72. Bölüm

22.2K 1.9K 138
                                    

Hu hu!
Merhaba canlar...

Yazdık yazdık 72. bölüme kadar geldik. Geriye kaldı 3.
Yakında bu hikayeyi noktalayacağız. Aslında ben çoktan noktaladım ancak burada yayınlamanın heyecanı oldukça farklı.

Neyse gelelim bölüme, bu bölüm biraz gergin bir Mert, çokça Dangalak bir Vatan ve oldukça mutlu bir Sevda okuyacaksınız.

Multimedya Sevda.

Beni sevdiğini söylediğin günün heyecanı hâlâ dudaklarımda.

Kınadan önce herkes biraz dinlenmek için odasına çekilirken Mert, kızlarıyla konuşmak için daha iyi bir vakit olmayacağını düşünerek üst katın yolunu tutmuştu. Kapısı aralık odaya girdiğinde Vatan'ı Gurur'un yatağında kızının yastığına sarılarak yatarken buldu. Gurur da Gülce'nin yatağına ikiziyle uzanmıştı.

Kapının önünden duydukları ''Uyumuyorsunuz ya?'' sorusuyla hareketlenen ikizler, yattıkları yerde toparlandı.

''Yok, baba biraz uzanmıştık öyle,'' diyen Gurur ile odanın içine doğru ilerledi Mert ve ''Sizinle konuşmak istediğim önemli bir konu var,'' dedi.

''Ayy yoksa düğün iptal mi?'' diye soran Gülce ile başını olumsuz anlamda salladı ve konu Sevda ablanızla ilgili,'' deyip kızlarının yatağının önüne çektiği sandalyeye oturdu.

''Sevda abla gidiyor mu yoksa? Ya ama daha yeni gelmişti,'' diyerek yüzünü asan Gülce'ye şefkatle baktı Mert. Gurur'un ''Ya bir sus da babam konuşsun ikiz,'' demesiyle de gülümsedi. Bakışlarını Vatan'a çevirip genç adamın derin uykuda olup olmadığını anlamak için bir süre onu izlerken yastığına biraz daha sarılan Vatan'ın ''Gurur'um,'' diye inlemesiyle önce kaşlarını çattı ardından Gurur'a dönüp ''Bu çocuk niye uykusunda senin adını sayıklıyor?'' diye sordu.

Gerilen genç kız, ''Ya baba uykusuna nasıl müdahale edeyim? Yazık seviyor işte çocuk,'' deyince gözlerini devirip ''Söyledim yine söylüyorum: Fazla umut verme şu çocuğa,'' diye uyardı kızını.

''Ayy baba bunu kim ne yapsın? Bence Vatan son şansımız,'' diyen Gülce'nin karnına dirseğini geçirip babasına döndü Gurur ve ''Baba sen bakma bu ikiz parçasına. Hem Vatan'a haksızlık ediyorsun. O düşündüğün kadar dangalak değil. Sadece ciddi olmakla ilgili problemleri var...'' dedi.

''Tamam kızım. Konumuz bu değil. Hele bir dedenler gitsin o zaman masaya yatırırız Vatan'ı. Şimdi asıl konumuza gelelim...''

Derin bir nefes alıp oturduğu yerde öne doğru eğildi genç baba. Bakışlarını kızlarının üzerinde gezdirdikten sonra nihayet konuya girdi.

''Ben bir karar aldım ve kararımı uygulayabilmek için sizin onayınıza ihtiyacım var.''

''Konu Sevda ablaysa... Baba eğer Manniş'in kırılan fincanıyla ilgiliyse gerçekten onun bir suçu yok. Yani o sadece anı kurtarmaya çalışmıştı. Sırf bu yüzden evden...''

''Öyle bir şey değil,'' diyerek Gurur'un cümlesini kesti. Bakışlarını ellerine çevirip hissettiği garip utançla ''Ben Sevda ablanıza evlenme teklif ettim,'' diye söze girdi. Aynı anda sözleşmiş gibi elleriyle ağızlarını kapatıp nefeslerini tutan kızları, kalbinin sızlamasına neden oldu. Eskiye nazaran daha kısık bir ses tonuyla ''O da kabul etti,'' dedi ve büyüyen sessizliğin bitmesini beklemeye başladı. Birbirine bakıp sırıtan kızlarının aynı anda yataktan fırlayıp kollarına atılmasıyla heyecanı şaşkınlığa döndü.

Kızları onu tebrik ederken yattığı yerden fırlayıp ''Ya işte bu be, işte bu!'' diye yumruk yaptığı elini boşlukta sallayan Vatan ile üçü de duraksadı. Yakalanmanın vermiş olduğu utançla elini ağzına götürüp esneyen genç, ''Aaaağğğ! Günaydın. Siz burada mıydınız? Bende şey... Rüyamda Türkiye dünya kupasını kaldırıyordu da ona seviniyordum,'' dese de pek inandırıcı olamamıştı.

Sana Anne Diyebilir Miyim? (1. ve 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin