32. Bölüm

42.1K 2.9K 784
                                    

Günaydın! Gününüz aydın olsun!
Ay ay ay ay kimler gelmiş kimler gelmiş!

Hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Gözünüze gönlünüze sağlık...

Bizde geldik buradayız. 32. bölümle karşınızdayız.
Multimedya Lülü'müz.

İyi okumalar dilerim.

Sevda'nın odasında, çocukların da Nilüfer'in emriyle salonda geçirdikleri bir öğleden sonra Levent kanala geçerken büyük oğlunu bırakmış küçük oğlunu da yanına almıştı. Vatan kızlar hazırlandıkları için çaresiz çocukların yanında salondaydı. Önden Gülce, arkadan Gurur merdivenlerden inince çocuklar etraflarını sardılar.

''Fifiyufu! Ablamcıklar bu ne güzellik!'' diyen Can'dı.

''Allahçığım ne harika harikası bir aileyiz!'' diyerek ellerini havaya açmış şükrederken Çiçek, Mehmet ise Gurur'un yazlık elbisesinin ucunu çekiştirdi ve ''Bu elbise fazla kısa,'' dedi bilimsel bir açıklama yapar gibi. Vatan bir şey demek yerine Mehmet'i omzuna vurarak desteklediğini belli etti.

''Memo, sen hani benimle konuşmayacaktın, ne oldu?'' diye soran Gurur'a cevap vermedi Mehmet. Onun yerine Vatan'a döndü.

''Vatan abi, bu elbisenin boyu sence de kısa değil mi?''

''Aynen Memo, biraz kısa sanki.''
Gurur, Vatan'ı görünce hissettiği kaynar su dökülme hissini hafifletmek için kapıya doğru ilerledi. Olmuyordu, yüzüne baktıkça gözleri doluyordu. ''Hadi artık gidelim,'' deyip kapıya çıktı.

Gülce, Vatan'a omuz silkerken Vatan da çaresiz arkalarından çıkmak zorunda kaldı. Sokak başında duran arabaya yürürlerken genç adam, ''Gülce'm öne sen geç biz arkaya oturalım,'' diye seslendi önden yürüyen Gülce'ye. Gurur topuklu ayakkabı ve yazlık elbise giyerken, Gülce kot şortunun üzerine beyaz askılı giymiş ayaklarına da sandalet geçirmişti. Vatan'ı başıyla onaylayıp yürüyüşüne hız kattı. Gurur'un öfkeli bakışları arasında arabanın ön kapısını açıp bindi.

''İyi akşamlar,'' diyerek bindiği arabanın içinde, o içini sızlatan eşsiz kokuyu alınca şoför koltuğundaki kişiye döndü. Gördüğü yüzle, suratının aldığı şekil karşısındaki adamın gülmesine neden oldu.

''Sen?'' deyip sustu Gülce.

''Ben,'' deyip konuşmasını bekledi Kaya, genç kızın.

''Evet sen!''

''Ah anladım,'' deyip Gülce'ye doğru eğildi Kaya ve genç kızın yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

Gülce'nin gözleri açılırken, ağzı da aynı orantıda açıldı. Aklı yerine geldiğinde hesap sormasını engelleyen arabanın arka kapısının açılıp Gurur ve Vatan'ın araca binmeleri oldu. Gülce artık bu gecenin sadece ikizi için zor geçmeyeceğinin farkındaydı. Gurur, söylenerek arabanın arka koltuğuna oturdu. Yerine yerleşirmiş gibi yaparken elini biraz öne uzatıp ikizinin kolunu çimdikledi.

''Ah!'' Gülce'nin inlemesiyle Kaya, daha çalıştırmaya fırsat bulamadığı araba sayesinde koltukta yan dönüp genç kıza bakmaya başladı.

''Gülce'm ne oldu?'' diye soran sesle Kaya ve Gülce bakışlarını arkaya çevirdiler.

''Bir şey yok Vatan, önceden kolumu vurmuştum orası ağrıdı.''

Sana Anne Diyebilir Miyim? (1. ve 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin