Hikayenin hikayesi

1.8K 93 120
                                    

Evet... Söze nasıl başlanır? Bilmiyorum. 11 ay bilmem kaç gün ve saat... Dramatize etmeli miyim yoksa kendi samimi düşüncelerimi mi yazmalıyım?

186 bölüm... 11 ay yeni bölümsüz, 11 ay wattpad ile hiç bir iletişim olmadan geçti benim için. Merak etmedim değil, çok merak ettim... Soran var mı, bekleyen var mı? Yeni okuyucular var mı?

Ha... Bu yazıyı okuyan olacak mı? Ya da eski okuyuculardan birileri kaldı mı? Kalmadıysa da gocunmam, darılmam, "vay be ne çabuk sattınız" demem. Demeye hakkım yok. Çünkü ben sizi sattım gibi görünüyor... Hevesim kaçtı yarı yolda bırakıp gittim gibi görünüyor. Diyorum ya 'görünüyor'.

Ben ki koskoca Yeniden Aşk'ın hikayesi yazarı Gülen... Bir sürü söz veren-"herkes gider be kalırım" ; "hikayeyi alsa yarıda bırakıp sizi yüzüstü bırakmayacam" ; "ileri ki bölümler bile aklımda final bile düşünüldü ama merak etmeyin bu hikaye daha çooook devam edecek" diyen bendim. Evet aklımda vardı bir sürü fikir ama hepsi çok ileriki bölümler içindi. Onları Serkan ve Melis küçük çocukken kullanmazdım... Ve ben verdiğim bu sözlerden hiç birini tutamadım...

Koskoca hikaye. Peki neden "koskoca" diyorum? Bir tek ben mimarı değilim bu hikayenin. (Bazı kişiler var ki... Onlardan daha sonra bahsedicem, konudan sapmayayım.) Bu hikaye sizler sayesinde bu kadar çabuk yükseliş gösterdi. Sizin bana güvenip günlerce, bazen haftalarca, şimdide neredeyse yıllarca yeni bölüm bekleyip daha fazlasını istiyerek, bu şekilde benim motivasyonunu küselterek bu hikayeyi olduğu yere getirdi. Ben sizin güvenimizi kırdım,farkındayım...

Yavaş yavaş büyüdü "Yeniden Aşk" ailesi. Bir sürü görünmeyen dostlarım oldu.

Bazı kişiler demiştim ya... Ah o bazı kişiler. Aslında iki kişi. Bu hikayeyin ilk bölümünü okuyup "sana istediğin gibi yardım edip fikir üreteceğim seninle" dedi. Hikayenin neredeyse 40. bölümüne kadar elini çekmedi benden. O kadar çok fikir verdi ki son yazdığım bölüme kadar onun fikri vardı. En önemli icadı da en çok sevildi bu hikayede. Serkan karakterini o yarattı. Birsürü kere teşekkür etmişimdir ona. Yine yeniden ediyorum. Bu hikaye var oldukça onun emeğini asla unutmayacam. Teşekkür ederim my-lovit
на потребител

Benim için okadar önemli bir kişi vardı ki... Onu tanımadan tüm derdimi sıkıntımı anlatmıştım. Öyle başlamıştı bizim dostluğumuz... Bana çok çok yardımı olmuştu. Yorumlarda benim cevap vermediğim herkese öyle cevaplar veriyordu ki herkesin ağzını kapatıyordu. Melis karakterinde çok emeği var. Onu çok seviyorum. Bunu okur mu bilmiyorum... Yine de çok teşekkür ediyorum sunshinesofsky.

Şimdiii... Geldik zurnanın zırt dediği yere. Size tüm hikayenin hikayesini anlatacağım...

Bir yıl kadar vardı aklımda bu hikaye. Ama cesaret  edememiştim bir türlü. Biliyorsunuz ben Bulgaristanlıyım hiç bir zaman türkçe dersi almadım. Hikayenin bölümlerinde belli oluyordur. Wattpad'de öğrendim doğru düzgün yazmayı. Halen de yanlışlar yapıyorum.

Neyse asıl konuya dönüyorum. Nasıl tepki alacağımdan korkuyordum. Sonuçta bu mecra bir sürü saçma sapan kitaplarla doluydu. Ben de onlar gibi 3-5 bölüm yazıp sonra kaybolacağımı düşünmüştüm.

Ben bu hikayeyi sadece ve sadece hepimizin istediği bir şekilde yazmayı düşünüyordum. Kötü karakterler olmadan, sırf DefÖm, toz pembe hayatları. Yavaş yavaş değişti tabi bu düşünce. Aksiyon lazımdı. Serkan lazımdı yani.

Serkan karakteri oluştuğunda farklı bir renk gelmişti hikayeye. Bölümler geçtikçe bir de baktım... Serkan'ı ben yapmışım.

Evet hikayenin en büyük sırrı buydu. Serkan bendim. Tabi o benim erkek halim idi. Serkan tamda benim hayatımdı. Bu sırrı bir tek sunshinesofsky biliyordu. Serkan bazen yapmak istediklerim, çoğu zaman da yaptıklarım, söylediklerim ve düşündüklerim idi. Evet Serkana çok eleştiri geliyordu. Canımı sıkmiyor değildi ama fazla takmamaya çalışıyordum. Bu sırrı hikayenin finalinde açıklayacaktım. Kısmet bugüneymiş.

Bunu daha önce söylemedim çünkü karaktere farklı gözle bakıp belkide düşündüğünüz şeyler dümdüz söylemezdiniz diye düşündüm.

Zor olmuştu. Hikayeyi yazma süreci çok zor olmuştu. Hergüne yeni bölümler, yeni aksiyonlar, aile, okul, özel hayat, özel sorunlar, ailevi sorunlar, okul sorunları, taşınmna, yeni ülke, yeni şehir, yepyeni dil, alışma süreci ve onun sorunları, sorunlar sorunlar sorunlar... Ve sonuç BUNALIM! Ya da depresyon. Psikologlar, aileye hiç bir şey anlatamama... Anlayacağınız wattpad en son düşüncem olmuştu. Zaman yoktu, fikrim yoktu, yeni bölümler hiç yoktu.

Evet şimdi Hollanda'da yaşıyorum. Dile alıştım, şehire alıştım. Normal bir hayat yaşıyorum.

Aklımda bir süredir (neredeyse 4-5 aydır) farklı farklı fikirler dolaşıyor. Geri dönmeli miyim? Bu cesaret bende var mı? Beni kabul edip yine aynı istekle okuyacaklar mı? Yoksa nasılsa tekrar yarıda kesicek deyip eski okuyuculara kimse olmayacak mı yanımda? Aklımda deli sorular...

"İyide bir sürü şey yazdın yeni bölüm yazmama sebebi tam ne? Net ol!" diyor iç sesim bana. Arkadaşlar ben bunalım yaşadım, aklıma asla gelmeyecek şeyler düşündüm, d. Birinci kitabın devamı, Serkan ile Rüya'nın büyümüş hali DefÖm'ün de yaşlanmış hali. Yeni aksiyonlar, komik durumlar ve daha fazlası. (Tabii ki artık Serkanı benim hayatıma uygulamayan). Hergüne yeni bölüm zor, haftada bir gün belirleyecem.

Şimdi soruyorum:  Varmısınız - Yokmusunuz?

Yeniden Aşk (DefÖm)Where stories live. Discover now