65. Bölüm

31.2K 2.4K 620
                                    

                  

Selam olsun, selamlar olsun!

7'den 77'ye hatta 87'ye, 97'ye ve hatta varsa 107' ye de selam olsun!

Elimizi, yüreğimizi korkak alıştırmayalım öyle değil mi? :) :) :)

Canlar ben geldim, dolayısıyla Toprak Ailesi'ni de beraberimde getirdim.

Finale adım adım yaklaştığımız şu günlerde çok değil bir kaç bölüm sonra tam tadında, tadı damakta bir bölümle veda edeceğiz inşallah sizlere. Biliyorum imkan olsa her karakterin her saniyesini okumak istersiniz ama bu karakterler kahvenin yanında yenilen lokum gibi olacak. Başladığı gibi hayatın ortasında bitecek...

Bize kattığınız her şey için hepinize binlerce kez teşekkür ederim.

Ben yazdıkça çoğaldım, siz okudukça çoğaltın.

İyi okumalar. :) :) :)


Sabah erkenden uyanan Gülce, oldukça enerjik hissediyordu kendini. Gözlerini ovuşturduktan sonra gerindi ve aynı zamanda kocaman esnedi.

''Sabah şeriflerin hayırlı olsun ikiz,'' diyen sesle yan yatakta oturan ikizine baktığı gibi suratını asıp gözlerini kaçırdı.

''Günaydın,'' diye mırıldanıp yataktan kalktı.

''Sen hala bana bozuk musun?'' sorusuyla derin bir nefes alıp Gurur'a döndü.

''Bir de soruyor musun?''

''Of! Ya ikiz,'' diyerek ayağa kalkan Gurur'un kendisine yaklaşmasını işaret parmağını havada sallayarak durdurdu.

''Sakın! Sakın bana yaklaşıp türlü şaklabanlıklarla bu durumu geçiştirmeye çalışma. Ben senin ikizinim ya! Sen nasıl saklarsın benden Vatan'la... Ay demeye dilim varmıyor,'' derken yüzünü buruşturan genç kıza dolu gözlerle baktı Gurur. Kız kardeşinin yüzünün aldığı hali eliyle göstererek ''İşte bu yüzden anlatmadım,'' dedi ve güçlükle yutkunup devam etti: ''Şu yüzünün haline bak! Sen Vatan'ı kardeşin gibi görüyorsun diye bende mi öyle görmek zorundayım? Sırf sizin tepkinizden korktuğum için ne babama ne anneme ne de sana bahsedemedim bizden. Onu geçtim ben bile bizi kabullenemedim bir senedir. Vatan'a bir kez bile onu sevdiğimi söylemedim ben. Neden peki? Sevmediğimden mi? İkiz ben bu dangalağa aşığım be! Çok aşığım hem de...''

Daha fazla dayanamayıp ikizine sarılan Gülce, Gurur'a eşlik edip onun gibi ağlamaya başladı.

Bu esnada kapıyı açıp ''Günaydın ikiz güzellerim,'' diyerek odaya giren Mert, karşılaştığı manzarayla neye uğradığını şaşırdı.

''Ne oldu size?'' deyip kızlarının yanına gelen genç baba, Gurur'un ikizinden ayrılıp ona sarılmasıyla şaşkınlığını gizleyemedi. Kollarının arasına girip hıçkıra hıçkıra ağlayan kızına bir anlam veremezken içinin burulmasına engel olamadı.

Gülce gözündeki yaşları silip kocaman bir gülümseme yerleştirdi yüzüne ve ''Tamam ikiz kırması çok ağladın azıcık da gül,'' dedi. Mert gelişen olaylara anlam veremezken Gurur'un kollarının arasından çıkıp ''Ne kırması kızım köpek mi sandın beni?'' diye sormasıyla başını olumsuz anlamda iki yana salladı.

''İster 7, ister 17 isterse 77 yaşında olsun kadınları anlamak çok zor,'' deyip kapıya yöneldi. Odadan çıkmadan önce de ''Kahvaltı hazır çabuk aşağı,'' diye emretti kızlarına.

Babalarının arkasından göz göze gelince kıkırdayan ikiliden kendini ilk toparlayan Gülce oldu. Mahcubiyetle kardeşine bakıp "Yuyu özür dilerim. Ben hiç o yönden bakmamıştım ama bir de beni düşün ben her şeyimi sana anlatırken böyle önemli bir şeyi bilmemek çok dokundu bana," dedi.

Sana Anne Diyebilir Miyim? (1. ve 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin