53. BÖLÜM

11.5K 995 560
                                    

🌟🌟🌟

*Kaçırdım şu aklı başımdan

Son gece yemeklerini Eiffel kulesinin restoranında yiyen çift, ayaklarının altında tüm Paris varken birbirlerinin gözlerinde kaybolmayı seçtiler.

Kerem şarabını yudumlarken Neslihan su içiyordu. Azimle, ettiği tövbeyi tutuyordu. Ne çok isterdi, şimdi midesinin bulanmadığı kesinleşmişken Kerem'le içmeyi. Cesaret edemedi. Midesi alkolden bulanabilirdi ve başa sarmak istemeyeceği kadar talihsizlik yaşamışlardı.

Son kez uyuyup uyanacakları bu şehire tekrar ne zaman gelebilirdi, hatta gelebilir miydi bilemese de, içinde yaşayamadığı hiçbir şeyin kalmamasından ötürü mutluydu.

Dört dörtlük bir kaçamak olmuştu burası Neslihan'a ve döndüklerinde oldukça yoğun tempoda geçecek günleri vardı. Üç hafta kalmıştı düğüne. Daha elbisesi yoktu. Gerçi beğendiğini alabilecek durumda olanlar için yok kelimesi anlık yoksunlukları ifade etmekten öteye gidemiyordu. Bu adam onun önündeki tüm kapalı kapıları, onu görünce sensörle kendiliğinden açılanlar haline getirmişti.

Bardakları tekrar tokuştuğunda Neslihan bavul hazırlarken içine dert olan konuyu açmakla açmamak kararsızlığında Kerem'e tedirgin gülücükler atıyordu. Kerem'in kadında bir şey olduğunu anlamaması için öküz olması gerekirdi. Öküz değildi, sadece korkuyordu duyacaklarından. Neslihan ne zaman durgunlaşsa içinde büyüttüklerinin haddi hesabı olmuyordu.

"Neyin var karıcım?"

Dayanamadı, sordu. İşkence gibiydi onun ikilemde kalmış, kocasından çekinik halleri. Sorulan soruyla yüzü aydınlanan Neslihan, Kerem sormasa bahsini açamayacağı konuya cevap vererek girdi konuya.

"Sen buraya gelmeden önce alış veriş yapmıştın. Onları kullanmadın."

Alış veriş mi yapmıştı? Aklından öyle bir düşünce geçmişti, ama Neslihan işte olduğu için yalnız gitmekten vaz geçmişti. Tek başına dolaşıp kendi beğendikleriyle yetinmek istememiş, Neslihan'ın bavula yerleştirdiklerini daha makul olanlarla, özellikle iç çanaşırı ekleyerek kendinde olan ne varsa onlarla değiştirmişti sadece.

"Hatırlayamadım Neslihan. Ne alıp kullanmadım ki?"

"Eczaneye geldin ya hani?"

Ooo oo! Hatırladı. Hatırlamak için unutmak gerekirdi ve Kerem nasıl olmuştu da unutmuştu? İşte şimdi tam olmuştu. Dank etti o anKerem'e. Haklıydı Neslihan. Daha üç yıl okulu varken hamile kalmak istemiyordu. Kerem de aynı fikirdeydi. Hem gençlerdi, hem de yeni evlenmişlerdi sanki. Uzunca bir süre iki kişi kalmak, karısının sefasını sürmek istiyordu. Üç olmaya niyetli değildi.

"Biliyorum, haklısın. Sevişmeye ara verip kendime bir şeyler takıştırmak tamamen çıkmış aklımdan. Sen aklımı başımdan aldın her seferinde. Nasıl hatırlayabilirdim ki zaten?"

"Evde söylediklerin... baba olmakla ilgili..."

"Kızmıştım o zaman. Özür dilerim seni kırdığım için. Söylediklerim için değil, onlarla kırıldığın için çok üzgünüm. Canını yakmak istedim. Erken daha. Bundan sonra dikkat ederim."

"Yani baba olmak istemiyor musun artık?"

"Artık mı? Hiç istemiyor değilim. Sen de o gece hamile kalacağından endişe etmiştin. Okulun var Neslihan. Merak etme, seni böyle bir şey için katiyen zorlamayacağım."

Kerem de endişeliydi şimdi. Kaç defa yapmışlardı, bebek çoktan kadınının sıcacık içinde büyümeye başlamış olabilir miydi? O gecenin içlerinde kalan yaralarını kapatmak için, biri evden gitmiş gibi, biri kalmasını istememiş gibi davranırken en zoru da sabahı etmek ve boş odaya gözlerini açmak olmuştu Kerem için.

Ben Bir Karar VerdimWhere stories live. Discover now