147. bölüm - Aksiyon

4.3K 300 116
                                    

( Yazar'dan )

Defne Ömeri ittirdi ve kucağından kalktı.

D: Ben seni biraz sakinleştirmeye geldim senin yaptığında bak.

Ö: E ben de böyle sakinleşiyorum. Napim?

D: Yapma. Hiç bir şey yapma Ömer. Aaaaama. Ayıp. Şirkette, asansörde, evde, ortalık yerde fırsatını bulunca hemen "Defne hadi sevişelim". Bir rahat dur. Bir cool dur. Bune be. Her yerde her zaman. Olmaz ki. Ayıp ayıp. Senin iki tane çocuğun var hala azgın azgın dolaşıyorsun. Olmaz ama. İplikçisin sen.

Defne söylene söylene odadan çıktı. Ömer açık ağızıyla bakakaldı.

Ö: Öyle olsun Defne hanım. Bundan sonra sana sırnaşırsam bütün Passionise rezil olayım.

Defne odadan çıkınca durup kendi kendine düşündü.

D: Fazla mı oldu acaba? Yok canım ne fazlası. Az bile. Bilsin miktarını.

Deyip kendi şirketine gitti.

10 dakika sonra Ömerin odasına Sinan geldi.

Sİ: Ömer? Kardeşim benim kulağıma bir takım şeyler geldi. Acaba doğru mu diye öğrenmeye geldim. Gerçi imkansız gibi duruyor ama-

Ö: Öyle zaten. İmkansız. Biri bizimle oyun oynuyor anlıyacağın. Canımı yakmak için. Ama biliyorsun.

Sİ: Biliyorum evet. Ama senin canını kimse yakamaz. Çünkü sen koskoca Ömer İplikçisin. Soğukkanlı ve hiç bir zaman duyguları ile değil mantığı ile hareket eden ve bu yüzden üzülmeyen mükemmel adam. Ama... Kendi içinde de fırtınalar koptuğunu biliyo-

Ö: Yok öyle bir şey Sinan. Salağın teki yüzünden kedere düşecek değilim. Hiç bir şeyim yok benim.

Sİ: Bari bana yapma Ömer.

Ömer kalemi masaya sertçe koydu.

Ö: Evet ilk anlarda biraz üzüldüm, mümkün mü diye düşündüm ama imkansız olduğuna karar verdim. Mutlu musun?

Sİ: Cık. Olmadı.

Ömer derin bir nefes verdi. Kalkıp Sinanın karşısına oturdu.

Ö: Tamam. Çok üzüldüm, ağladım. Anneme karşı olan hassasiyetimi biliyorsun. O benim her şeyim idi. Şimdi birden bire ne idüğü belirsiz bir mektup onun yaşadığını kanaat ediyor. Olmadı be kardeşim. Onun yaşadığını zihnimde canlandıramadım. O kadar yıl...

Ömerin gözünden bir damla yaş aktı.

Sİ: Ha şimdi oldu işte. Dök içini. Dök.

Deyip ayağa kalktı ve kollarını açtı. Ömer de gidip ona sarıldı. Sımsıkı sarıldı kardeşine. En zor zamanlarında yanında olan kardeşine. Ve daha çok ağlamamak için dişlerini sıktı. Çünkü istemiyordu. Ağlamak onun için kendini güçsüz göstermek idi.

Ayrıldıklarında Ömer yüzünü sıvazladı.

Ö: Hadi sen git artık.

Sİ: Biliyorsun-

Ö: Biliyorum biliyorum. Her zaman yanımdasın. Sağol kardeşim çok sağol. 

***

Serkan Ömerin odasına girdi. 

SE: Babaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.

Ö: Noldu Serkan? Niye bağırıyorsun oğlum bir şey mi oldu?

SE: Yok bir şey olmadı. 

Ö: E niye bağırıyorsun be paşam aklım çıktı. 

SE: Canım sıkıldı. 

Yeniden Aşk (DefÖm)Where stories live. Discover now