48. bölüm - Zaman lazım

9.9K 455 94
                                    

( Yazar'dan )

Serkanın ağalaması dinmişti. Yüzünü yıkamak istedi ama yapamadı. Ufacık boyu musluğa yetişmiyordu. Biraz zorlandı parmaklarının ucuna bastı ama olmuyordu. Sonunda direnmeyi bıraktı ve yüzünü sıvazladı. Kesin şimdi dışarıda ki insanlar ona saçmalıyormuş gibi bakacaklardı. En azından Serkan öyle düşünüyordu. Kapıyı açınca herkesin geldiğini görmüştü. Gözler ona çevirildiğini gördü. 

SE: Bakmayın bana öyle.

Burnunu çekti. 

SE: Saçmaladığımı sandığınızı biliyoyum. Ama öyle değil. Siz beni hiç biy zaman anlamiycaksınız. 

Deyip gitti. Ömer de onun arkasından gitmek için hamle yaptı ama Sinan onu durdurdu. 

Sİ: Bırak biraz sakinleşsin. 

Ö: Ya çıkarsa?

Sİ: Merak etme geçen çıkmaya kalktıklarında güvenliğe söyledim. Çocuklar yalnız binadan çıkamaz.

D: Aslında ben onu çok iyi anlıyorum.

Ardından Ömer ona sarıldı. 

Ö: Güvencek. Merak etme. Elimden gelenini daha fazlasını yapıcam bunun için.

Bu sırada Serkan otoparka inmişti. Şükrünün yanına gitti. 

SE: Şükyü amca.

Ş: Serkan? Noldu ne işin var senin burada? Niye ağşıyorsun?

Serkan Şükrünün bacaklarına sarıldı.

SE: Şükyü amca beni niye sevmiyoy?

Şükrü Serkanı kucağına aldı.

Ş: Dur Serkancm ağlama. Kim sevmiyo seni?

SE: Babam. 

Ş: Hiç olur mu öyle şey? Her baba evladını sever. Mesela ben benim çocuklarımı her şeyden çok seviyorum. Eminim ki Ömer bey de seni böyle seviyor. Sen niye böyle düşünüyorsun?

SE: Çünkü o beni daha doğmadan bıyaktı. Şimdide bıyakacak eminim.

Ş: Gel gel otur şöyle. 

Şükrü ön koltuğun kapısını açtı ve Serkanı yan oturttu. Bacakları kapıdan dışarı sarktı. Şükrü diğer taraftan bir şişe su alıp açtı ve Serkana verdi.

Ş: Serkancım al biraz su iç. Baban ile annenin haberi var mı burda olduğundan?

Serkan kafasını hayır anlamında  salladı. 

SE: Onlaya söyleme buyda olduğumu. Şimdi onlay da geliy.

Ş: Peki. 

Ama Şükrü tabi ki onu dinlemeyecekti. Ceketinden telefonunu çıkardı ve Ömere mesaj yazdı.

"Ömer bey Serkan benim yanımda otoparkta. Ben onunla ilgilenirim siz merak etmeyin."

Bu sırada yükarıda Serkanı her yerde arıyorlardı. 

Ö: Ya nereye gitmiş olabilir ufacık çocuk. Bu kadar insan bir bok yapamadınız. 

Sİ: Ömer sakin lütfen. 

Ömer tüm Passionis çalışanlarını toplamış binayı arıyorlardı. Tabi çalışanlar Ömeri ilk defa küfrediyorken gördükleri için biraz şaşırdılar. 

Ö: Ah e Serkanım ah be oğlum. Neredesin acaba?

O sırada mesaj geldi. Ömer mesajı okuyunca derin bir "oh" çekti. 

Yeniden Aşk (DefÖm)Where stories live. Discover now