta içinde evlenmem gerektiği gibi bir anlam yattığını bilmiyordum fakat yine de kabul etmek durumunda kalmıştım.

Az sonra hayatım boyunca bir kez bile görmediğim ve hiç tanımadığım çok sevgili(!) eşim ile tanışacaktım.

Günlerdir onunla bir kez bile iletişime geçmezsem benimle evlenmekten vazgeçer diye düşünmüştüm. En azından ben yapamadığım için onun bunu yapmasını beklemiştim fakat işler hiç umduğum gibi gitmemişti.

Onun neden bu evliliği gerçekleştireceğini bilmiyordum fakat benim gibi mecbur bırakıldığını düşünüyordum.

Belki sorumsuzca ya da şımarıkça davranışları vardı ve bunu kontrol altına almak isteyen ailesi evliliği bir çözüm olarak görmüştü. Ya da şirketlerimizin ortaklığına farklı bir boyut kazandırmak isteyen ailesine uyum sağlayıp, duygusuz bir evliliği kabul etmekten çekinmemişti. Ya da farklı bir sebebi vardı fakat onun sebepleriyle ilgileneceğimi sanmıyordum. 

Bu saçma evlilik bir an önce bitsin diye elimden geleni yapacaktım.

Düşüncelerimi bölen adım sesleri ile birlikte başımı kaldırıp merdivenlere baktığımda duraksadım.

Koyu hareleri, uzun kirpikleri, çıkık elmacık yanakları, biçimli burnu ve dudakları ile oldukça karakteristik bir yüzü vardı. Beyaz tenini süsleyen çiçek desenleriyle donatılmış gelinliğin içinde adeta bir peri kızını andıracak kadar güzel görünüyordu ve ben onun bu kadar dikkat çeken bir güzelliğe sahip olacağını hiç düşünmemiştim. 

Bakışlarım, bakışlarıyla buluştuğunda kalan birkaç adımla birlikte karşımda duran kıza kolumu uzattım ve boğazımı temizledim.

''Gidebiliriz sanırım.''

Bir şey söylemeden usulca elini kolumun üzerine konduran kıza ayak uydurarak kapıdan yavaşça geçmesini sağladım. Ardından da arabaya kadar eşlik edip arka koltuğun kapısını açtım. Kapıdan içeri geçen kızın ardından arabanın kapısını kapattığımda omzumda bir el hissettim.

''Kız kardeşime iyi bak. Belli etmese de oldukça duygusal biridir.''

Duygusal kadınlardan nefret ettiğimi söylemiş miydim? 

Dış görünüşünden dolayı fazla şımartılmış ve şımarıklığından her şeye ağlayan kadınlardan biri olduğunu tahmin edebiliyordum. 

Bunları kendi içimde saklamaya karar vererek usulca başımı salladım.

''Merak etme.''

Elbette kız kardeşine kötü davranmayı ya da ona hayatı zindan etmeyi falan düşünmüyordum. Zaten birbirimize yalnızca birkaç ay katlandıktan sonra yollarımızı ayırmayı planlıyordum. Bu süreç boyunca birbirimize karşı nazik olmamız ve planıma ters düşmemesi adına yalnızca uyumlu biri olmasını diliyordum.

.......

Sessiz geçen yolculuk boyunca ismini aklımda tutamadığım ve az sonra tüm davetlilerin önünde evleneceğim kız gergin bir şekilde ince, uzun parmaklarıyla oynamıştı.

Düğün töreni köşkümüzün bahçesinde, havuz kenarında gerçekleştirileceğinden, köşke geldiğimizde arabadan inerek evleneceğim kızın kapısını açıp elimi uzattım.

Tereddütle buz gibi elini, elimin üzerine kondurduğunda arabadan inmesine yardım ederek elini bıraktım.

''Sanırım yeniden koluma girmen gerekecek.''

Kurduğum cümle ile birlikte koluma girip benimle yürümeye başladığında kalabalıktan alkışlar yükselmeye başladı. Sürekli patlayan flaşlar ise kör olmak için oldukça güzel bir bahaneydi.

Davetlilerin birbirimize çok yakıştığımız hakkında fısıltılarını duymazdan gelerek nikah masasına doğru ilerlerken şu saçma törenin ne zaman biteceği hakkında şimdiden gerilmeye başlamıştım.

Bizim için ayrılan yere geçerken evleneceğim kızın sandalyesini çekip oturmasına yardımcı oldum. Ardından yanındaki boş yere oturdum.

Nikah memurunun klişeleşmiş geleneksel sözlerini bitirmesinin ardından nihayet asıl soruya geçmesini bekliyordum.

''Siz Kim Taehyung, Park Danbi'yi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?''

Aslında henüz adını bile burada öğrendiğim birisini eşim olarak kabul etmiyorum diye haykırmak istesem de önümdeki minik mikrofona eğilerek ''evet'' dedim.

Sesim pek coşkulu çıkmamış olacak ki alkışların ritmi de kulağıma oldukça güçsüz gelmişti.

''Siz Park Danbi, Kim Taehyung'u eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?''

''Eveet.''

En azından Danbi'nin sesinin bir miktar normal çıkmış olmasına sevinmiştim.

''Ben de sizleri karı koca ilan ediyorum.''

Alkışlar eşliğinde imzalarımızı da attıktan sonra yine gelenekselleşmiş saçma tezahüratlara kulağımı kapatmak istiyordum. 

Kalabalıktan yükselen ''Öp, öp, öp'' sesleri kulağımı tırmalamaya devam ederken düşündüm. Neden birilerinin öpüşmesini böylesine büyük bir olay haline getirdiklerini hiçbir zaman anlamayacaktım.

Danbi'nin omuzlarından tuttuğumda elleri eteklerine tutunmuş gelinliğini olabildiğince avuçlarında sıkıyordu. 

Derin bir nefes alıp bu olaydan kaçışın olmadığına karar vererek ona usulca yaklaştım. Dudaklarımı alnına götürüp orada bir süre beklettikten sonra geri çekildiğimde Danbi'nin bana şaşkın bakışlar attığına tanık olmuştum.

Bakışlarımı yeniden kalabalığa yönlendirdiğimde ise insanların yüzündeki hayalkırıklığını okumak mümkündü fakat aşk evliliği yapsam bile herkesin önünde öpüşeceğimi falan sanmıyordum ki bunu zoraki bir şekilde evlendiğim biriyle asla yapamazdım.

Ben geldim 💕

Düğün bölümlerini yazarken çok zorlaniyorum biliyorsunuzdur artık. Umarım olmuştur 🤷‍♀️

Taehyung'a yine söveceğiniz bir kurgu olacağından eminsinizdir artık 😂

Yeni bölüm için;
Vote sınırı: 85
Yorum sınırı:200



Prince of Seoul ❧ VWhere stories live. Discover now