96. bölüm - Fotoğraf

7.1K 403 87
                                    

( Yazar'dan )

İplikçiler eve dönüp bavullarını hazırlamışlardı. Sonra Şükrü onları havaalanına götürmüştü. Şimdide uçağa yerleşmiş kalkmasını bekliyorlardı. Serkanın göz yaşları bu süreçte hiç durmadı. Ömer ve Defne bu duruma çok şaşırmışlardı. Sürekli ona "Oğlum yeter ağladın alt taraı 1 haftalığına gidiyoruz" desede Serkan onları dinlememişti. Çünkü babası onları İtalyada bırakıp Türkiyeye döneceğini kafasına takmıştı. Şimdi uçakta yerlerine oturmuşlardı. Serkan camın yanına oturmuş, ortada Defne onu yanına da Ömer oturmuştu. Onların arkalarında da Can ve Zeynep vardı.

SE: En azından herkesle biy vedalaşıp öyle gitseydik. 

D: Oğlum bir hafta için gidiyoruz. Hem hani sen vedaları sevmezdin?

SE: Sevmiyoyum tabi. Ama napim belki biy daha göymem. 

İkinci cumleyi o kadar kısık sesle söylemişti ki ne Ömer ne Defne duymuştu.

Ö: Paşam yeter ağlama artık. Nolur bak içim parçalanıyor seni böyle görürken. 7 gün sadece. Sonra yine dönücez. 

Serkan bıkkın bir nefes verip cama doğru döndü ve başını cama yasladı. 

SE: Eminim öylediy. 

Diye fısıldadı. Bu sefer bunu duymuşlardı. Defne ve Ömer birbirlerine baktılar. Neydi bu şimdi? Ne demek istiyordu? Defne Ömerin üzüldüğünü anlayınca elini tuttu. Ömer Defnenin tutan elini kaldırdı ve öptü. Anons duyuldu. Kemerlerini bağladılar ve uçak kalktı. Bu Serkanın ikinci kez uçağa binişi olsada Serkan hiç korkmuyordu. Gayet rahat duruyordu. Yine anonsa gelince Serkan kemerini açıp yine başını cama yasladı. 

SE: Anlatırken tut elimi. Uykuya dalıp gitsem bile bırakıp gitme sakın beni. 

Diye mırıldandı Ömer bunu duyunca ani bir bakış attı Serkana. Fısıldayarak konuştu. Ama Serkna duymuştu. 

Ö: Ha-hangi şarkı bu?

Ömer aslında anlamıştı hangi şarkı olduğu. ( multi de var istiyen açabilir ) Defne biliyordu Ömerin anladığını. 

D: Serkanın en sevdiği şarkı. 

Serkan alaycılı bir gülüş attı. Ama bu gülüş annesine veya babasına değildi. Bu gülüş kendisine idi. Yolculuk boyunca Serkan hiç bir şey yemedi ve içmedi. Sadece düşündü. Sürekli yaptığı şey di bu aslında. Rutin bir şeye döünüştü düşünme onun için. İleride nasıl bir hayatı olacak mesela. Durumunun farkındaydı. Saçma geliyordu ona. Bu davranışları dedikleri düşündükleri her şey saçma geliyordu ona. Ama içinden bir şey bunu yaptırıyordu ona. Bu şey onu hiç bir zaman rahat bırakmadı. Bu durumu atlatacak mı? Büyünce ailesi nasıl bir durumda olacak? Hatta bir ailesi olacak mı? Belki evlenince gerçek aile hissini tatacak? Belki çocukları olunca annesini ve babasını anlayacak? Yada çocukları olunca babasının onları nasıl bıraktığını anlamaya çalışacak. Kendini babasının yerine koymaya çalışacak. Bunları düşündü Serkan. Bu düşüncelerle uykuya dalmıştı. 

Uçak indiğinde Serkan hala uyuyordu. Defne Serkanı uyandırmaya kalktığında Ömer onu durdurdu. Serkanı kucağına alıp uçaktan indiler. Eve varıncaya kadar arabada Serkan Ömerin kucağında uyudu. Defnenin evine geldiler. Daha doğrusu Canın, Defnenin, Zeynepin ve Selimin yaşadığı ev. Ama artık Selim yoktu. Şirketten ayrılınca bu evden de ayrılmıştı.Eve vardıklarında Can ve Zeynep kendi odalarına gittiler. Defne ise Ömere Serkanın odasını göstermiş oraya gitmişlerdi. Serkanı yatağına yatırıp ayak ucuna oturdular. Ömer etrafa bakındı. 

Ö: Oğlumun bebekliğine şahit olan oda bu demek. Bu dört duvar arasında geçirdi benzis hayatını. 

Yutkundu. İşte yine gözleri dolmuştu. Bu hep oluyordu. Ve Ömer bundan nefret ediyordu. Olur olmadık yerlerde olur olmadık insanların yanında oluyordu bazen. Defne Ömerin yanağını sakalların üstünden okşadı. Sonrada elini tutup ayağa kalktı. 

Yeniden Aşk (DefÖm)Where stories live. Discover now