54. BÖLÜM

9.2K 1K 411
                                    

🌟🌟🌟

*Siz öldürmeyin, herkes değilseniz...

Kocasının çıplak koynunda nefesini toplamaya çalışırken bacaklarının arası istemsiz seğiriyordu kadının. Kerem hala içindeymişçesine onları birbirine bastırdı Neslihan.

Seks, doğru kişiyle, yasak olmadan, özgürce yapıldığında ayıp ve günah olmuyordu haliyle. Kadın utanmadan talep edebiliyordu yanındaki adamı, kocası olan adamı. Sahipleniyordu artık. Ait hissediyordu. Hep de öyle hissetmek için bu yatakta ölebilirdi.

Onun için işini gücünü bırakıp yanına gelen adama tam iki saattir içine girmesi için yalvarmıştı adeta. Elleri, dudakları tüm bedeninde hareket etmiş, asıl istediğini olaya bir türlü dahil etmemişti. En sonunda iki parmağı birden içine girdiğinde,

"Kerem, niyetin öldürmekse başardın bunu. Lütfen..."

"Ne lütfen?"

"Biliyorsun ne olduğunu."

"Lütfenin ne olduğunu biliyorum da, devamında bir şey istenir genellikle. Sen ne istiyorsun karıcım?"

Söyletmeden içi rahat etmeyecekti. Neslihan'ın kızaran yüzüne yayılan sıcaklık, utanarak yasladığı göğsünü ısıtmıştı.

O anı hatırlayan kadın daha sokuldu o sert bedene. Aklındaki görüntü bacak arasına sekiyordu. Bu oyunu bozmak zorundaydı yataktan çıkmak istiyorsa. Yoksa mülteci gibi kalabilirlerdi Atina'da.

"Vitaminlerimi almıştım yanıma aslında. Bırakır mıyım hiç?"

"Bırakmaz mısın?"

"Hayır. Bir de bırakırsam hiç hamile kalamayacağımdan korkuyorum. Bir düşük yaptım Kerem. Acaba o zaman bir şeyler mi oldu?"

"Olur mu öyle şey karıcım ya? Bazı kadınlar kaç defa düşük yapıyor, yine de bebekleri oluyor. Ayda bir iki defa deniyoruz sadece. Acele ediyorsun."

"Ben okulum var diye istemiyordum aslında."

"Ne değişti, hala okulun var?"

"Ben değiştim. Senin beş yaşındaki, o şerbetli, çırılçıplak üç fotoğrafın senden bir oğlumun olma ihtimalini soktu gözüme."

Neslihan gözlerine bakarken boğulduğunu söylemişti bir keresinde. Asıl boğulan Kerem olabilir miydi? Nasıl bir ikna yöntemiyse kadındaki artık, iki cümleyle mesafe kat etmişti.

"Bendeki akıl yani. Sen onları görür de benimle fanfini finfon yapmazsın diye öğrenmeni istememiştim. Sen üstüme atladın resmen. Bilsem ilk gece kapı önüne çökeceğime albüm bakardık."

İlk gece... Kapısında mıydı yani?

"Sırf ben istiyorum diye kabul ettin değil mi bebek fikrini?"

Tuzaklı soru muydu bu? Kerem ne derse doğru cevabı vermiş olacaktı? Neslihan bu durumun farkındaydı az çok. Baba olmak için can atan bir adam yoktu karşısında. Haklıydı. Birbirlerini doğru dürüst tanımıyorlardı daha. Kerem karısından bir yıl ayrı kalan ve bunun olması gereken olduğunu karısının gözüne sokan kalitede karaktare sahipti. Kendi karısına parmağının ucuyla dokunmamışken, başka kadınlara gözünün ucuyla bile bakmamıştı.

Bunun için takdir edilmeyi dahi beklememişti. Sadece karısına olan sadakatini, kendi içinde yaşarken Neslihan ise, onu bedensel hazları için kendinden muaf bıraktığı gibi çok çirkin bir ithamda bulunmuştu ona. Neyse ki, çabuk atlatmışlardı. Şimdi sorduğu sorunun cevabını beklerken gerilmişti.

Ben Bir Karar VerdimNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ